You need to enable JavaScript to run this app.

Skip to main content

Peygamberler diyarı

Peygamberler diyarı

General
RE: Peygamberler diyarı
Kaynak islamveihsan.com

HZ. İBRAHİM’İN (A.S.) BÜYÜK İMTİHANI

Cenâb-ı Hak nice kullarını ağır imtihanlara tâbî tutmuş ve kullukta samimiyeterini sınamıştır. en ağır imtihanı Hz. İbrahim (a.s.) vermiştir. Mal, can ve evlât, insanın en düşkün olduğu ve en zor vazgeçebileceği nîmetlerdir. Bu imtihanlar da en zor imtihanlardır. Cenâb-ı Hak nice kullarını bu hususlarda ağır imtihanlara tâbî tutmuş ve kullukta samimiyet derecelerini sınamıştır. Hazret-i İbrâhim (a.s.) imtihânı da Allâh’ın lutfuyla kazanarak Hakk’a “Halîl/dost” olmuştur. O, fakirlikten korkmaksızın bütün malını infâk etmiş, tevhîd mücâdelesi uğruna gözünü kırpmadan Nemrud’un ateşine atılmış, canını da Rabbine teslîm edebileceğini göstermiştir.

İnsanoğlu için en ağır imtihan evlât husûsunda da Hakk’a itaat ve teslîmiyetin âbidesi olmuştur. Evlât, neslin devâmıdır insanoğlu, evlâdına karşı düşkündür. Zira evlât, anne-babanın parçasıdır.
oğlu İsmâil’i (a.s.) Allah için kurban etmesi emredilen İbrahim (a.s.) imtihanların en ağırına tutuldu. Hem kendisinin, hem de oğlu İsmâil’in (a.s.) rızâ ve teslîmiyetinin mükâfâtı olarak, Cebrâil (a.s.) Allâh’ın emriyle cennetten bir koç indirdi. Onların fedâkârlık hâtıraları, kıyâmete kadar devam edecek olan îman nesline ibâdet olarak hediye edildi.kurban ibâdeti Hak uğrunda candan fedâkârlık göstereceğine dâir, kulun Rabbine söz vermesidir. kurban, takvâ imtihanını kazanabilmek, Hakk’a itaat ve teslîmiyetimizi tescillete bilmektir.

“Onların ne etleri ne de kanları Allâh’a ulaşır; fakat O’na sadece sizin takvânız ulaşır…” (el-Hac, 37) buyrulmaktadır.

İki melek dâimâ niyâz eder: «Yâ Rabbî! Fakirlerin ihtiyacını gören cömertleri doyur, onların verdikleri her dirheme karşılık, yüz bin dirhem ihsân et…»
Hele canını verene, boğazını uzatıp Yaratan’a kurban olana…

O kimse, Hazret-i İsmâil (a.s) gibi boğazını uzatmış, Allah yolunda kurban olmaya hazırlanmıştır. Fakat Allah, o boğazı kestirmez.”

“Sen, Allah rızâsı için ekmek verirsen, sana da ekmek verirler. Allah uğruna canını verirsen, sana can bahşederler.”

“Hakk’ın cömertliğini görseydin, nasıl olur da canını esirgerdin? Canın için nasıl olur da bu kadar gamlanırdın? Irmağın kıyısında durup da suyu esirgeyen, ırmağı göremeyen kalbi kör kişidir.”
Bunu ilk beğenen sen ol.
General
RE: Peygamberler diyarı
Kaynak mumsema.org

Hz. İbrahim ile ilgili kısa kıssalar 

Hazreti İbrahim a.s misafirleri çok severdi ve evine misafir çağırmaktan, ikramda bulunmaktan lezzet alırdı yolculara iyi davranır Onları evine davet eder, yiyecek ve içecek verir, yatacak yer gösterirdi. Her sabah. Evinin yanındaki yolda durur yolcuları beklerdi.Onları görür görmez ikramda bulunmak için evine davet ederdi. bu onu mutlu ederdi. Bir günü misafir olmadan geçtiğinde rahatsız olur, evinde bir yolcu ağırlamamışsa yemeğe dokunmazdı.yoldan üç gün yolcu geçmedi. Hz. İbrahim"i (s.a.) üzdü. bıkmadan ümitle bekledi
Günler sonra bir adam göründü yolda. Hz. İbrahim çok sevindi yemeğe oturduklarında Hz. İbrahim Bismillah" dedi, yaşlı adam hiçbir şey demedi

Hz. İbrahim yaşlı adama sordu neden yemeğe besmeleyle başlamadın? rabbimiz Rahman ve Rahimdir Sunduğu rızka şükredmemiz gerekmezmi Yaşlı adamın Benim dinimde bu yok" ben Mecusiyim. ateşe tapanım diyince Hz. İbrahim adamı kovdu. Hz. Cebrail, Hz. İbrahim"e Allah"ın kendisine inanmayan adamı 70 senedir rızıklandırdı sen bir öğüne dahi tahammül edemedin diyince. Hz. İbrahim hatasını anladı ihtiyara koştu, ve evinde yemeğe ikna etti. 


