düşüncelerinizi ögrenmek istedim.

benim bi kuzenim var.yaşı 32 falan.dini bilgisi oldukça yüksektir ve hemen her konuda kaynaklı açıklamasını yapar.geçmişde birkaç dini forumda da yönetici admin olarak bulunmuştur.

geçenlerde kendisi ile oturduk baya bi sohbet ettik.
söyledigi ve kendi hayatında uyguladıgı biraz kafamı kurcalıyor...

bizler beş vakit namazımızı kılıyoruz cuma namazına gidiyoruz cemaatla namazlarımızı gerçekleştiriyoruz.

kendisi şöyle bir ithamda bulundu ben dinayetin atadıgı imamın arkasında namaz kılmam,cuma namazı kılmadıgını söyledigini bu yüzden.

örnegin dinayet ramazan ayını tarih olarak veriyor bu kendisi başka şekilde uyguluyor.hilale bakarak.

bu ve benzeri bikaç durumu kendisi kendince eda ediyor.

yaptıgı bu durum dogrumu,buna dayanarak cuma namazı kılmaması dogrumu.

sadece düşüncelerinizi ögrenmek istiyorum.

selam ve dua ile

Diyanetin birçok uygulamaların biz de beğenmiyoruz. Ama "imama kızıp abdest bozulmaz" diye bir söz vardır.
Ayrıca biz insanların kalbini yarıp içine bakamayız. İyi diye bildiğimiz gönüllü imamın da ne kadar salih olduğunu ancak Allah bilir. Dolayısıyla ilmihal kitapları "açıkça, aleni şekilde günah işlerken görülmedikten sonra fasık imamın bile arkasında namaz kılınır" der.
Nitekim hacca gidenler (Vehhabiliği sapık ilan eden mezhep, cemaat mensubu bile olsalar) 40 gün boyunca Vehhabi imamların arkasında namaz kılıyor.

Benim tavsiyem ceaatten ayrılmamaktır.
Tam metnini şimdi hatırlayamadığım bir hadiste de "cemaatte hayır vardır" buyurulmaktadır.

Allah'a emanetsiniz.

problem imam degil.

şahıslaştırılan bi durum yok.genel olarak diyanetten oldukça fazla şikayetçi.

emeginize saglık

Aleykum selam ve Rahmetullah
Eğer amellerini ya da terk ettiği amelleri kitap ve sünnet ile temellendiriyor ise o kişi yaptığında ya da terk ettiğinde hak üzeredir; fakat kitap ve sünneti arkasına atıyor da birilerinin arkasından gidiyor ise - bazı konularda doğruya isabet etse bile- bâtıl onda hâkim olmuştur. Kişi kitap ve sünnet üzere olmak isterken yanlışa düşebilir, hata edebilir, Allahtan bağışlanma dileriz.
~~
Diyanet hesaplama yönteminde ısrar ederek sünnete muhalefet etmektedir. Bu konudaki ayet ve hadisler açıktır, âlimler bu konuda gerekli izahlar da bulunmuşlardır.
Bu durumdan hareketle cuma namazının kılınmamasına gelince bu hatadır, çünkü konular arasında ortak bir illet yoktur, bu durumda kurulan ilinti iptal olmuş olur.
Cuma namazı Allâh subhanehu ve tealanın emrettiği bir namazdır, kişisel kaygılar ile ya da formel fıkhın darul harp gibi anlayışları ile iptal edilebilecek bir namaz değildir.

Diyanetin atadığı İmamın arkasında namaz kılınmasının hükmü nedir, sorusunun cevabı ise tafsil gerektirmektedir. Çünkü bu soru ile beraber iç içe geçmiş bir çok soru vardır. Bu soruların hepsinin müstakil olarak cevaplanması gerekir.

