Tanrı'dan 1400 asırdır neden hiç ses seda çıkmiyor?Eskiden toplumlar az azıttımı hemen tufan gönderen tanrı neden şimdi firarda? Atom bombası atıldı tanri yok,o kadar çocuk katledildi gene ses çikarmadı bir sürü savas oldu göz yaşı aktı tanrı gene yok!

Yaratmış bizi, atmış dünyanın düzüne kendi ortalıkta yok.Birinci ve ikinci dünya savasında o kadar insan aci cekti gene ses yoktu tanrıdan.Bu nasıl iş?

Onu sen kendi tanrına sor, nasıl bir tanrın varsa artık hiç bir şekilde göremiyorsun.

Bugünkü küresel ısınma, hortumlar, afetler içinde boğuşup duruyor insanlık.
Halbuki 1400 sene öncesinden bugünlerimizi apaçık bize bildirip, sizleri ve sizin gibileri aynen tarif eden rabbimizin şanı yücedir.
Amma bazıları hala gökten ses duymayı, herbirinin ellerine yazılı belgeler verilmesini bekleyip dururlar. Godot'u bekler gibi...

Bakar 2/118- Bilgiden nasibi olmayanlar da "Allah bizimle konuşsa ya, yahut bize de bir mucize gelse ya!" dediler. Bunlardan öncekiler de tıpkı böyle, bunların dedikleri gibi demişlerdi. Onların kalbleri birbirlerine benzedi. Gerçekten de yakîne ermek (hakikati bilmek) isteyen bir kavim için biz mucizeleri çok açık seçik gösterdik.

Rum: 30/41- İnsanların kendi elleriyle işledikleri (kötülükler) sebebiyle karada ve denizde bozulmalar ortaya çıkmıştır. Dönmeleri (Kendilerini düzeltmeleri) için Allah yaptıklarının bazı (kötü) sonuçlarını onlara tattıracaktır.

Tevbe: 9/126- Onlar her yıl bir veya iki kere kendilerinin çeşitli belalara uğratıldıklarını görmüyorlar mı? Böyle iken yine de tevbe etmiyor ve ibret almıyorlar.

Nisa 4/82- Onlar hâlâ Kur'ân'ı gereği gibi düşünüp anlamaya çalışmazlar mı? Eğer o Allah'tan başkası tarafından indirilmiş olsaydı mutlaka onda birçok çelişkiler bulurlardı.

Bakara 2/18- (Onlar) sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık (hakka) dönmezler.

anlamak isteyene, duymak isteyene daha ne desin rabbimiz...

Camici, bu doğal afetler 1400 sene öncede oluyordu milattan önce de.Zaten bu doğal afetlerde olan gene masum,fakir,gariban insanlara oluyor.Küresel kötü güçlere bişey olmuyor.Firavunlar hayatta kalıyor her ne hikmetse.

Oysa Tanrı'dan gelecek bir felakette bu ruhu bozuk kötü insanların yeryüzünden kazınması gerek.Yani kutsal kitaplarda anlatılanlara göre hep öyle olmuş.Bugün öyle olmuyor.Kendimizi kandırmayalım.

Zaten diğer gezegenlerde hergün bu olaylar yaşanıyor.Asit yağmurları,süper dondurucu soğuk rüzgarlar vs. Şimdi bu o gezegenlerde kim var da hergün doğal afetler oluyor.?Böyle her doğal afeti tanrının gazabına yorarsan gerçeklik algın bozulur.

Adın gibi yalanlara sarılmışsın. Sen Bektaşi'nin orada neyi kast ettiğini anladın ve yaratıcıyı inkar mı ediyorsun.
Yani Bektaşi orada yaratıcıyı mı inkar ediyor? Bunu nereden öğrendiysen inan seni aldatıyorlar, onlar da Bektaşi'yi anlamamış.

Bektaşi ve Mevlana gibi zatlar İslam filozofları onları anlayacak durumda değilsin. Zihnin berrak değil.

Kendine bir pencere açmış her şeye oradan bakıyorsun.
Ne bela nedir biliyorsun ne de musibet nedir. Felaket nedir Allah'ın gazabı nedir.

Kendi pencereni kapat git eleştirdiğin, beğenmediğin yerden bak, onları öğrenmeye gayret et sonra eleştiri yap.
Her zaman olduğu gibi İslam'ı sevmeyenler onu bilmeyenler oluyor. Bilsen böyle konuşmayacaksın.

