Her nefis ölümü tadacaktır. Sonunda bize döndürüleceksiniz. Ankebut-57
Bu dünya hayatı sadece bir eğlence ve oyundan ibarettir. Asıl hayat ahiret yurdundaki hayattır. Keşke bilseler! Ankebut-64
Mesajlarım ve iletilerim
Mesajlarım ve iletilerim
deyin ki: "Bize indirilene de, size indirilene de iman ettik.
Bizim ilâhımız da, sizin ilâhınız da birdir ve biz O'na teslim olmuşuzdur."
Resulüm sana önceki kitapları tasdik eden bu kitabı indirdik kitap verdiklerimiz ona iman ediyorlar.
ona iman eden nice kimseler vardır.
Ayetlerimizi ancak kâfirler bile bile inkâr eder.
Sen bundan önce, ne bir yazı okur, ne de elinle yazardın. Öyle olsaydı, batıla uyanlar kuşku duyarlardı.
Kur'ân kendilerine ilim verilenlerin sinelerinde yer eden apaçık âyetlerdir.
Ayetlerimizi ancak ve ancak zalimler bile bile inkâr eder.
de ki: "Mucizeler ancak Allah'ın katındadır. Ben ise bir uyarıcıyım."
Sana indirdiğimiz ve okunmakta olan kitapta iman edecek bir kavim için elbette bir rahmet ve öğüt vardır.
De ki: Benimle şahit olarak Allah yeter.
Allah göklerde ve yerde ne varsa bilir.
Batıla inanıp inkâr edenler ziyana uğrayacaktır
Senden azabı çabuk getirmeni istiyorlar.önceden tayin edilmiş bir vade olmasaydı, azab onlara çatmıştı.
azab hiç farkına varmadıkları bir sırada kendilerine mutlaka gelecektir.
cehennem, hiç şüpheleri olmasın, kâfirleri kuşatacaktır.
O gün azap, onları hem üstden, hem ayaklarının altından saracak ve Allah Yaptıklarınızın cezası diyecektir.
Ey iman eden kullarım! Şüphesiz benim yarattığım yeryüzü geniştir. O halde yalnız bana kulluk edin.
Her can ölümü tadacaktır. Sonunda bize döndürüleceksiniz.
İman edip güzel işler yapanları muhakkak ırmaklar akan cennet köşklerine yerleştireceğiz.
iyi işler yapanların mükafatı ne güzeldir!
onlar, sabretmiş olup yalnız Rablerine güvenip dayanmaktadırlar.
Nice hayvanlar var onların ve sizin rızkınızı Allah veriyor.
O, her şeyi işitir ve bilir.
Andolsun ki onlara, nasıl haktan çevrilip döndürülüyorlar?
Gökleri ve yeri yaratan, güneşi ve ayı buyruğu altında tutan kimdir?" diye sorsan "Allah" derler.
Allah, kullarından dilediğine rızkı bol bol verir, dilediğine de kısar.
Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.
Andolsun ki onlar Allah " derler.
Gökten su indirip, onunla ölümünün ardından yeryüzünü canlandıran kimdir?"
hamd Allah'a mahsustur. Fakat çokları akıllarını kullanmazlar.
Bu dünya hayatı sadece bir oyun ve oyalanmadan ibarettir.
Ahiret yurduna gelince, işte asıl hayat odur. Keşke bilmiş olsalardı.
gemiye bindiklerinde, dini yalnız Allah'a yalvarırlar. Fakat onları salimen karaya çıkarınca, Allah'a ortak koşarlar
Kendilerine verdiklerimize nankörlük etsinler ve safâ sürsünler bakalım! Ama yakında bilecekler.
Çevrelerinde insanlar götürülür öldürülür ve esir edilirken bizim Mekke'yi güven içinde kudsî bir yer yaptığımızı görmediler mi?
Hâlâ batıla inanıp Allah'ın nimetine nankörlük mü ediyorlar?
Allah'a karşı yalan uyduran, yahut hak gelmişken onu yalan sayandan daha zalim kimdir?
Cehennemde kâfirlere yer mi yok?
yolumuzda cihad edenleri, elbette kendi yollarımıza eriştireceğiz.
Hiç şüphe yok ki Allah iyi davrananlarla beraberdir.
HZ MUHAMMED SAV BUYURUYOR
Komşu komşusunun duvarına kiriş koymak ağaç çakmak çivi vida vb. şeyler yapmasına mani olmasın.”
Peygamber sav’e Allah’ın en çok sevdiği amel hangisidir ? diye soruldu.
Vaktinde kılınan namazdır, buyurdular.
Ana babaya iyilik ve itaat Allah yolunda cihad etmektir, Allah u Tealanın en sevdiği amellerdir
Hiçbir çocuk babasının hakkını gerektiği gibi ödeyemez.
Babasını köle olarak bulup hürriyetine kavuşturursan babalık hakkını belki ödemiş olursun
Allah’a ve ahiret gününe iman eden misafirine ikram etsin, akrabasını gözetsin, hayır söylesin veya sussun
siz iş başına gelecek olursanız, yeryüzünde fesad çıkaracak akrabalık bağlarını parçalayacak mısınız?
Muhammed suresi
Allah onları lanetlemiş kulaklarını
sağır, gözlerini kör etmiştir.” Muhammed suresi
Ey akrabalık bağı seni gözeteni gözetirim, seninle ilgiyi kesenden ben de ilgiyi keserim.”
İnsanlar arasında kendisine en iyi davranman gereken Annen’dir sonra
Baban’dır” buyurdu.
Kendisine en iyi davranılması gereken kimdir sorusuna Hz Rasulullah Annen Annen Annen, Sonra Baban ve akrabalarındır, buyurdu.
Yusuf has hacip sözleri
Yalnız kendi menfaatini gözeten dosta gönül bağlama. Fayda görmezse, sana düşman olur, ondan vazgeç.
Söz ağızda iken sahibinin esiridir, ağızdan çıktıktan sonra sahibi ona esirdir
Öfke ve gazapla işe yaklaşma; eğer yaklaşırsan, ömrü heder edersin.
Menfaat sandalyeye benzer; başında taşırsan seni küçültür, ayağının altına alırsan seni yükseltir.
Kötülük değersiz bir şey olduğu için, onu yapan da değersizdir.
Kimin sana biraz emeği geçerse, sen ona karşılık daha fazlasını yapmalısın.
Kara toprak altındaki altın, taştan farksızdır. Oradan çıkınca, beylerin başında tuğ tokası olur.
İyi hareket et, kötülerin zararlarını ortadan kaldır!
İnsanların seçkini insanlığa faydalı olan insandır.
Halk nazarında muteber kimse, merhametli olan insandır.
İnsanı dil kıymetlendirir ve insan onunla saadet bulur.
insanın dili yüzünden başı gider.
İnsana insanlığı nisbetinde mukabelede bulun. Böyle mukabelede bulunduğu için, insana insan adı verilmiştir.
İnsan, binlerce yaşasa, arzu ettiği şeylere kavuşsa bile, yine dileği bitmez.
İnsan süsü, yüz dilin süsü, sözdür.
İnen yükselir, yükselen iner
parlayan söner ve yükselen durur.
İşe acele ile girme, sabır ile hareket et.
Acele yapılmış işler pişmanlık getirir.
Huzur istersen zahmet ile birlikte gelir.
Sevinç kaygı ile birlikte bulunur.
zengin olmak istersen, kanaatkâr ol. kendi nasibini elde etmiş olursun.
Her sözü söz diye ağzından çıkarma
Lüzumlu sözü düşünerek ihtiyatla söyle
Her mahlûk kendi nasibini alır.
Yürüyenler yiyeceklerini ve uçanlar da yemlerini bulurlar.
Halka faydalı ol, onlara zarar verme!
Gurur faydasızdır insanları kendinden soğutur.
Alçak gönüllülük insanı yükseltir.
Gönlünü ve dilini doğru tut!
