Hz. Ali der ki:
"Kendisine bir iyilik ve ihsan yapılan birisinin, iyilik edene uygun ve güzel bir şekilde iyilik yapması ve iyiliklerine karşılık vermesi bir vazifedir. Eğer pra­tik bir karşılık ve müka­fat veremiyorsa, ona layık bir te­şekkür ve güzel bir takdirle karşılık versin. Eğer sözlü bir teşek­kürde de bulunamıyorsa, en azından nimeti tanısın ve nimet verene sevgi beslesin. Eğer bunu da beceremiyorsa, o zaman o nimete layık değildir."

Ne Guzel Söylemiş...Tskler..: )

Güzel bir dille teşekkür etmek hem karşıdaki insanı mutlu eder hemde daha çok iyilik yapmasına vesile olur.Emeğine sağlık

Bizde teşekkür ederiz.
Hz. Peygamber (s.a) şöyle buyurmuştur:
"Halka teşekkür etmeyen, Allah’a şükür etmemektedir."

İmam Seccad der ki:

"Allah’a en çok şükredeniniz, halka karşı daha çok teşekkür eden kimsedir."

Başkasına Teşekkür etmeyi kendilerince o kişi için bir lütuf addeden insanlara ne demeli ya

İmam Kazım şöyle buyurmuştur:
"Allah-u Teala, şükreden kullarını sever. Allah Teala, kı­yamet günü bazı kullarına şöyle hitap edecek: “Acaba falan şahsa teşekkür ettin mi?” Ce­vaben diyecek ki: “Ey Rabbim! Ben sana şükrettim.” Allah Teala buyuracak ki: “Eğer ona te­şekkür etmemişsen, o halde bana da teşekkür etmemişsin."

İmam Caferi Sadık şöyle buyurmuştur:
"Sana nimet verene karşı teşekkür et ve sana teşekkür edene bağışta bulun. Çünkü nimetler şükredilirse, yok olmazlar; nankörlük edilirse baki kalmazlar. Şükür ve takdir, nimetlerin artış sebebi ve de­ğişmemelerinin güvence­sidir."