Kur'ân-ı kerîm'de ismi bildirilen peygamberlerden, ülülazm adı verilen altı peygamberden biridir olup, Keldânîlere gönderilmiştir. efendimizden sonra peygamberlerin ve insanların en üstünüdür.Allahü teâlâ ona Halîlim dostum buyurduğu için Halîlullah veya Halîlürrâhmân olarak bilinir..İbrâhim aleyhisselâm,peygamber efendimizin dedelerindendir. Keldâni memleketi Bâbil'in doğu tarafında ve Dicle ile Fırat nehirleri arasındaki bölgede doğdu.Yüz yetmiş beş yaşındayken Kudüs'te vefât etti.İbrâhim aleyhisselâmın Âzer ile üvey babası ve amcasıydı putperestti.Geçimini put satardı Peygamberimizin baba ve dedeleri Âdem aleyhisselâmdan beri hep mümindi.Kur'ân-ı kerîm'de meâlen;" Sen,yani senin nûrun,hep secde edenlerden dolaştırılıp,sana ulaşmıştır." (Şu'arâ sûresi:219)buyrulmaktadır

hadîs-i şerîfte "Benim dedelerimin hiçbiri zinâ yapmadı.Allahü teâlâ,beni temiz babalardan,temiz analardan getirdi.Dedelerimin iki oğlu olsaydı,ben bunların en hayırlısında,en iyisinde bulunurdum."buyuruldu. Peygamber efendilerimizin anaları ve babaları arasında bulunmakla şereflenen bahtiyarların hepsi,zamanlarının ve memleketlerin en asîl,en şerefli,en güzel ve en temiz kimseleriydi. Hepsi de aziz ve muhteremdi İbrâhim aleyhisselâmın babası Târûh da mümindi inanmıştı.Kötü ahlâktan, âdî ve çirkin sıfatlardan uzaktı.Nûh aleyhisselâmdan çok sonra Bâbil'de hüküm süren,yıldızlara ve putlara tapan Keldâni kavminin Nemrûd, insanları putlara taptırıyordu. Rüyâsını,mineccimler;"Doğacak erkek çocuğun yeni bir din getireceği ve onun saltanatını yıkacağı." şeklinde tâbir etti

,Nemrûd yeni doğan erkek çocukları öldürüp hâmile kadınların hapseddi hazret-i İbrâhim'e hâmile olan annesi,amcası Âzer'le evliydi.kocasına da;"Çocuk doğunca oğlan olursa,kendi elinle Nemrûd'a teslim eder mükâfât alırsın"dedi.Annesi zamanı gelince bir mağarada doğum yaptı Âzer'e çocuğun öldüğünü söyledi.Oğlunu mağarada gizledi ve büyüttü.Yanına gittiğinde onu doymuş görürdü.Parmaklarından süt ve bal gelirdi.Allahü teâlâ Cebrâil aleyhisselâmı göndererek gıdâları Cennet'ten parmaklarına akıtırdı.İbrâhim aleyhisselâm ,mağaradan çıkınca,güneşe,aya, yıldızlara ve kâinâta bakarak bunları yaratanın eşi ve benzeri olmayan bir yaratıcının olduğunu anladı.Keldâni kavmine gelerek,taptıkları putların ve yıldızların ilâh olmadığını,anlayabilecekleri açık delillerle anlattı.