Fenalık cahillikten doğar
hastalıklar kötülükler hep aynı noksanlıktan ileri gelir
tedavi ile hastalara şifa verilebilir; terbiye ile kötüler iyi edilebilir;
okumak yoluyla bilgisizlere bilgi verilmiş olur.
Çok dinle fakat az konuş.
Sözü akıl ile söyle ve bilgi ile süsle.
Akıl bir meşaledir. Kör için göz, ölü vücut için can, dilsiz için sözdür.
Çok mal aç gözlüyü doyurmaz. Ecel gelince pişman olur, fakat işini yoluna koyamaz.
İnsanın bunca zahmet çekmesi boğazı ve sırtı içindir. Mal toplar, yiyemez; öldükten sonra da vebalı altında kalır.
İnsan nadir değil, insanlık nadirdir.
İnsan az değil, doğruluk azdır.
Ey nimet sahibi olan kimse, şükret. Şükredene Allah nimetini artırır.
İnsanın bunca zahmet çekmesi hep boğazı ve sırtı içindir;
Bak, doğan ölür; ondan, eser olarak, söz kalır; sözünü iyi söyle! ölümsüz olursun.
Başkasının zararını isteme, kendin de zarar verme;
hep iyilik yap heva ve heveslerine hakim ol.
Hangi işe girersen, önce sonunu düşün;
sonu düşünülmeyen iş zarar getirir.
Diline ve gözüne sahip ol,
boğazına dikkat et; az ye, fakat helal ye.
Hiç bir işte acele etme, sabırlı ol
sabırlı insanlar arzularına erişirler.
Hangi iş olursa olsun, sen onu tatlı dille karşıla;
her işte tatlı dil kullanırsan saadet sana bağlanır.
İşi adaletle yap, buna gayret et;
hiç bir zaman zulüm etme
Allah’a kulluk et ve kapısına yüz sür.
Ey asil insan! insanlığı elinden bırakma;
insanlığa daima insanlıkla muamele et.
gökteki yıldızları tutsan ve başın göğe değse bile, sonunda sen yine yerdesin.
Doğan ölür, ondan eser olarak söz kalır.
Dâima iyilik yap ki, kendin de iyilik bul.
Eğer kendine candan bağlı birisini arıyorsan, sözün kısası, kendinden daha candan birini bulamazsın.
Büyüklük taslayan, kibirli ve küstah adam, tatsız ve sevimsiz olur
kibirli insanın itibari günden güne azalır
Bütün iyilikler bilginin faydasıdır.
Bilgi ile göğe dahi yol bulunur.
halka içten gelen merhamet göster.
Bu dünyanın kusuru bin, meziyeti birdir İnsan bunu nasıl geçirirse, o öyle geçer.
dünya renkli bir gölge gibidir peşine düşersen kaçar; sen kaçarsan o seni kovalar..
insan dünyaya tamamen sahip olsa bile, sonunda dünya kalır kısmetine ancak iki top bez düşer.
Anlayış ve bilgi çok şeydir bulursan, kullan ve uçup göğe çık.
Allah’tan ne gelirse ona râzı ol!
Akıl süsü dil, dil süsü sözdür.
İnsanın süsü yüz, yüzün süsü gözdür.
İnsan sözünü dil ile söyler; söz iyi olursa, yüz parlar.
Allâh’a sığın emrine itaatsizlik etme!
Akıl senin için iyi ve yeminli bir dosttur.
Bilgi senin için çok merhametli bir kardeştir.
Sarımsak Soğana yakındır. Hadiste: "O ikisini kim yiyecekse, pişirerek onları öl-dürsün." buyurulmuştur
Hz. Peygamber`e Eyyub el-Ensarî sarımsaklı bir yemek göndermiş Hz. Peygamber meleklerle görüştüğü için sarımsağı geri göndermiştir
Sarmısak sıcaktır, dördüncü derece kurudur, kuvvetli ısı verir ve iyi kurutucudur.
Sarmısak Soğuk olanlar ve balgamlı mizaca sahip olanlar, felce tutulmak üzere olanlar için faydalıdır.
Sarmısak Meniyi kurutur, tıkanıklığı açar, yemeği hazmettirir, susuzluğu keser sidiği sök-türür.
Sarmısak Haşerat sokmaları ve tüm soğuk şişliklerine karşı panzehirdir
Sarmısak Ezilip de yılanın ya da akrebin soktuğu yere sarılırsa zehiri emer.
Sarmısak Bedeni ısıtır ve hararetini arttırır. Balgamı keser, şişkiniği indirir, boğazı temizler.
Sarmısak sıhhati korur sağlar, su değişimine ve öksürüğe iyi gelir.
Sarmısak Çiğ olarak, pişirilerek ve kızartılarak yenilir. Soğuktan olan göğüs ağrısına iyi gelir.
Sarmısak Boğazdaki pıhtıyı çıkarır Ezilip sirke, tuz ve balla karıştırılıp çürük dişe konursa dişi düşürür.
Sarmısak Ağrıyan diş üzerine konulduğunda ağrısını teskin eder.
Sarmısak İki dirhem kadarı ezilip bal şerbeti ile içildiğinde balgamı söktürür ve kurtları çıkarır.
Sarmısak Balla birlikte ciltteki beyazlıklara sürüldüğünde iyi gelir.
Sarmısak Baş ağrısına sebep olur. Beyin ve gözlere zararlıdır,
Sarmısak görmeyi ve şehveti zayıflatır. Susatır, safrayı harekete geçirir, ağız kokusunu bozar
Sarmısak kötü kokar. Üzerine sedef otu yaprağı çiğnemek kokusunu giderir.
Akrabayı görüp gözeten kimse, kendisiyle ilgiyi kesmelerine rağmen onlara iyiliğe devam edendir.”
Akrabalık ve müslümanlık bağı arşa tutunarak şöyle demiştir. Beni koruyup gözeteni Allah koruyup gözetsin.
Akrabalık ve müslümanlık bağı der ki
Benimle ilgisini kesenden de Allah rahmet ve ikramını kessin.”
Ebu Bekir ra nın kızı Esma nın müşrike olan anası için Rasulullah annene iyi davran”, buyurmuştur
Ebu Bekir ra nın kızı Esma nın annesi müşrikeydi ve kızına ümit bağlamıştı
Esma ra ya Rasulullah annem’e ikramda bulunup gözetebilir miyim diye sordu HZ MUHAMMED annene iyi davran”, buyurdu.
Ey Kadınlar cemaati zinet eşyalarınızdan bile olsa sadaka veriniz
Rasulullah sadaka vermemizi emretti.
Onlar iki sevap birden kazanırlar. Birisi akrabalarını himaye etme sevabı diğeri de sadaka sevabı.”
Herakliyüs Ebu Süfyana peygamber ne emrediyor? Diyince Süfyan Allah’a ibadet etmemizi, ona hiçbir şeyi denk tutmamamızı, ataların gittiği yolları bırakmamızı, namazı kılmamızı, doğru ve iffetli olmamızı, akrabayı gözetmemizi emrediyor
Muhakkak ki siz bir yer fethedeceksiniz orada dirhem ve dinar yerine kırat kullanılmaktadır.
Siz kırat’ın kullanıldığı Mısır’ı fethedeceksiniz halka iyi davranmanızı tavsiye ediyorum.
fethettiğiniz zaman halkına iyi davranın
iyi davranın onlara karşı hısımlık ve akrabalık bağımız vardır.” (
Yakın akrabalarını uyar.” (26 Şuara 214)
Ey Abdi Şems oğulları! Ey Luey oğulları Kendinizi cehennemden kurtarınız.
kendinizi cehennemden kurtarınız.
Ey Fatıma kendini cehennemden kurtar. Çünkü sizi Allah’ın azabından kurtarmaya benim gücüm yetmez.
akrabalık bağından ilgimi kesmeyecek ve akrabalık hakkını yerine getireceğim
Akrabam olan falan oğulları dostum değildir. Benim dostlarım Allah ve salih mü’minlerdir.
