You need to enable JavaScript to run this app.

Skip to main content

NÜBÜVVETE AÇILAN KAPI:KUYU

NÜBÜVVETE AÇILAN KAPI:KUYU

" HACI "
NÜBÜVVETE AÇILAN KAPI:KUYU

MAHMUD SAMİ RAMAZANOĞLU

Yakub (as) oğullarının kardeşleri Yusuf’u sahraya götürmekte ısrar etmeleri ve onu koruyacaklarına yemin etmeleri ve Yusuf’un da onlarla birlikte gitmek için istekli olduğunu görmesi üzerine kazaya rıza göstererek izin verdi ve Yusuf’un bedeninin bir kapta yıkanmasını emretti. Kap, İbrahim a.s.’a kurbanlık koç ile beraber getirdiği kap idi. Yakup ayrıca Yusuf’un saçlarının taranmasını, yine Cibril’in İsmail için cennetten getirdiği sürme ile gözlerinin sürmelenmesini ve güzel koku sürülmesini emretti.

Rivayete göre İbrahim (a.s.) ateşe atılacağı vakit elbisesini soymuşlardı da Cibril ona cennetten bir libas getirmişti. İbrahim onu İshak’a, İshak da Yakub’a verdi. Yakub da onu bir muska haline getirip Yusuf’un boynuna asmıştı.

Kardeşleri Yusuf’u babalarının gözünden kayboluncaya kadar omuzlarında taşıdılar. Sonra sözlerini terk edip Yusuf’u yere attılar. “Ey yalancı rüya sahibi” diyerek onu azarladılar ve öldürmeye kastettiler. Yusuf, kardeşlerinin en merhametlisi olan Yehûda’dan yardım istedi. Bunun üzerine Yehûda:
- Öldürmekten daha hayırlısını size söyleyeyim mi? Onu kuyuya atın.
- Pekiyi, dediler ve onu kuyuya atmak üzere sözleştiler.

Bu kuyu Ürdün civarında olup Yakub a.s.’ın menziline üç fersah mesafede idi. Bu kuyuyu Şeddad Ürdün’ün imarı sırasında kazdırmıştı... Kuyunun ağzı dar, dibi genişti.

Kardeşleri Yusuf’u bu kuyuya sarkıttılar. Ellerini bağlayıp gömleğini soydular, babalarına göstermek üzere yalancı bir kan bulaştırdılar. Gömleğini soyan kardeşlerine Yusuf: - Ey kardeşlerim! Gömleğimi verin, ölürsem kefen olur, sağ kalırsam libas olur, dediyse de vermediler ve ipi kestiler.

Bu esnada Hazret-i Mele-i Âlâ’dan Sidretül-Münteha’daki Cibril’e bir nida erişip ‘Edrik abdî’ ‘Kuluma yetiş’ buyuruldu. Cebrail, Yusuf’u kuyuda bir taş üzerine oturttu. Ona cennet taamından yedirdi. Ona Halilullah İbrahim’in gömleğini giydirdi. Hasan-ı Basrî der ki: “Yusuf kuyuya atıldığında 12 yaşında idi. Babası Yakub ona 40 sene sonra kavuştu.”

Kuyu, çok korkulu bir kuyu idi. İçinde yılanlar akrepler ve sair haşerat mevcut idi. Birbirlerine dediler ki “Yerlerinizden dışarı çıkmayınız! Çünkü bugün bu kuyuya enbiyadan bir nebi gelmiştir. Fakat bir yılan Yusuf’a kasdedip hışladı. Cibril ona: “Sus! diye sayha edince yılan sustu, bir daha sesi çıkmaz olduğu gibi neslinden gelenlerin de sesleri çıkmaz oldu.

Yusuf kuyuya atılınca şöyle yakardı: “Yâ şâhiden gayre gâibin veya karîban gayre baîdin veya galiben gayre mağlûbin ec’al lî min emrî ferecan ve mahrecan” : Ey gaib olmayan şahit! Ey uzak olmayan yakın! Ey mağlub olmayan galib! İçinde bulunduğum sıkıntıdan beni ferahlığa çıkar, bir kurtuluş kapısı aç!

Rivayete göre Yusuf kuyuda üç gün kaldı. Bir saat kaldığı rivayeti de vardır. Beden kuyusu, zahirde karanlık ve korkunç görünse de ileride gönül Yusuf’unun İlahi vahye ve nübüvvete açılan kapısı olacaktır. Eğer kalb, kuyunun derinliklerinde uzlette vahiyle teyid olunup inayet-i ezeliyeye nail olursa nefis ve beden mağlub olur. Bu da saidlerin hâlidir.
Bunu ilk beğenen sen ol.
Kıdemli Üye
RE: NÜBÜVVETE AÇILAN KAPI:KUYU
Kuyu, çok korkulu bir kuyu idi. İçinde yılanlar akrepler ve sair haşerat mevcut idi. Birbirlerine dediler ki “Yerlerinizden dışarı çıkmayınız! Çünkü bugün bu kuyuya enbiyadan bir nebi gelmiştir. Fakat bir yılan Yusuf’a kasdedip hışladı. Cibril ona: “Sus! diye sayha edince yılan sustu, bir daha sesi çıkmaz olduğu gibi neslinden gelenlerin de sesleri çıkmaz oldu

Allah razı olsun ecrin ....
[Resim: allahmuhammedduais5.gif]
Bunu ilk beğenen sen ol.
© 9492.698875 ©
RE: NÜBÜVVETE AÇILAN KAPI:KUYU
ALLAH razi olsun çok güzeldi...

“Yâ şâhiden gayre gâibin veya karîban gayre baîdin veya galiben gayre mağlûbin ec’al lî min emrî ferecan ve mahrecan” : Ey gaib olmayan şahit! Ey uzak olmayan yakın! Ey mağlub olmayan galib! İçinde bulunduğum sıkıntıdan beni ferahlığa çıkar, bir kurtuluş kapısı aç!

ve bu duadan da nasiplenmeyi nasip eylesin inşallah cümlemize...
Bunu ilk beğenen sen ol.

İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren İslami Forum sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.K'nın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur. Sitemiz hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri bağlantısından bize ulaşıldıktan en geç 3 (üç) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmenlikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.