Kimlerin arkasında namaz kılınabilir?
Kimlerin arkasında namaz kılınmalıdır?
Kimlerin arkasında namaz kılınmaz?
Bu bab da bu üç sualin cevabı ayrıdır.
Ayrıca burada meseleye konu olan diyanetin "ne" ya da "Kim" olduğunun tespit edilmesi gerekir. Sonrasında 3 kategoride ki hükümlerden birini ya da bir kaçını tatbik edebilelim.. Daha sonrasında mutlak ve muayyen arasındaki farka dikkat çekmek gerekir. Nitekim muayyen bir kişinin durumunda mutlak hükmü engelleyecek bir sebep bulunabilir.
Başarı Allâh'tandır.

Bu konudaki hadislere baktığımız zaman Salih olsun fasık olsun mümin olması şartıyla herkesin arkasında namaz kılınabilir. Bu konudaki gerek deliller gerekse sahabe uygulamaları sabit olup herhangi bir ihtilaf söz konusu değildir. Bu bab daki en ağır örnekte bazı sahabilerin haricilerin arkasında namaz kılmalarıdır.

Bu birinci sorunun cevabıdır.

İkinci sorunun cevabı ise bidatçı ya da fasık olmayan müminlerin arkasında namaz kılmak şeklindedir. Mesele maruf olduğu için kısa tutarak bitiriyorum.

Geldik üçüncü sorunun cevabına, kâfirlerin arkasında namaz kılınmaz yahut müslüman olduğunu iddia etse bile dinden çıkartacak açık bir küfrü benimseyen ve ona davet eden kimsenin arkasında namaz kılınmaz.

Not: bidatçı kimsenin arkasında kılınır mı sorusunun cevabı bidatçının sahip olduğu bidatin niteliği ile ilgilidir. Bazı bidatler kişiyi fasık yapabilir bazı bidatler ise kişiyi kafir yapabilir.

Üçüncü şık ile ilgili bize nakledilen bazı bilgiler:


İbn Ebi Ya’la, rivayet ediyor: İmam Ahmed’e bidatçinin arkasında namaz kılmak hakkında sorulunca şöyle dedi: “
Cehmiyye’nin arkasında namaz kılınmaz. Rafizilere gelince, hadisleri inkar ederler. Onların arkasında da namaz kılınmaz.” (Tabakatu’l-Hanabile 1/168)
- İmam Şafii şöyle demiştir: "Rafizi'nin, Kaderiye mensubunun ve Mürcie'den olan kimselerin arkasında namaz kılma!" (Siyeru A'lam 10/31)
Buhari dedi ki; "Benim için ha cehmî ve rafızinin arkasında, ha Yahudi veya Hıristiyanın arkasında namaz kılmışım fark etmez."(Halku Ef'ali'l-İbad (no:35 ve 53) Beyhaki el-Esma ve's-Sıfat (s.253) Begavi Şerhu's-Sünne (1/228)
İmam Malik’e kaderî bir imamın arkasında namaz kılmak soruldu. Soran kimseye dedi ki:
“Fetva soruyorsan arkasında namaz kılınmaz”
“Cuma da mı kılınmaz” diye sorunca:
“Cuma da kılınmaz. Eğer nefsin için korkup takiyye olarak kılarsan öğle namazını iade edersin” dedi. Müdevvenetu’l-Kubra (1/84)
Kadı Ebu Yusuf dedi ki: Cehmi’nin, Rafızinin ve kaderinin arkasında namaz kılınmaz. Bkz.: Şerhu Usuli’s-Sunne (2/733)


Burada bazılarının kaçırdığı bir nüansa dikkat çekeyim Seleften bazı kimseler asli kâfir ile müslüman olduğunu iddia eden fakat küfre düşüren bir bidate sahip olan kimse arasında şöyle bir ayrım yapmışlardır. Bu ikinci grup arkasında bazen bazı gerekçeler ile namaz kılmışlar fakat daha sonra iade etmişlerdir.
Özellikle İmam Ahmed de bu durum daha belirgindir:
Abdullah Bin Ahmed, babasından naklen "Kuran mahluktur" diyen kimse için diyor ki;
"Böyle diyenin arkasında ne Cuma namazı ne de başka bir namaz kılınmaz. Ancak cemaate gitmek terk edilmez. Onlarla namaz kılındıysa iade edilir." (Abdullah b. Ahmed es-Sünne (1/129) İbn Hani; Mesailul-İmam Ahmed (295) Begavi Şerhu's-Sünne (1/229)

