You need to enable JavaScript to run this app.

Skip to main content

Tecvid Yoktur yazısına ithafen

Tecvid Yoktur yazısına ithafen

Yeni Üye
Tecvid Yoktur yazısına ithafen
Tecvit, Hz. Cebrail'in okuyuş biçimidir

Neden Tecvitli okuyoruz?

Tecvid, Kur’ân’ı okurken harflerin hakkını vermek, harfleri mahreç ve aslına uygun olarak okumak demektir. Tecvit kuralları, Hazret-i Cebrail’in (as) Peygamber Efendimiz’e (asm) Kur’ân’ı nazil buyurduğu –tabir caizse- şivedir. Yani Cebrail (as) Kur’ân’ı âyet âyet indirirken nasıl okumuşsa, harflerin boğazdan çıkış biçimlerini nasıl göstermişse, harfleri hangi gırtlak, hançere, boğaz ve ağız sesi ile okumuşsa, Peygamber Efendimiz’e (asm) Kur’ân’ı vahy ederken nasıl kıraat etmişse, bütün bu okuyuş ve kıraat biçimleri Tecvid kuralları olarak tesbit edilmiş ve bir araya toplanmıştır. Yani “Tecvit” adı altında öğretilen okuyuş kuralları Hazret-i Cebrail’den (as) Peygamber Efendimiz’e (asm) intikal eden en güzel okuyuş biçimlerinden ve kurallarından başka bir şey değildir.

Başka bir ifadeyle, tecvit vahiydendir. Bediüzzaman Hazretlerinin ifadesiyle; “Kur’ân’ı yeni nâzil oluyor gibi okumak ve dinlemek ve ondaki hitâbât-ı İlâhiyeyi güya geldiği ân-ı nüzulünde dinlemek ve o hitabı Resul-i Ekremden (a.s.m.) işitiyor gibi dinlemek, belki Hazret-i Cebrâil’den, belki Mütekellim-i Ezelîden dinliyor gibi bir kudsî hâlete mazhar” 1 olmak tecvitli okuyuşlarla mümkündür.

Kur’ân’ın tecvit kuralları ile nazil olduğunu yine Kur’ân’dan öğreniyoruz: “Biz onu senin kalbine iyice yerleştirmek için böyle yaptık. O’nu tertil üzere indirdik.” 2 Bir diğer âyette Cenâb-ı Hak Kur’ân’ı tecvit üzere okumayı şöyle emreder: “Kur’ân’ı açık açık, tâne tâne, tertil ile oku.” 3

Âyetlerde geçen tertilin ne olduğu sorulduğunda Hazret-i Ali (ra) şöyle cevap vermiştir: “Tertil, harflerin tecvidini, sıfatlarını, okuyuş biçimlerini, mahreç özelliklerini ve vakıfları bilerek okumak demektir.”

Kur’ân’ı okurken anlam bozulmasına sebep olmayacak kadar tecvit bilmek ve uygulamak her Müslüman için vaciptir. Hazret-i Enes (ra) diyor ki: “Hazret-i Peygamber’in (asm) Kur’ân okuyuşu medli (uzatılacak yerlerde uzatmalı) ve tertil üzere idi (tecvitli bir okuyuştu). Besmeleyi, Bismillâh’ı, Er-Rahmân’ı, Er-Rahîm’i med ederek (uzatarak) okurdu.” 4

Her tecvit kuralı hüküm olarak aynı şiddette değildir. Sünnet olan kurallar vardır, vacip olan kurallar vardır. Tecvit ilminde iki türlü vacip vardır:

1- Yapılmadığında anlam bozulmasına sebep olan, harflerin öz yapılarını değiştirmemek için uyulması zorunlu olan vacip. Meselâ, Fatiha Sûresinde ve birçok sûrede geçen “EL-RAHMAN” kelimesini, yazıldığı biçimde okumak kelimenin öz yapısına uygun düşmez. Bu kelimeyi “ER-RAHMAN” biçiminde okumak, yani L harfini okuyuştan kaldırmak vaciptir. Hatta kıraat âlimleri L harfiyle okumanın namazı bozacağını söylemişlerdir. “EL-RAHÎM” için de aynı hüküm söz konusudur. Yani harf-i tarif dediğimiz “Elif-Lam”lı isimlerden bir kısmında Elif-Lam okunuyor, bir kısmında okunmuyor. Bunu bilmek, öğrenmek ve uygulamak vaciptir ki, bu Tecvit ilminin konusudur.