Allah’a ibadet edip namaz kılar, zekat verir ve akrabalarını gözetirsen
cehennemden uzaklaşırsın
oruç açacağınız zaman hurma ile açın çünkü hurma berekettir.
Hurma bulamazsan orucunu su ile aç çünkü su temizdir.”
Ahmet haldun terzioğlu
İslam'ın özü doğruluktur. Merhamettir,
Alparslan'ın göklere yükseldiğini gören insanlar! Bakınız! Şimdi o burada, kara toprağın altında yatıyor
Çok eski Türk töresi, her yiğit hakanın yanında bir bilge öge olması gerektiğini işaret eder.
Ben ölmezsem, sen ölmezsen; kim ölecek Türk için?
Varsın olsun Özgürlük için ölmek de şandandır.
Devlet kurmak, devlet olmak, devlet kalmak kolay mı?
Güçlü ve imanlı Selçuklu erleri...
Adı güzel Muhammed'in (s.a.v) övgüsünü almış Türk savaşçıları...
"Ülkücüyüm ben, vatanın bölünmezliğine, Türk Milleti'nin bütünlüğüne, İslam dininin yüceliğine inanıyorum.
Çırpınırdı Karadeniz, bakıp Türk'ün Bayrağı'na...
Ah, ölmeden bir görseydim, düşebilsem toprağına!"
Ölmenin en kolay olduğu çağda memleket! Genç ölümler revaçta. Birbirinin ardına yürüyor tabutlar.
Türk kızları cesur, atılgan ve cüretli olur.
Türk kızları Sevdalarını göstermekten, sözünü etmekten çekinmez,
Türk kızları mücadele etmekten geri durmazlar.
Selçuklu sultanları ilmin gereğine inanmışlardı. Alimlere, sanatçılara büyük saygı duyarlardı.
Türk'ü anlamak için, türkü dinlemek gerek
Türkler Çin'in boyunduruğunda yaşamanın yaşamak olmadığını yeniden fark edecekler
mutlaka artlarından Başarırlarsa Türkler kurtulacaktı, başaramazlarsa adları destan olup kalacaktı
Hepiniz hakkınızı helal edin!
Bir ölür, bin diriliriz.
Yiğitten, yiğit doğar!"
Ah, bir bulsak yönümüzü! Ah, bir varsak dilediğimiz yere.
Tutunsak. Yurt tutsak. Bir daha sökülüp atılamayacak kadar güçlensek
Tükenmesini beklediğin zaman, en uzun zamandır.
Ak atının üzerinde, ak giysiler içindeydi Alparslan. Onun ardında yürümek ne büyük mutluluktu
Her yitenin yerine bir yenisi bulunur ancak umut yiterse...
Kerbela..."Allah sabredenleri sever!"
Duvarlar dahi yok olur da düşünceler yok olmaz.
Yarım bırakılan işlerin gelecekte ne büyük dertler açacağı belli olmaz.
Olanlar bir anda olur, anlatımı binlerce yıl sürer.
Devlet başsız olur mu? Elbette en üstte son sözü söyleyecek biri olmalı. Yoksa devlet, devlet olmaz
Çünkü onlar bozkırın öz çocuklarıdırlar
.Ülkücülerin kullandığı sloganlardan (1980 öncesi) Kanımız aksa da zafer İslam'ın..
Yol için yoldaşını iyi seçeceksin
Asalım! Bir sağdan bir soldan asalım!" Umurlarında değildi insan hayatı
Bu toprağın keyfini hep başkaları sürmüş. Türk'e ise vatanı korumak için ölmek düşmüş.
Her güne yeniden ve aynı yerde başlamak, bunu başarmak bir üstünlüktür.
Kötülükleri ardımızda bırakmak, ilerideki iyiye doğru yol almaktır.
Yurt, bayrak, budun söz konusu olunca sakınmayın canınızı.
Yaşamak,umutlara tutunmakla mümkündü..
Düşler, elde edilenlere razı olmamakla değişir. Yetmemekle, yetinmemekle değişir.
Olmalısın Şavkı yola düşen ay olmalısın Yelesi kınalı tay olmalısın...Asla yok olmayacağız.
Bu yalnızca bir savaş Öleceğiz belki ama yok olmayacağız.
At sırtında dünyayı fethetmek kolaydır. Zor olan inip onu yönetmektir.
Türk, ordusuz olmaz !
Türk çocukları er olarak doğar , er olarak yaşar
Zor olan nedir?Yaşamak mı,ölmek mi?Yoksa..Sevmek mi?
Bozkurtların Kanunu: Hayat Kür Şad'ça yaşanırsa güzeldir!
Dikkatli ol oğul. Eçilerini ve atanı dahi uyar gerektiğinde. Sakın ha Çin'e yanaşma
Çinli hiçbir zaman Türk'e dost olmaz oğul.
Kimi zaman unutmak en doğrusudur."
savaşa inananlarla, savaş erliğine inananların savaşıydı bu.
yerde yaşamayı seçenlerle, gök'te yaşamayı özleyenlerin savaşı...
inananların savaşıydı
savaş kanla yazılır ama usla kazanılır
İnsanlar göçüp gidecek, ama düşünceler yaşayacak!
İnanan inandığınca, bilen bildiğince, anlayan anladığınca kalacak!
Yapılanın yanlış olduğunu biliyordu Yüzbaşı Enver. Yapacağı bir tek şey vardı, hızlı davranmak ve ileriye çıkmak Emre uymayacaktı Allah beni geride kalayım diye yaratmadı!
Türk’ü ölümsüz kılacak olan yine Türk’tür.
söz konusu Vatansa,hepsi teferruattı!
Ana,baba,bacı,kardaş,evlat..Candı bunlar
Namus şeref din imanı vatanı milleti ve bayrağı giderse , Allah korusun , bir teki yiterse , ne kalır Ruhsuz bir beden
Sayısal çokluk, güç değildir.”
Güç yürekte inançtı
Yurtlarının özgür dağlarında, özgürce dolaşırken nasıl fark etmemişlerdi temiz havanın değerini.Hiç olmak Türk'e yakışmaz.
Kökünü unutan, köksüz kalıp kendini unutur. Bir hiç olurdu acunda.
Su bile uyur ama yağı hep pusudadır!
Sonu ne olursa olsun, bir adım geri atarsam... Gök girsin, kızıl çıksın!''
Günümüzden değil onyıllar öncesinden bahsediyor Aynı apartmanda oturup da birbirini tanımayan, selamlaşmayan komşular bile var.
1940' ta , köylümüzün, işçimizin yoksulluğundan söz etmek komunistlik sayılıyordu 1944'te sendikaların kurulmasını isteyen herkese, komunist diye bakılıyordu. 1946'da grev hakkı istemek , komunist olmak için yetiyordu.
Aldatan kişinin cinsiyeti ne olursa olsun,Medeni hali şerefsizdir
...''İnsan darda kaldı mı, en olmayacak şeyleri bile düşünüyor."
Günden güne ahlak bozuluyor.
Bizde bu kafa varken nah kalkınırız.
Kırk yılda bir zam olursa elbet kıyamet kopar, her kırk saatte bir kopan kıyamete bile insan alışır.
Şimdi biliyor musunuz bir ekmek kaçadır ve kaç gramdır? Ben bilmiyorum. Nasıl bilebilirim? Her ay gramı iniyor, fiyatı BİNİYOR!
FITRATINDA YOK DA ONDAN ...
"Niçin biraz alçak değilim , niçin biraz olsun namussuz değilim , niçin , niçin?..
Bir memleket, değer bildikçe yükselir.
YASAK Türkiye' nin değişmez anayasası."
Türkiye ' de AÇLIK YOK Zaten bir atasözü var ; aç mezarı yoktur diye.Ancak sürekli aç kalarak ölen yok.TAKSİT TAKSİT AÇLIK VAR..