Bâbil halkı çocuk yaşta putlara karşı çıkan hazret-i İbrâhim'i üvey babası Âzer'e şikâyet etti .Âzer, İbrâhim aleyhisselâmı azarlayarak vazgeçmesini istediyse de İbrâhim aleyhisselâm aldırmayıp delil isteyin göstereyim.Bana hidâyet veren, doğruyu gösteren Allahü teâlâ beni sizden ayırdı.Sizin sapıklığınıza düşürmedi.Sizi ve putlarınızı sevmiyorum." dedi.Putlara tapmanın mânâsız olduğunu Âzer'e söyledi.Âzer hiddetlenip İbrâhim aleyhisselâma uzaklaşmasını istedi.Genç yaştayken Keldânî kavmine peygamber gönderilen kendisine on sayfa kitap verilen İbrâhim aleyhisselâm,Allahü teâlânın emriyle büyük-küçük herkesi Allahü teâlâya îmâna çağırdı.İnsanlara tebliğde bulundu putların mânâsız ve âcizliğini,onlara tapmanın sapıklık olduğunu göstermek istedi.

Keldânî kavmi,bayram yapmak üzere bir toplandı.İbrâhim aleyhisselâmın üvey babası puthânenin bekçisi Âzer onu da bayrama gitmeye zorladı.İbrâhim aleyhisselâm hasta olduğunu söyleyerek bayrama gitmedi ,yetmiş putun bulunduğu puthâneye girdi.balta ile putları kırıp.parçaladı .Sadece en irisini kırmadı ve baltayı onun boynuna astı Keldânî kavmi putların parça parça edildiğini görünce Bu işi,İbrâhim yapmıştır,diyerek onu yakalayıp halkın önünde sorguladılar." Ey İbrâhim! Putlarımızı sen mi kırdın?" deyince,İbrâhim aleyhisselâm,bu işi Ben varken küçük putlara niçin tapıyorlar!" diyen iri put yapmıştır,ona sorunuz." deyince,putperestler;" Putlar konuşmaz dediler İbrâhim aleyhisselâm;"O hâlde kendilerini kırılmaktan kurtaramayan,size faydası olmayan bu putlara ilâh diyerek niçin tapıyorsunuz?Hâlâ akıllanmayacak mısınız Size ve taptığınız putlara yazıklar olsun!" dedi

Putlarını İbrâhim aleyhisselâmın kırdığını anlayan Keldânî kavmi,onu hapsetti Durumu ilâhlık iddiâsında bulunan kralları Nemrûd'a bildirdiler
Nemrûd, İbrâhim aleyhisselâmı getirmelerini emretti. İbrâhim aleyhisselâm Nemrûd'u Allahü teâlâya îmân etmeye dâvet etti.Nemrûd, reddettiği gibi, İbrâhim aleyhisselâmın kendisine secde etmesini istedi.Secde etmeyince,hapsettirdi ateşte yakılmasını emretti.Günlerce yığılan odunlar ateşlendi. hazret-i İbrâhim'i mancınıkla ateşe attılar.Ateşe atılırken;"Hasbiyallah ve ni-mel vekil",Hz ibrahim "Bana Allah'ım yetişir. O ne iyi vekildir, yardımcıdır." dedi.ateşe düşerken Cebrâil aleyhisselâm gelip;"Bir dileğin var mı?diye sorunca ,Rabbim beni görüyor, biliyor." dedi.O Kur'ân-ı kerîm'de övülüyordu;"Allahü teâlâ,Kur'ân-ı kerîm'de ateşe; "Ey ateş! İbrâhim'e karşı serin ve selâmette ol!" (Enbiyâ sûresigülücük diye emretti.Ateş
yemyeşil bir bahçe kesildi. Cebrâil aleyhisselâm kendisine arkadaş oldu Cennet nîmetleri ile doyuruldu.Ateşte yedi gün kaldığı rivâyet edilir.

Ateş sönünce mûcizeyi gözleriyle görenlerden kardeşi Haran,amcasının kızı ve hanımı hazret-i Sâre ve bâzı kimseler îmân ettiler. İbrâhim aleyhisselâm ateşten kurtulduktan sonra Keldâni kavmini îmâna dâvet etti.Fakat zâlim Nemrûd ve putperest ahâli küfürden vazgeçmediler.Allahü teâlâ,Nemrûd ve kavmine sivrisinekleri musallat etti.Sinekler onların kanlarını emdiler ve kuru kemik hâline getirdiler.Sineklerden birisi Nemrûd'un burnundan girip beynine yerleşti.Uzun zaman azap ve ıztırap verdi.Habaşını tokmakla döğdüre döğdüre öldü. Allahü teâlâ, tanrılık iddiâ eden Nemrûd'u en âciz mahlûklarından birisi olan sivrisinekle cezalandırdı.
Bunu ilk beğenen sen ol.

İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren İslami Forum sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.K'nın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur. Sitemiz hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri bağlantısından bize ulaşıldıktan en geç 3 (üç) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmenlikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.