Diyanete dönersek diyanet teşkilat olarak resmi ideolojiyi savunma merkezli kurulmuştur, keza uygulama da laiklik demokrasi gibi küfür sistemlerini halka sevdirmeye çalışmaktadır. (itirazı olan varsa tartışılabilir) bu bağlamda ben diyaneti misyon açısından üçüncü gruba dahil etmekteyim. Yani bazı gerçeklerle kılınırsa da iade edilmesini daha doğru buluyorum. Yazımı buraya kadar okuyanlardan buradan sonrasına dikkat etmesini istiyorum.

**diyanet hakkında misyon açısından böyle bir tespitte bulunmuş olmam diyanette çalışan herkes böyledir, bu şekildedir şeklinde değildir. Diyanet kadrosunda bu şekilde inanmayan kitap ve sünneti dustur edinen sadece Allahın şeriatına iman etmiş kimselerde bulunabilir. Dolayısıyla muayyen olarak böyle tanıdığınız imamların arkasında namaz kılmakta - imamların arkasında namaz kılma bağlamında- hiç bir sakınca söz olmadığı bu güzel bir fiildir.
Bizi doğruya iletecek olan sadece Allahtır. Ondan başka ilah yoktur, ondan bağışlanma diler onun rahmetine sığınırız.
Kalemşör

Ben acizane yazılanlara pek katılamayacağım zira bir camide imam olmadığı zaman namaz kıldıracak bir kimsenin zar zor bulunduğu şu zamanda ben imamın arkasında namaz kılmam demek pekte doğru gelmiyor çünkü o imamlar en azından bu işin ilmini tahsil etmişler ve bu işi meslek edinmişler.

cuma namazını bu meseleyi bahane ederek hele terk etmesi daha vahim bir durum kusura bakmayın imanın avuçta kor olduğu şu zamanda nelerle uğraşıyoruz yapmayın

ramazan meselesine gelince çok konuşulan bu konuda benim tavsiyem zamanı varsa eğer konu namaz konusu ise sabah namazını geç kılar oruç içinse biraz erken kalkar bir ayın zahmeti çok olmaz

her şeyin en iyisini RABBİM bilir yapılan güzel işlerin ecri muhakkak vardır işleri bu boyutlara getirmeyelim ve bahaneler olmasın selam ve dua ile ALLAHA emanet olun yazdıklarımızla kimseyi üzmeyiz inşallah.

Allah ne verirse hayırlısını versin diyelim.

bana da söyledikleri dogru gelmiyor sadece düşünceleriniz açısından bi sormak istedim.

kendisinin bilgisi görüşü ve durumuna bakıp böyle şeylerle karsıma çıkması bana biraz garip geldi.

önemle beni rahatsız eden konu cuma namazı kılmıyo olmayısı.

bunlarıda ben bi sormak istedim size ne düşünüyosunuz die.

emeginize ve yüreginize saglık

Faydalı olmuşuzdur inşaallah.

Cuma namazında, camilere sığmayan cemaat sokağa taştığı zaman gören kafirlerin yüreğinin nasıl burkulduğunu, nasıl hased ve hasretlik çektiğini düşünün.
Zaten pek az kalmış olan İslami değerlerimize sahip çıklaım, şunu, bunu bahane edip cemaatimizi zayıflatmayalım. Cuma namazının illeti zaten Müslümanların birlik ve beraberliği, kafirlere korku salma değil mi?

Allah!a emanetsiniz.