Bana sorarsanız , en acı şey nedir diye ; şöyle derim : İnsanın KENDİNİ bölüşeceği ve KENDİSİYLE bölüştüğü biri olmaması..
Alıştın, nutukları dinleyip uyuyorsun. Sen böyle uyudukça, sanma ki sabah olur! Körler memleketinde, şaşı padişah olur
ÇOK DAHA KÖTÜ İNSANLAR DA VARDIR: HİÇ DÜŞMANI OLMAYANLAR."
BEN DÜŞMANLARIMDAN KORKMAM, AMA DÜŞMANIN APTALINDAN İĞRENİRİM; DOSTUN APTALINDAN BİLE KÖTÜDÜRLER.
Çocuklara daha iyi bir dünya bırakmak yerine, dünyaya daha iyi çocuklar bıraksanız, sorun kendiliğinden çözülecek aslında."
Çoook eski zamanlarda, yeryüzünün bilinmedik bir yerinde, suları bol, dört yanı yol, kişileri erimli, toprağı verimli, halkı erdemli, yazarları görkemli bir ülke vardı.
Birader, şu insanlar bir türlü medeniyeti öğrenemediler.
Kuru ekmeği suya banar yerim mutlulukla , yeter ki yoksul soframda bir çiçek olsun.
Yatağına yatınca; yüreğinin sesinden uyuyamıyorsan, anla ki yalnızsın...
kitaplarıma bakıp, “Ah, ya bunları okuyamadan ölürsem...” diye kendi kendime yazıklanıp duruyorum.
Yalandan sever göründükçe dalkavukluk ettikçe yalanlara inanan tek tük kişiler, bilgisizlik görgüsüzlük geriliğin kızgın, sonsuz çölde cılız sular gibi kuruyup, bitip gidecek
Her gittiğim yerde zübükleri göreceğimi biliyorum. Çünkü bu zübüklük bizde yaşıyor.
Onları zübük olarak ortaya çıkaran bizleriz.
Yazık ki, nasıl öldüğümü yazamayacağım. En çok buna üzülüyorum
Bir yazar bütün yaşadıklarını yazsa bile ölümünü yazamaz. Oysa ölüm, yaşamın en önemli olayıdır.
Büyük bir tarihçi şöyle demiş : "Tarihten alınan en büyük ders, insanların tarihten ders almadıklarının anlaşılmasıdır.
Bu zaman namussuz zamanı.Kimse doğruluk üzere iş görmüyor Doğru adamı iş başına geçirmiyorlar
Senden bir kızım olsun adı 'Yağmur' olsun. Bir de oğlum olsun adı 'Toprak' İkisi kavga etsin, ortalık 'Çamur' olsun...''
1995 yılı temmuz ayında katledilen 10.000 kişi içinden 4 yaşında küçük bir çocuk ölmeden önce annesine
“çocukları küçük kurşunla öldürürler değil mi anne ?” diye sorar.
İnanç...anlıyorum.inandığını savun; korkuyorsan hiç değilse sus! ama yeniye yaranmak için dün evliya dediğine bugün alçak , hırsız deme.
"Bir gün bu memleketin yanağına öpücük, başucuna da bir not bırakıp gideceğim: Öyle güzel uyuyordun ki uyandırmaya kıyamadım
yahu, ölmemiş mi ölür mü? cimriliğinden azraile can bile vermiyor herif...
Yaa.. İşte böyle, az kaldı vali oluyordum. Allah korudu.
- Seni mi, Emin beyi mi?
- Yok canım, benim vali olacağım vilayeti Allah korudu..
Az daha vali oluyordum..
Bir kendisi var her şeyi bilen
Başka bilen yok sanıyor
Herkes kendini bir B O K sanır
Ama bu herif Kendini iki B O K sanıyor
bizden beterleri de var demiş biri idama giden Ulan bundan beteri olur mu?" deyince öbürü, "Olur seni asmaya götürüyorlar dı ama, senden öncekini kazığa oturtmuşlardı Beterin beteri vardır
En büyük mutluluk insanın sevdiği işi yapmasıdır.
O uyanıp da duyulan yaşama sevinci yok artık...
Uykuda insan kaybolması var ya, güzel şey... Uyanıp da kendimi bulunca, üzülüyorum.
İt izi kurt izine karışmış, alan belli değil, satan belli değil
Halk, hükümetlerin her dediğini anlar ama hiçbir dediğini hükümetlere anlatamaz
Rüzgarın şiddeti ne olursa olsun;
Martı sevdiği denizden asla vazgeçmez
Adam Smith şöyle demiştir :
"Lesse passe lesse fer, tre joli transfer" Yani Türkçesi "Bırak ziftlensin, boşver zıkkımlansın" demektir.
Biz mağlup olduk efendim, çirkinliğe, kabalığa, bayağılığa mağlup olduk.
Eski giymek ayıp değil, kirli giymek ayıp ; yamalı giymek ayıp değil, yırtık giymek ayıp!
Söz ne demek? Söz demek, namus demek.
Memlekette sözünü tutan adam kalmamış. Bir söz verdin mi, ölsen bile sözünü tutacaksın
Yoksullar yaşamları boyunca yalnız bikez kolaylık görürler, o da öldükten sonra; cenazeleri hemen kalkar,
Ne diyeyim "BABA" ne diyeyim..
"Bir gün bile yılmadım.Bezginliğe düşmedim.
Hep doğru olanı söyledim.Yalnız biraz erken söyledim ve onun acısını çektim
HZ MUHAMMED SAV BUYURUYOR
Aişe ra demiştir ki Peygamber sav hanımlarından hiç birini Hatice’yi kıskandığım kadar kıskanmadım.
Rasulullah sav Hz Haticeyi çok anar koyun Hz Haticenin dostlarına yollardı.
Rasulullah koyun kesecek olursa Hatice ra nın arkadaşlarına gönderirdi
Rasulullah koyun kestiğinde Hatice’nin akrabalarına da gönderin”, derdi
Hz. Hatice’nin kız kardeşi Huveylidin kızı Hale Rasulullah’ın huzuruna girmek için izin istedi Rasulullah, Hatice’nin izin isteyişini hatırlayarak duygulandı
Abdullah el Beceli ra ensardan yaşlı olmasına rağmen hizmet ediyor ve diyordu ki Ben Rasulullah a ensarın büyük hizmet ve hürmet ettiğini gördüm ve dedimki Ensardan biriyle arkadaşlık edip hizmet edeyim
Ey Peygamberin ev halkı Allah sizden her türlü çirkinlik ve kirliliği giderip sizi tertemiz yapmak istiyor.” (33 Ahzap 33)
.
Kim Allah’ın koyduğuna uyup saygı gösterirse şüphesiz bu Allah’a karşı sorumluluk bilincindedir.” (22 Hac 32)
Ey insanlar, ben de insanım. Yakında Rabbimin elçisi bana da gelecek, ben de o davete uyacağım.
Size iki önemli şey bırakıyorum. Biri insanı doğru yola ileten rehber ve nur Allah’ın kitabı Kur’an’dır, ona yapışın
Size iki önemli şey bırakıyorum
İkincisi ehli beytimdir. Allah’a karşı sorumluluk taşıyıp ehli beytime saygısızlık edip hürmette kusur etmeyiniz,
Size iki önemli şey bırakıyorum. biri Allah’ın kitabıdır. Allah’ın ipidir. Ona yapışan doğruyu bulur. Onu bırakan yolunu sapıtır.
Ebu Bekri’s-Sıddîk şöyle buyurdu Ehli beyti sevip saymada Peygamber in emrini tutunuz
Ehli beyti ile birlikte Muhammed (sallallahu aleyhi vesellem)’i de saygı ve sevgide göz önünde bulundurunuz.
Ey Resulüm De ki bilenlerle bilmeyenler bir olur mu gerçeği ancak akıl sahipleri düşünüp öğüt alır.” (39 Zümer 9)
ا.
“Bir cemaate Kur’anı en iyi okuyan imam olsun.