Bu doğal afetler ile ilgili bir tek şey söyleyeyim yeterli, doğal afetler ile insanların cezasının verilmesi devri kapandı, artık eğer dünyada insan cefa çekiyorsa sadece günahlarına kefaret olur yani hayrınadır. Elbette Allah mazlumların yanındadır. Kafirlerin cezası ahirete kalıyor, asıl azap orada.

"Kâfirler, kendilerine mühlet vermemizin, şahısları için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Biz onlara bu mühleti, ancak günahlarını artırsınlar diye veriyoruz. Onlar için alçaltıcı bir azap vardır." (Al-i İmran, 176-178)

"O müşrikler kendilerine mühlet verilmesine aldanmasınlar. Daha öncekilere de böyle fırsat verilmişti. Ne zaman ki peygamberler, toplumlarının imana gelmelerinden ümitlerini kesecek raddeye gelirler ve toplumları da peygamberlerinin kendilerini aldattığı zannına kapılırlar, işte o zaman onlara yardımımız ulaşır, inkârcılar helâk olur, dilediğimiz kimseler kurtulur. Çünkü (uzun vâdede) cezamız, suçlu toplumlardan hiçbir surette geri çevirilmez." (Yasin, 110)

Yahu alpi bu bir fıkra.Bu bektaşi o bektaşi değil.Bektaşi fıkradaki adamın ismi.Güldüm,neyse olabilir.Boş anına denk gelmiş veya kafan dağınık.

Herneyse, devam edersek o kadar peygamber gelmiş geçmiş ama bir pasteur kadar insanlığa faydaları dokunabilmiş mi?edward jenner(çiçek aşısı) veya pasteur virusal hastalıklara karşı aşıyı bulmasa sen bu hastalıklarada tanrının gazabı diyecektin.Bu nasıl gazap ki hastaneye gidiyorsun iki aşı vuruyor doktor iyleşiyorsun.Tanrının gazabını engelleyerek şirk mi koşuyorlar şimdi doktorlar.Orta çağda olsan insanlar seni tanrının lanetlediğini düşünecek ve toplumdan soyutlayacaklardı.Şimdi biliyoruz ki bunlara çeşitli mikroorganizmalar sebep oluyor.

Bilim ve teknoloji ilerledi tanrı ve elçileri ortadan kayboldu.Nerdeler?Tanrı neden bu kadar savasa,tecavüze seyirci kalıyor?Yeryüzünde atom bombası patladı tanrıdan çıt çıkmadı.

Ey tanrı yarattığın dünyada yer yerinden oynadı sen yoksun?

Suriyede o kadar çocuk katledildi,tecavüze uğradı, dua ettiler,tanrıdan yardım beklediler ne oldu?Onları duymayan tanrı bizi mi duyacak?

Şimdi insanlar olimpos dağının eteklerinde tanrıyı aramaktan vazgeçtiler.Şimşekleri zeusun atmadığını biliyorlar.Bilim şimşeklerin nasıl oluştuğunu açıklığa kavuşturmasa böyle mitlere gene inananlar olurdu.

Dinlerin vaadleri neden hep öldükten sonraya hiç düşündün mü?Nasıl olsa gelen yok öteden değil mi!..Sabret öbur tarafta tanrı verir,günahlarına kefarettir vs. Madem günahlarına kefaret hastalandın mı hastaneye gitme. Otur evde aci çek,sevap topla.

Bir insan eğer bir katliam yaptıysa, mesela Yeni Zelanda'da 49 kişiyi bir kişi katletti.

Bu insana sence, senin tanıdığın tanrı ne ceza vermeli?

yalanlar Rabbimizi tanımıyorsun. Git önce O'nu tanı sonra konuşalım.
Cahillikte zirve yapıyor bu ateistler. Be ahmak bi araştır önce.
Şu ana kadar bir şey bildiğini zanneden den başka bir ateistle karşılaşmadım.


Çok ta zor oluyorsunuz, bir halt bilmediğinizi anlamanız mümkün değil gibi.

Eleştirdiğin hiçbir şeyi bilmiyorsun.
Moda oldu bilmediğini sevmemek, itiraz etmek.

Konu kilit.