Allah(CC) bizi Kur’anı dinleyen, anlayan ve hayatına tatbik edip felaha ulaşanlardan eylesin. Zira ayet-i kerime buyuruyor ki:
Araf 7/204:Kur'an okunduğu zaman da hemen onu dinleyin ve susun gerek ki rahmete erdirilirsiniz
Yani kur’an dinlemek farzdır.
Fakat hayatımıza tatbiki öylemi oluyor? Maalesef...
Benim (ve biçoklarınızın da) şahit olageldiğim iki örnek vermek istiyorum. Esasen bu yazının kaleme alınıştaki amacı da zaten şahit olduğum bu yanlışlara dikkat çekmek.
Birinci örneğim camilerimizden. Bilindiği gibi, sabah ve akşam namazlarından sonra “hu vallahüllezi” diye bildiğimiz haşr süresi son 3 ayetini ve yatsı namazlarından sonra “amene-r râsûlû” diye bildiğimiz bakara süresi son iki ayetini okumak sünnettir. Peygamberimiz(SAV) hadislerinden bunları okumanın büyük faziletleri olduğunu biliyoruz. Ayrıca diğer vakit namazlarından sonra da bazen hocalarımız bir miktar Kur’an okuyorlar. Allah razı olsun.
Fakat ne var ki hoca tam “euzu” çekmeye başlarken maalesef bir kısım cemaat hemen kalkıp terk ediyor. Yukarıda da söylediğimiz gibi kur’an okumak sünnettir, fakat -bulunduğunuz ortamda canlı olarak okunuyorsa- onu dinlemek (icma ile) FARZDIR.
Bu terk eden kardeşlerimizin olabilir ki acele işleri vardır. O zaman daha tesbihattayken terk edin. Hatta çok çok acil ise son sünneti terk edin, ama ne olur farzı terk etmeyin...
Eğer tesbihatı yapacak, duaları bekleyecek kadar sabretmişseniz inanın hocalarımızın bu namaz sonrası kıraatı en fazla 3 dakikadır. Ben özellikle saat tuttum. Hatta bazıları 1-2 dakikaya bile düşebiliyor.
Müddesir 74/(49-51) : Ne oluyor onlara ki bu öğütten, bu irşaddan arslandan ürküp kaçan yaban eşeği gibi kaçıyorlar?
Teşbihte hata olmaz ama farkında olmadan bu duruma düştüğümüzü, bu duruma benzediğimizi görmüyor musunuz? Allah muhafaza...
***
Gelelim ikinci vakaya:
Dikkatimizi çekmiyor ama bir çoğumuz yine şahit olmuştur. Birçok mevlût töreninde adeta sözleşilmiş gibi tam hocalar “euzu” çekmeye başladığı anda hemen servis de başlatılıyor. Artık mevlût neyli verilmişse, yemek veya helva vs..tabak, çatal, kaşık sesleri arasında, birbirlerine seslenip duran insanlar, servis elemanının peşinde koşuşan çocuklar vs.. tam bir curcuna. Yine Allah muhafaza diyorum ama tam da ayetteki gibi:
Fussilet 41/26: Bir de kâfirler dediler ki: "Şu Kur’ân okunduğunda ona kulak vermediğiniz gibi, ona karşı yaygara koparıp (gürültü yapıp) onun, başkaları tarafından anlaşılmasını da engelleyin. Ancak böyle yaparak üstünlük sağlayıp onu bastırmayı umabilirsiniz."
Kardeşlerim, Zeki Müren bile sahneye çıktığında gazinoda servisi yasaklarmış.
Lutfen daha duyarlı olalım.
Allah’a emanetsiniz...
Cümleten Hayırlı cumalar dilerim