Cemaat Kur’an bilgisinde eşit ise sünneti en iyi bilen, sünnet de eşitlik olursa, ilk hicret eden, hicret te de denk olurlarsa, en büyükleri imam olsun.
Bir kimsenin yetkili ve hakim olduğu bir yerde izin alınmaksızın imam olmaya kalkılmasın.
Kişinin izni olmadan minder koltuk vb. yere de oturma
Cemaate Allah’ın kitabını en iyi bilen ve güzel okuyan imam olsun.
Okuyuşta eşit iseler önce hicret eden imamlık yapsın.
hicrette aynı iseler yaşça en büyükleri imam olsun”,
Rasulullah namaza başlarken omuzlarımıza dokunarak buyururdu ki “Safları düz tutun girintili çıkıntılı durmayın, sonra kalbleriniz karmakarış olur.
Namazda arkama aklı başında yaşlı başlı olanlar dursun sonra olgunlukta onlara yakın olanlar saf tutsunlar
Namazda arkama aklı başında ve imamlık yapabilecekler sonra vasıfda onlardan sonra gelenler dursunlar.
Namazda çarşı ve pazardaki gibi intizamsızlıklardan erkek kadın, çoluk çocuk karışımı halinde durmaktan sakının.
Sözü büyüğünüze bırak,
Rasulullah Uhud savaşında şehid düşenleri ikişer ikişer defnederken Hangisi daha çok Kur’an biliyorsa onu kıbleye doğru öne kordu.
Hz. Peygamber'in Tebliğ konusundaki Çalışmasında Hz. Fatıma'nın Benzi Sararır ve gecelerce Ağlardı
Allah Rasûlü (s.a.v) her gazadan dönüşünde mutlaka. Mescide girer ve Rabbine şükretmek için iki rekât namaz kıldı.
Hz Muhammed sav her sefer
gelişinde mescidde girerek iki rekât namaz kılardı ve bu çok hoşuna giderdi.
Hz Muhammed sav her sefer
gelişinde Hz. Fatıma'nın halini sorar en son zevcelerine giderdi.
Hz Muhammed sav her seferden geldiğinde Hanımlarına gitmeden önce ilk başta Hz Fatımayı ziyaret ederdi
Birgün Hz Muhammed sav i
Hz Fatıma kapıda karşıladı. Mübarek elini yüzünü öpüp ağladı “Ey Allah'ın Rasûlü! Seni rengin solmuş ve elbiselerin çürümüş görüyorum. Bundan dolayı ağlıyorum” dedi
Resûl-ü Ekrem Ey Fatıma! Ağlama, Cenabı Hak babanı öyle bir işle vazifelendirdiki yeryüzünde çamurdan yapılmış hiçbir ev, kıldan yapılmış hiçbir çadır ve hiçbir otağ kalmayacak Allah oraya ya izzeti ya zilleti sokacaktır. Buyurdu
Rasûlullah buyurmuştur Gece ve gündüzün vardığı noktaya emir varacaktır Allah çamurdan yapılmış hiçbir ev kıldan yapılmış hiçbir çadırı bırakmayacaktır
bu din Azizin izzetini, zelilin zilletini getirecektir.
Bu öyle bir izzettir ki Allah İslâm ve İslâm ehlini onunla aziz kılar. Öyle bir zillettir ki onunla küfrü zelil kılar
ed-Dari der ki müslümana hayr, şeref ve izzet isabet etti. kâfir kalanlara ise zillet, alçaklık ve haraç isabet etti”
HZ Resullullah şöyle dua ederdi
Allahım! Gönlümü sana bağla darmadağan halimi bir araya topla dağınık ve parçalanmış işlerimi birbirine yaklaştır
HZ Resullullah şöyle dua ederdi
Allahım kötülük ve fitnelerden beni koru dilimi ıslah ed batınımı koru
HZ Resullullah şöyle dua ederdi
Allahım zahirimi yükselt amelimi temizleyip arttır yüzümü ak ed rızana ulaştır
HZ Resullullah şöyle dua ederdi
Allahım her kötülükten beni koruyacak olan rahmetin ve fazlından isterim.
HZ Resullullah şöyle dua ederdi
Allahım Küfür düşünmeyecek şekilde sadık bir iman isterim
HZ Resullullah şöyle dua ederdi
Allahım dünya ve ahirette lutuf ve kereminin en yüksek mertebesine beni ulaştır
HZ Resullullah şöyle dua ederdi
Allahım senden rahmetini senden isterim.
HZ Resullullah şöyle dua ederdi
Allahım sabır ve kurtuluşu şehitler mertebesini isterim
HZ Resullullah şöyle dua ederdi
Allahım iyiler yaşayışını ve düşmanlara galib gelmeği isterim
HZ Resullullah şöyle dua ederdi
Allahım Peygamberlere arkadaş olmağı senin fazlından isterim.
Kına Asrı Saadetde saç ve sakal boyası olarak kullanılırdı
Kına Asrı Saadetde Ketem adlı bir bitkinin kökü ile karıştırılıp sarı veya kızıl rengli bir boya imal edilmiş, saç ve sakal boyası olarak kullanılmıştır.
Kına Asrı Saadetde Arapça ‘da Hınna Türkçe de KINA olarak adlandırılan Arabistan’da yetişen bir ağaçtı
Kına ağacından el ve saç boyamakta kullanılan bir toz elde edilir bu ağaç nar ağacına benzerdi
kına ile erkekler saç ve sakalları kadınlar ise saç ve ellerini boyarlar.
Kına sade olarak kullanıldığı gibi çivit otundan imal edilen toz ile karıştırılarak da kullanılır
Kınanın Turuncuya çalan kızılımsı hoş bir rengi vardır
süslenmek ve güzellikte kullanılan kına, Peygamberimiz tarafından tıbbî amaçlı kullanılmış ve tavsiye edilmiştir.
Kına serinletici, rutubet verici, kurutucu ve yapışkanlık özelliğine sahiptir.
Kınayı Efendimiz hemhem de sağlık ve sıhhat için tavsiye etmiştir.
Kına baş ağrılarına, ağız yaralarına, sivilce, çıban, ateş yanığına, cilt, saç, sakal ve tırnak sağlına faydalıdır
Efendimiz Sav başı ağrıdığı zaman, başını kına ile kaplamış ve buyurmuşlardır: “Kına, Allah’ın izni ile baş ağrısına faydalıdır.
Kara Çebeş ve Menküb`ün fethinde sahte ricat taktiği uygulanmıştır
Orhan Gazi Kara Çebeş kalesini fethederken kaleye bir konak mesafede askerini üç bölüğe ayırmış. Kendi bölüğünü ise hisarın önüne yerleştirmiştir
Orhan Gazi kara Çebeş kalesine yakın yerde Gece mevzi alarak kaleyi Kuşatmıştır kuşatma harekâtından bir kaç gün sonra Osmanlı birlikleri geri çekilme görüntüsü vermiştir bu savaş taktiğinin adı sahte ricaddır
Orhan Gazi yaptığı fetih harekatlarında sahte ricat taktiği ile Bizanslılara ilk başta kaçma görüntüsü vermiş yanlış istihbarat alıp kalelerinden çıkan bizans ise pusuya düşmüştür
Orhan Gazi nin fethettiği yerlerden biride Kara Çebeş kalesidir bu gaza harekatında osmanlı sahte ricat taktiği uygulamış ve geri çekilerek bizans askerini pusuya düşürmüştür
Osmanlının savaş taktiklerinden biride sahte ricat tır 1475-76 da orhan gazi zamanında Kırım ın Menkub şehri Ahmed Paşa tarafından muhasara edilirken bu taktik uygulanmıştır
Orhan gazinin komutanlarından Ahmed Paşa 1475-76 da Kırım Menkub şehrini
Kuşatmış ilk başta şehri alamamış burada bir miktar askerini bırakarak geri çekilmiş ve pusuya yatmıştır
Orhan gazinin komutanlarından Ahmed Paşa Kırım Menkub şehrini Kuşatmıştı
Muhasara öncesinde kaleye bir çok insan girmiş ve erzak vs. sıkıntısı başlayınca şehir teslim alındı
Kırım Menkub şehrini kuşatan orhan gazinin komutanı Ahmed Paşa sahte ricat geri çekilme taktiği ile pusuya yattı Düşman askeri hisardan çıkınca Osmanlı askerleri hücuma geçti düşmanın tepesine bindi ve şehir fethedildi
Sultan II. Murad, şehzade Alaaddin vefat edince çok üzülmüş ve devleti 12 yaşındaki oğlu Sultan Mehmet`e bırakarak Manisa`ya çekilmiştir
Sultan II. Murad tahtı 12 yaşındaki oğlu Sultan Mehmet`e bırakınca Macar kralı çok sevinmiş derhal Osmanlı ile yaptığı antlaşmayı bozup savaş hazırlıklarına başlamıştır
Sultan II. Murad tahtı 12 yaşındaki oğlu Sultan Mehmet`e bırakınca Haçlı ordusu Varna şehrine girmiş bunu. haber alan Osmanlılar ise derhal harp meclisini toplamışdır.
