Necip Fazıl Kısarkürek, 1960 yıllarda Yeni İstanbul gazetesinde neşredilen hatıratında şöyle söylüyor:
"II.Dünya Harbi arefesinde, Nazım'ı bir akşam üstü yanımda Vakit gazetesi müdürü Rasim Us olduğu halde Sultanahmet cezaevinde ziyaret ettim. tel örgülere geldi:
" Nazım." dedim, "Benim rejimim olsaydı seni asardım. Fakat bu hiçlik rejiminde fikirsiz ve imansız insanların seni süründürmesinden müteessirim. Onun için ziyaretine geldim. Gözlerinde iki damla yaş olduğu halde bana cevap verdi. " Necip ! Benim de rejimim olsaydı ben de seni asardım. Sonra da darağacının altında ağlardım. Seni anlıyorum. Bil ki tuttuğun bu soylu tarafın daima takdircisi kalacağım." dedi. Bu onunla son konuşmam ve son görüşmem oldu.
Bu kıssa hakkındaki yorumlarınız nedir ?
Yitik bir ülkeyi korumaya değil,
Yeniden kurulacak bir ülkeyi
Aşkla örmeye benzer devrimci olmak....