MİRAÇ KANDİLİ

Muhterem İslamiforum.net üyeleri

05 Haziran 2013 Çarşamba gününü 06 Haziran 2013 Perşembe gününe bağlayan gece mübarek Miraç Gecesidir.
Miraç Gecesi, sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)’in bir gece Mekke’deki Mescid-i Haram’dan Kudüs’teki Mescid-i Aksâ’ya, oradan da Allah’ın dilediği bir yere seyahat ettirildiği gecenin adıdır.
Peygamberimizin hayatında önemli bir yere sahip olan Miraç, Allah’ın Hz. Muhammed (s.a.v.)’e bir ihsanıdır.

Miraç; hicretten bir buçuk yıl kadar önce, kamerî takvime göre Recep ayının 27. gecesinde, Peygamberimizin amcası Ebû Tâlib ve eşi Hz. Hatice’nin vefât ettiği, müşriklerin zulüm ve baskısına dayanamayan bazı Müslümanların Habeşistan’a göç etmek zorunda kaldığı günlerde meydana gelmiş bir mucizedir..
Yüce Allah, böyle bir ortamda Peygamberini büyük bir mucize ile tesellî etmiş ve bir seyahat ile ödüllendirmiştir.
Birçok ilâhî sırrı, hikmet ve bereketi bünyesinde barındıran bu kutsal gece hakkında, Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyrulur: “Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulu Muhammed’i bir gece Mescid-i Harâm’dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah’ın şanı ne yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.”1

Peygamberimiz (sav)’de bu geceyi şöyle anlatıyordu.
“Ben kendimi Hıcırda kureyşlilerin bana İsrâ yolculuğumu sorarken buldum.
Bana Kudüs mescidinden hiç dikkat etmediğim yerleri sordular.
Öyle üzüldüm ki, şimdiye kadar bu derecede hiç üzülmemiştim.
Birden ALLAH (C.C.) aradan perdeleri kaldırıp onu önüme getirdi de Beyt’e bakmaya başladım.
Artık bana sordukları her soruya cevap veriyordum.”2

İsra ve Miraç olayı başlı başına birer mucizedir.
Mucizeler akılla izah edilemez, onlara sadece iman edilir.
Bizler de Hz. Ebu Bekir’in dediği gibi “O söylediyse doğrudur” diyerek Kur’an’ın ve Rasulullah (s.a.v.)‘in haber verdiklerine şüphe duymadan iman ederiz.

Muhterem Müslümanlar!

Miracın Müslümanlara en büyük hediyesi hiç şüphesiz ki beş vakit namazdır.
Namaz, kulun ruhen Allah’a yükseliş ve Rabbiyle buluşmasıdır.
Yüce Rabbimiz, namazın önemi ile ilgili; “Namazı kıl! Muhakkak ki namaz, (insanları) hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah’ı anmak elbette (ibadetlerin) en büyüğüdür.”3 buyurmuştur.
Miraç gecesinde Resûl-i Ekrem (s.a.v.)’e Bakara Suresinin son iki ayeti indirilmiş ve ayrıca Allah’a şirk koşmadan ölen kimsenin cennete gireceği müjdesi verilmiştir.4

Muhterem Müslümanlar!

İsra hadisesinin anlatıldığı Surede Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Allah’a ortak koşulmayacak, yalnız O’na kulluk edilecek ve yalnız O’ndan yardım istenecek; anne ve babaya iyilik edilecek, onların duaları alınacak; akrabaya, yoksula, yolda kalmışa hakkı verilecek; cimri ve müsrif olunmayacak; yoksulluk korkusuyla evlatlar öldürülmeyecek; zinaya yaklaşılmayacak; haksız olarak kimsenin canına kıyılmayacak; yetimin hakkı yenilmeyecek, ölçü ve tartıda doğruluk üzere olunacaktır; bilinmeyen bir şeyin ardından gidilmeyecektir; yeryüzünde kibir ve gurur taslayarak yürünmeyecektir.”5

Değerli Müminler!

Böyle mübarek geceleri boş geçirmeyip Namaz kılarak, Kur’ân okuyarak, Allah’tan af ve bağışlanma dileyerek geçirmeliyiz
Aile fertlerimize bu gecenin anlam ve önemini anlatmalıyız.
Çevremizdeki yoksul ve kimsesizlere yardım elimizi uzatmalıyız. Büyüklerimizi ziyaret imkanı var ise ziyaret etmeli, ziyaret imkanı yoksa iletişim araçları ile gönüllerini ve dualarını almalıyız.
Ahirete intikal etmiş olanlarımızı rahmetle anarak, ruhlarını şâd etmeliyiz.
Dostlarla tebrikleşerek, sevgi ve saygı bağlarını canlı tutmalıyız.

Bu vesileyle mübarek Miraç Kandilinizi tebrik eder, bu mübarek gecenin İslam aleminin birlik ve beraberliğine, insanlığın barış, huzur ve hidayetine vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum

miraç gecesi denilen gecenin peygamberimizin doğumu olduğuna dair kati bir bilgi yoktur, ayrıca ne sahabe ne onlardan sonraki hayırlı nesiller Rasulullah ın doğumunu kutlamamışlardır. bidat bidattir ve sapıklıktır, uzak duralım inşallah.