Sultan II. Murad tahtı 12 yaşındaki oğlu Sultan Mehmet`e bırakınca Haçlılar Varnaya girmiş osmanlı harp meclisi Sultan Murad`a mektup yazmış ve Sultan Murad`a derhal tahtına çıkması bildirilmiştir
Fatih Han 12 yaşında tahta çıkınca haçlılar varnayı kuşatmıştır 2. Murattan derhal tahta çıkması istenmiş 2. Muratın cevabı şu olmuştur Oğlumuz Sultan Mehmed`e hilafet ve saltanatı devretmekten maksadımız istirahat etmektir. Oğlumuza Padişahlık lazımsa din ve devleti korusun!"
12 yaşında tahta çıkan Fatih Han ın gençliğinden faydalanan haçlılar varna şehri kuşatınca Sultan Mehmed babası 2. Murata mektup yazarak şöyle dedi; "Cihan sultanlığı kendisine ait ise, tahta düşmana ders vermesi farzdır. padişah biz isek emre uymak üzerlerine elzemdir
Haçlılar varna şehrini kuşatınca 2.Murat derhal harekete geçmiş 40.000 kişilik ordusu ile Edirneden Varnaya gelmişdir.
Varna savaşında Osmanlı ordusu yaklaşık 100.000 kişiydi savaş düzeni Niğbolu Savaşı`ndaki gibiydi. Savaşın başlamasıyla Sultan 2. Muratın ordusu Haçlılara büyük taarruzlar etmiştir
Varna savaşında Sultan 2. Murat haçlılara şiddetli hücumlarda bulunmuş. Macar kralı Ladislas 500 seçkin askeriyle yeniçerilere doğru ilerleyince Yeniçeriler düşmanı öldürmüştür
Varna savaşında Koca Hızır adlı yeniçeri Macar kralı Ladislas`ın kellesini kesip Sultan 2. Murata getirmiştir
Varna savaşında Koca Hızır adlı yeniçeri Macar kralı Ladislas`ın kellesini Sultan 2. Murata getirmiş
padişah. Kesik kelleyi bir mızrağa takıp en yüksek tepeye astırmıştır
Varna savaşında osmanlı düşman macar kralı ladislasın kellesini kesip bir mızrak ucunda en yüksek tepeye asmış düşman haçlı askerleri kaçmış Sultan 2. Murat ve Osmanlılar büyük bir zafer kazanmıştır
HZ MUHAMMED SAV BUYURUYOR
Rüyada dişlerimi misvaklar vaziyette gördüm.
rüyada yaşlı iki kişi misvaki ikram olsun diye küçüğe vermek istedim. Cibril bana büyüğe ver dedi. büyüğe verdim.
Saç ve sakalını müslümanlıkta ağartan kimselere havalara girmeyip hükümle amelden kaçınmayan Kur’an hafızı ve adil idareciye saygı göstermek Allah’a saygıdan dolayıdır.”
Küçüklerimize acımayan, büyüklerin büyüklük haklarını tanımayan bizden değildir.”
Bir gün Hz. Aişe’ye bir dilenci geldi. onu bir parça ekmekle savuşturdu. kılık ve kıyafeti düzgün başka bir adama sofrada yemek ikram etti. HZ Aişe cevap verdi Rasulullah insanların derece ve durumlarına göre muamele ediniz” buyurmuştur.
peygamberimiz insanlara makamlara göre muamele etmemizi etretmişlerdir
Allah, peygamberine bağışlama yolunu tut! İyiliği emret cahilleri cezadan yüz çevir! (7 Araf 199) buyurdu.
Ebu Said Semure ra demiştir ki Rasulullah hayatta iken çocuktum kendisinden duyduğumu ezberliyordum burada yaşlılara kimduyduğum saygı onları söylememe engel oluyor.
bir genç bir ihtiyara hürmet ederse Cenab-ı Hak o gence yaşlılığında hizmet edecek kimseler verir
“Ve Rabbinin hoşnutluğunu umarak sabah akşam O’na yalvarıp yakaranlarla birlikte sen de sabret...” (18 Kehf 28)
Rasulullah sav in vefatından sonra Ümmü Eymen ağlamış Hz Ebu Bekir ve Ömer Niçin ağlıyorsun, Allah katındaki nimetin Rasulullah için çok daha hayırlı olduğunu bilmiyor musun? demişlerdir
Rasulullah sav in vefatında Ümmü Eymen ra ağlamış ve demiştir ki
Rasulullah vefat etti diye ağlamıyorum. Allah katındaki nimetler Peygamber için daha hayırlı bunu biliyorum. ben vahyin kesilmiş olmasına ağlıyorum
Adamın biri başka beldedeki din kardeşini ziyaret ederken Allah bu kimseyi gözetlemek için bir meleği görevlendirmiştir
melek nereye diye sorunca Adam köydeki din kardeşimi ziyarete gidiyorum, der Melek: O kimseden menfaatin var mı der. Adam da ben onu sadece Allah rızası için severim, deyince Melek Sen onu nasıl seviyorsan Allah ta seni öyle seviyor. Ben müjde vermek için Allah’ın sana gönderdiği elçisiyim, der
Bir kimse hastayı veya Allah rızası için din kardeşini ziyaret edip hal hatır sorarsa ona melek seslenir.
hasta veya Allah rızası için din kardeşini ziyaret edene melek seslenir.
Ve der ki Ne mutlu ne güzel yolculuk cennette kendine yer hazırladın.
iyi ve kötü arkadaş güzel koku satanla körük çeken demirci gibidir.
İyi arkadaş Güzel koku satar güzel kokusundan verir sen ondan satın alır güzel kokudan istifade etmiş olursun.
kötü arkadaş Körük çeken demirci gibi elbiseni yakar kötü koku ve dumandan rahatsız olursun.
Kadın dört sebepten nikahlanır. Mal soy güzellik ve dindarlığı için. Ey mümin sen dindâr olanı ele geçir
Kadının dindar olanını seç, şayet dediğimi yapmazsan yoksulluğa düşersin.”
Hz Rasulullah sav Cebrail’e: Bizi sık ziyaret etmeni engelleyen nedir, diyince Cibril: “Biz ancak Rabbinin emri ile ineriz. Ön arka ve bunların arasındaki her şey O’nundur. Rabbin unutkan değildir.
Mü’minden başkasıyla düşüp kalkma,
yemeğini Allah korkusunu taşıyan kimseler yesin.”
ŞANLİURFA ATASÖZLERİ
Bir gülnen bahar gelmez
Asil at yemini arttırır
Horozu çoh olanın sabahı geç olur
Gün var ayı besler, ay var günü besler
Gönül kimi severse gözzel odur
Elin atına binen tez iner
Çağrılan yere erinme, çağrılmayan yere görünme
Bir sürü devenin başını, eşşek çeker
Bal kohmaz, asil azmaz
Alışmış kudurmuştan beterdir
Açtırma kutuyu, söyletme kötüyü
Karaçı kızı hatın olmaz,dilenmese karnı doymaz.