2- Yapılmadığında anlam bozulmasına sebep olmayan, fakat Kur’ân’ın okuyuş biçimini güzelleştiren vacip. Meselâ Kur’ân’ı (Tecvit literatürüne göre) ihfa, idğam ve izhar ile okumak vaciptir. Medd-i Muttasıl, yani tek kelime içindeki medleri en az 3 en çok 5 elif miktarı uzatarak okumak vaciptir. (Medd-i Munfasıl denilen iki kelime arasında yapılan medler ise caizdir.) Keza Medd-i Lazım denilen okuyuş biçimi vaciptir. (Medd-i Lin caizdir.) Medli okunan kelimelerde hiç med yapılmazsa kelime tahrif olur, yani kelime kökten bozulur. Kelime kökten bozulunca, anlam da zarar görür. Fakat med yapılmak şartıyla, uzunluğu kestirilemezse kelime kökten bozulmaz. Yani dört elif miktarı uzatılması vacip olan bir kelimeyi hiç uzatmadan okursak kelimeyi tahrif etmiş oluruz. Fakat yanlışlıkla 2 elif miktarı uzatarak okumakla kelimeyi kökten bozmuş olmayız. Dolayısıyla bu durumda anlamı da bozulmaz.

Ancak Allah hiç kimseye güç yetiremediği bir teklif yüklememiştir. Kişi, gerek dilindeki bir konuşma özründen dolayı, gerekse kendisine öğretecek bir kimse veya imkân bulamadığından dolayı tecvidi öğrenememişse Allah katında mazurdur, mesul değildir. Öğrenebildiği kadar öğrenerek, öğrenebildiklerini uygulaması kişiye yeterlidir.

Fakat elinde öğrenme ve uygulama imkânı olduğu halde sırf ihmalkârlıktan dolayı öğrenmeyen veya öğrenip unutan, ya da bildiği halde Kur’ân’ı tecvit üzere okumayanlar mesuldür.
Bunu ilk beğenen sen ol.
Son Düzenleme: 07-08-2013, Saat:01:47 AM, Düzenleyen: karub.
Ah Teslimiyet..!
RE: Tecvid Yoktur yazısına ithafen
ithaf ettiğiniz yazıyı da okumuştum az çok,
bu güzel oldu
Allah razı olsun


Dilerim derdim affıma vesile olur..





Yürüyorsam düşe kalka, bil ki ısrarımdan..
Bunu ilk beğenen sen ol.
هل أنا حقاً أنا ؟
RE: Tecvid Yoktur yazısına ithafen
tecvit ilmi sonraki asırlarda sistemize edilmişdir.. uyulması gerekli olan yerleri uygulanır zaten bu tecvidden önce arap dilinin yapısı gereğidir. fakat uygulanması vacip olmayan yerlerde bir dayatma yapılması insanların kuran öğrenimine engel teşkil ediyor bu çok esef vericidir...
bazı tecvidciler tecvidi tertil gibi dayatırlarsa birileride çıkar komple inkar eder.. ifrat tefriti doğurur.. kuran kursu hocalarının bu duruma dikkat etmesi gerekir şahsen ben kendi adıma konuşuyorum bize tecvid diye kaf çatlatmaya zorladılar bu yüzden kuranı kerim okumayı çocuk yaşta öğrenemedim.. bunun sorumlusu bu ifrat ehlidir.. yazarken adil davranamayacağımdan korkmasam söyleyeceğim çok şey var fakat susuyorum..
Bunu ilk beğenen sen ol.
Son Düzenleme: 07-08-2013, Saat:12:14 PM, Düzenleyen: kalemşör.
General
RE: Tecvid Yoktur yazısına ithafen
Kuranın tecvidinden çok bizi getirdiği kurallar ve mesaj ilgilendirmektedir. Tecvidde-okuyuşta yapılacak hatalar elde olmadan yapıldığından bir vebal olacağı da söylenmez fakat İslamı tatbikte yapılacak hatalar önemli sorunlar çıkartır dünyada da ahirette de.
Irkçılık ideolojik bir düşünce değil, aksine psikolojik bir hastalıktır.(Şehid İnşaAllah Malcolm x-Malik El Şahbaz)

Sizi rahatsız etmeye geldim!
Bunu ilk beğenen sen ol.

İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren İslami Forum sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.K'nın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur. Sitemiz hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri bağlantısından bize ulaşıldıktan en geç 3 (üç) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmenlikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.