Ergene avrat dögmah,yohsıla sırfa açmah kolaydır.
Anasına bah kızını al,kenarına bah bezini al.
her şeyde bahtımız karadır,karpızda bayaz çıhar.
Hz. Ömer Vail kabilesinden altı kişiyi sordu Ey müminlerin emiri! Onlar İslâm'dan irtidad edip Müşriklere ilhak oldular. Onların yolu öldürülmektir” denildi. Hz. Ömer Onları sulhla elde etmeniz, güneşin üzerinde doğduğu sarı ve beyazdan altın ve gümüşten daha sevimli olurdu” dedi.
Ey müminlerin emiri İslâm'dan irtidad edip Müşriklere ilhak olanlara nasıl hüküm verirdiniz diye soruldu Hz. Ömer Onlara çıktıkları kapıyı arzederdim ki tekrar girsinler bunu yapsaydılar kabul ederdim. Aksi takdirde onları hapse koyardım” dedi.
Hz. Ömer'e Bir kişi İslâm'dan sonra küfrü seçti”denilince Hz. Ömer
onubne yaptınız?” diye sordu.
Onu yakaladık boynunu vurduk” dediler
Hz. Ömer islamdan dönüp küfre giren kişi için şu hükmü verdi onu üç gün hapsetseydiniz ve hergün ekmek yedirseydiniz ve tevbeyi teklif etseydiniz umulurdu ki tevbe eder, Allah'ın emrine dönüş yapardı
İslamdan küfüre dönenin boynu vurulunca Hz Ömer buyurdu ki
Ey Allah'ım! orada hazır değildim, bu kişinin öldürülmesini emretmedim. bu haber gelince razı olmadım” diyerek Cenabı Hak'tan mağfiret diledi.
Amr b. As, Hz. Ömer'e müslüman olduktan sonra kâfir olan, sonra bunu birkaç defa yapan bir kimse hakkında Onun İslâm'ı kabul edilir mi diye soruldu Hz. Ömer Onun İslâm'ını kabul et, Allah kabul ettiği müddetçe. Ona İslâm'ı arzet, kabul ederse bırak. Aksi takdirde boynunu vur
Kim kardeşini Allah rızası için severse, sevdiğini ona haber verip, bildirsin.”
Rasulullah SAV Muaz’ın elini tutmuş ve buyurmuştur ki Ey Muaz Allah’a yemin ederim ki ben seni gerçekten seviyorum
her namazın sonunda şöyle demeyi terketme: “Allah’ım seni anmak, sana şükretmek, sana güzelce kulluk etmekte bana yardım et.”
Bir gün HZ Rasulullah ın yanından bir sahabi geçti diğer sahabi Ya Rasulallah vallahi bu adamı seviyorum, dedi. Rasulullah ona bildir diyince sahabi ona yetişti ve “Seni Allah rızası için seviyorum” dedi. O da: “Beni uğrunda sevdiğin Allah da seni sevsin” diye dua etti
Al-i İmran suresi Ey peygamber de ki: “Eğer Allah’ı seviyorsanız bana tabi olun ki Allah ta sizi sevsin ve günahlarınızı affetsin
Al-i İmran suresi Allah çok affeden ve çok acıyandır.
Allah rızası için birbirlerini sevenlere peygamberlerin ve şehidlerin bile imreneceği nurdan minberler vardır”,
Allah buyuruyor ki: Sadece benim için birbirlerini seven, rızam için toplanan, birbirini ziyaret eden ve sadece rızamı kazanmak için sadaka verip infak edenlersevgime hak kazanmışlardır.”
Allah buyuruyor ki din için birbirlerini sevenleri gölgemden başka gölgenin bulunmadığı günde onları arşımın gölgesi altında gölgelendireceğim.”
“Canım elinde olan Allah’a yemin ederim ki sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz.
Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız.
Yaptığınızda sevgi ve saygınızın artacağı bir şey söyleyeyim mi selamı ve selamlaşmayı yayınız.”
Ensarı ancak mü’min olanlar sever onlara ancak münafık olanlar kin besler, buğzeder. Onlara düşmanlık edip buğzedene Allah buğzeder ve nefret eder.”
“Bir kimsede üç özellik bulunursa imanın tadar. Allah ve Rasulünü herkesten fazla sevmek, sevdiğini Allah için sevmek, Allah kendisini küfürden kurtardıktan sonra tekrar küfre dönmeyi ateşe atılmak gibi istememek,
Adaletli başkan Allah’a ibadet ve itaatle yetişen genç, Kalbi mescidlere bağlı kimseyi Allah arşının gölgesinde barındıracaktır.
Allah için sevişip bir araya gelip ayrılan kişileri ve Makam ve güzellik sahibi kadının zina çağrısını, Allah’tan korkarım diyerek reddeden kimse
Hiçbir gölgenin bulunmadığı kıyamet gününde Allah arşının gölgesinde barındırılacaktır.
Sağ elinin verdiğini sol eli bilmeyecek kadar gizli sadaka veren kimse ve
Kendi başına kaldığında Allah’ı anarak gözyaşı akıtan kimse gölgesiz kıyamet
gününde Allah arşının gölgesinde barındırılacaktır.
Allah kıyamet gününde: gök halkı olan meleklere: Allah filanı seviyor onu siz de seviniz! diye hitap eder.
kıyamet gününde Allah ın sevdiği kimseyi Göklerdekiler de severler yeryüzündekilerin gönlünde o kimseye karşı sevgi uyanır.”
Allah bir kulu sevdiği zaman Cebrail’e “Ben filanı seviyorum sen de sev” diye emreder.
Cebrail gök halkına: Allah filan kimseyi seviyor siz de seviniz, der. Gök onu sever yeryüzündekilerin kalblerine o kimsenin sevgisi yerleşmeye başlar.
Allah bir kuluna buğzederse Cebrail’e: “Ben falanı sevmiyorum sen de sevme” diye emreder. Cebrail de onu sevmez
Cebrail gök halkına: Allah filan kişiyi sevmiyor, siz de sevmeyin der. Göktekiler de o kimseyi sevmezler. yeryüzündekiler de o kimseye karşı kin ve nefret uyanır.”
ashabtan biri imam olunca namazı zammı surelerden ihlas suresi ile tamamlardı. Rasulullah sebebini sordu O zat İhlas suresi Rahman’ın sıfatlarını içeriyor onu okumayı severim, dedi Rasulullah Allah’ın da o kişiyi sevdiğini müjdeleyiniz”, buyurdu.
Ahzab suresi Mü’min erkekleri ve mü’min kadınları yapmadıkları işten dolayı suçlayanlar iftira atma suçu işlemiş ve günaha girmiş olurlar.
yetime haksızlık yapma ve yüzünü ekşitme, yardım isteyeni ne çeşit olursa olsun boş çevirme.” Duha suresi
Kim Sabah namazını kılarsa Allah’ın himayesi ve zimmeti altındadır.
Sakın Allah zimmetine ait bir şeyden dolayı sizi takibe almasın. o kimi takibe alırsa her onu yüzüstü cehennem ateşine atar.
dönüp tevbe ederlerse, tevbe ve imanlarının gereği namazı kılarlar zekatı da verirlerse artık onları serbest bırakın...” (9 Tevbe 5)
Ben Allah’tan başka ilah olmadığına, Muhammed’in Allah’ın Rasulü olduğuna şehadet edip namazı ve zekatı hakkıyla verinceye kadar insanlarla savaşmakla emrolundum.
şehadet edip namaz ve zekatı hakkıyla yapanlar kan ve mallarını korurlar İslamın had ve cezaları bunun dışındadır. Onların gizli hallerinin hesabı Allah’a aittir.”
kim Allah’tan başka ilah yoktur der ve Allah’ın dışında ibadet edilip saygı duyulanları inkar ederse malı ve canı haramdır, dokunulamaz.
Gizli hallerin hesabı Allah’a aittir.”
Sahabeler Hz Rasulullah a Kafir biri elimi kılıçla vurup koparsa benden kurtulmak için Ben müslüman oldum, dese onu öldürebilir miyim? Rasulullah Sakın onu öldürme! buyurdu.
Sahabeler Ey Allah’ın Rasulü! Adam elimi kopardıktan sonra Ben müslüman oldum sözünü söylüyorsa, dediler Hz Rasulullah onu Sakın öldürme onu öldürürsen kendisini öldürmezden önceki durumundadır. Sen ise o sözü söylemeden önceki duruma düşersin buyurdu.
Üsame ibni Zeyd Cüheyne kabilesinden Lâ ilâhe illallah diyen bir adamı öldürülmüşdü Hz Rasulullah Ey Üsame Lâ ilâhe illallah dedikten sonra mı öldürdün buyurdu. Üsame Ya Rasulallah o adam o sözü canını kurtarmaya söyledi deyince Peygamber sav Kalbini mi yardın korkudan söyleyip söylemediğini ne biliyorsun, buyurdu
Lâ ilâhe illallah = Allah’tan başka ilah yoktur,
Rasulullah zamanında Allah tarafından gelen vahiyle insanlar her halleriyle yargılanırdı sonradan. vahiy kesilmiştir. İnsanlar şu andaki davranışlarıyla hesaba çekilmişlerdir
iyi ve güvenilir kimse ona yaklaşırız. gizli hallerini araştırmak bize düşmez. gizli hallerin hesabını ve kötü davranış sergileyen bir kimseyi Allah görür.
Zülkarneyn as tevhid inancına sahip
Allah'ın sâlih ve mümin bir kuludur Kendisine Allah tarfından büyük bir güç verilir bir gün bozguncu azgın bir kavmin önüne büyük demir ve tunçtan bir set çeker azgın kavme şöyle seslenir Bu dedi Rabbimden merhamettir. Rabbimin va'di gelince. Ancak O, bunu dümdüz yapar gücü yeten gelsin
Zülkarneyn as bir gün tüm zulm eden asi kavimlerin önüne set çeker hiç bir azgın bu setti geçemez zülkarneyn as azgınlara şöyle seslenir Bu dedi Rabbimden merhamettir. Rabbimin va'dine güç yetermi O, zalimi dümdüz yapar hadi gücü yeten gelsin
Allah birine üzüm bağı verir ekinden
su fışkırtır tarla sahibinin serveti
arttıkça kibirlenir, yoksulu horlar servetinin sonsuza kalacağını sanıp Allahı inkâr eder. Bilmezki Allah dilerse bir anda helâk eder en sonu
serveti batar pişman Olup Keşke Rabbime ortak tutmasaydım diyerek Allaha yalvarır Allah'tan başka yardım edecek yoktur Allah'tan öç alabilecek kimse yoktur
Allah dilerse üzüm bağları verir ekinlerden sular fışkırtır servetine servet katar ama kibirlenip insanı
hor görüp Allahı inkâr edersen. Allah dilerse bir anda helâk eder
Allah dilerse üzüm bağları hurmalık ve ekinlikler verir buradan sular fışkırtır. Güzel ürün alır servetine servet katarsın
gurura kapılma kimseyi küçük görme
güç ve servetinin sonsuza kadar kalacağını sanma Kıyameti inkâr edersen Allah dilerse bir anda helâk eder
Allah'tan başka yardım edecek yoktur ve kimse Allah'tan öç alabilecek değildir
Allah dilediğine üzüm bağı hurma ve ekinlikler verir tarlasından sular fışkırtır. Güzel ürün alırsın servetin artar gurura kapılır yoksulu hor görür. Kendinide güçlü görüp servetinin sonsuza kadar kalacağını sanarsan Kıyameti inkâr edersen Allah bir anda helâk eder
Allahın emrini dinlemezsen. servetin
çiftliğin batar, hiçbir şeyin kalmaz. Rabbine ortak koşma günahına pişman ol tövbe et unutma Allah'tan başka yardım edecek dost yoktur
Allah'tan öç alabilecek kimse yoktur
alay edilen bir çocuğa bir tek annesi inandı onu sevgi ile yoğurdu kendinden utanma seni olduğun gibi seviyorum dedi bu sözleriyle Klavuz oldu ana sevgisi ile yoğrulan Çocuk büyük ve saygı duyulan bir insan oldu ne diyordu Hz Resul Allahın rahmeti yeri ve gökleri doldurur bu rahmet ile anne yavrusuna şefkat gösterir. Vahşi hayvanlar birbirine merhamet eder
Musa (a.s), Hızır (a.s)' lan birlikte bir gemiye binerler, gemide iken Hızır (a.s) gemiyi deler. Musa (a.s) buna hiç bir anlam veremez ve Hızır as a sorar. Hızır (a.s) şöyle açıklar bu Gemi denizdeki yoksullarındır. Yola devam ederse korsanlar gemiyi ele geçirecekdi ben gemiyi delerek gasptan kurtardım
Musa (a.s) ve Hızır (a.s) yolculuk ederler Hızır (a.s) bir bir çocuğu öldürüp şöyle açıklar bu Oğlanın anası ve babası iman etmişdi.
Çocuk yaşasaydı ana ve babasını küfre düşürecekti anne ve babanın
küfre düşmesinden korktuk bu yüzden çocuğu öldürdük yüce Allah o aileye daha hayırlı ve merhametli başka bir çocuk verecektir
Hızır (a.s) bir kasabada yıkık bir Duvarı sağlamlaştırır. nedenini şöyle açıklar Bu evin sahibi sâlih bir zattı
Duvarın içinde ise hazine vardır hazine adamı zengin edsede para sahibi insan imanını kaybedecektir bu yüzden duvarı onarıp hazinenin ortaya çıkmasını önledik bütün bunları Allah'ın emriyle yaptık
Ashab-ı Kehf . Yahudilerin "genç yiğitleridir "yedi uyurlar" da denilir kehf Sûresinin onuncu âyetinden yirmi yedinci âyetine kadar Ashâb-ı Kehf'den bahsedilir.
Ashâb-ı Kehf, İsa as mın dinine amel eden birkaç gençtir putlara taptırmak ve onları öldürmek isteyen Roma imparatorlarıyla mücâdele etmişlerdir
Ashâb-ı Kehf Hz isaya inanıp kendilerini dinlerinden döndürmek isteyen roma ile mücadele etmişler bir mağarada rabbimiz kendilerini
300 yıl uyutup korumuştur
Cenâbı Hak Ashabı kehfi düşmandan korumak öldükten sonra dirilmeye ibret kılmak için üç yüz yıl bir mağarada uyutmuştur
Ashabı kehf halkı 300 yıl bir mağarada uyuyup uyandıklarında bunu birkaç saat sanmşılardır bu rabbimizin emriyle gerçekleşen bir mucizedir bu mucizede topluma, öldükten sonra dirilme gösterilir
Sahâbeden Üseyd ra evinde kehf
suresini okuyunca Evindeki atı ürker Üseyd ra korkup Yâ Râb! Sen âfetten emin kıl, diye dua eder ve atın etrafını bir bulut kaplar. Üseyd ra bunu Hz. Peygambere anlatınca Oku ey kişi. o bulut Sekine'dir. Kur'ân dinlemek için inmiştir", buyurur Hz. Peygamber buyurmuştur ki "Kim, Kehf sûresinden on âyet ezberlerse, deccâl'den korunmuş olur"
Hz. Peygamber buyurmuştur ki kim kehf süresini okursa bir bulut iner o bulut Sekine'dir. Kur'ân dinlemek için inmiştir",
Hz. Peygamber buyurmuştur ki
Kim, Kehf sûresinden on âyet ezberlerse, deccâl'den korunmuş olur"
Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi