You need to enable JavaScript to run this app.

Skip to main content

Hz. Eyyup (a.s)'ın Münacatı

Hz. Eyyup (a.s)'ın Münacatı

Forumcu
Hz. Eyyup (a.s)'ın Münacatı
Hazret-i Eyyub aleyhisselâmın meşhur kıssasının hülâsası şudur ki: Pek çok yara, bere içinde epey müddet kaldığı halde, o hastalığın azim mükâfatını düşünerek, kemal-i sabırla tahammül edip kalmış. Sonra, yaralarından tevellüd eden (doğan) kurtlar, kalbine ve diline iliştiği zaman, zikir ve marifet-i ilâhiyenin mahalleri olan kalb ve lisanına iliştikleri için, o vazife-i ubudiyete halel(zarar) gelir düşüncesiyle, kendi istirahati için değil, belki ubudiyet-i ilâhiye için demiş: "Yâ Rab! Zarar bana dokundu. lisanen zikrime ve kalben ubudiyetime halel veriyor" diye münacat edip, Cenâb-ı Hak o halis ve safî, garazsız, lillâh için o münacatı gayet harika bir surette kabul etmiş. Kemal-i afiyetini ihsan edip enva-i merhametine mazhar eylemiş.

Hazret-i Eyyub aleyhisselâmın zâhirî (dıştaki) yara hastalıklarının mukabili, bizim, bâtınî ve rûhî ve kalbî hastalıklarımız vardır. İç dışa, dış içe bir çevrilsek, Hazret-i Eyyub'dan daha ziyade yaralı, hastalıklı görüneceğiz. Çünkü işlediğimiz her bir günah, kafamıza giren her bir şüphe kalb ve ruhumuza yaralar açar. Hazret-i Eyyub aleyhisselâmın yaraları, kısacık hayat-ı dünyeviyesini tehdit ediyordu. Bizim manevî yaralarımız, pek uzun olan hayat-ı ebediyemizi tehdit ediyor. O münacat-ı Eyyubiyeye, o Hazretten bin defa daha ziyade muhtacız. bahusus, nasıl ki o Hazretin yaralarından neş'et (çıkan) eden kurtlar kalb ve lisanına ilişmişler. Öyle de, bizleri, günahlardan gelen yaralar ve yaralardan hasıl olan vesveseler, şüpheler -neûzu billâh- mahall-i iman olan bâtın-ı kalbe ilişip imanı zedeler ve imanın tercümanı olan lisanın zevk-i ruhanîsine ilişip zikirden nefretkârane uzaklaştırarak susturuyorlar. Evet, günah kalbe işleyip, siyahlandıra siyahlandıra, tâ nur-u imanı çıkarıncaya kadar katılaştırıyor. Her bir günah içinde küfre gidecek bir yol var. O günah, istiğfar ile çabuk imha edilmezse, kurt değil, belki küçük bir manevî yılan olarak kalbi ısırıyor.

Meselâ, utandıracak bir günahı gizli işleyen bir adam, başkasının ıttılâından (haberdar olmasından ) çok hicab ettiği zaman, melâike ve ruhaniyatın vücudu ona çok ağır geliyor. Küçük bir emare ile onları inkâr etmek arzu ediyor.

Hem meselâ, Cehennem azabını intac eden büyük bir günahı işleyen adam Cehennemin tehdidatını işittikçe istiğfar ile ona karşı siper almazsa, bütün ruhuyla Cehennemin ademini arzu ettiğinden, küçük bir emare ve bir şüphe Cehennemin inkârına cesaret veriyor.

Hem meselâ, farz namazını kılmayan ve vazife-i ubudiyeti yerine getirmeyen bir adamın, küçük bir amirinden küçük bir vazifesizlik yüzünden aldığı tekdirden müteessir olan o adam, Sultan-ı Ezel ve Ebedin mükerrer emirlerine karşı farzında yaptığı bir tenbellik, büyük bir sıkıntı veriyor ve o sıkıntıdan arzu ediyor ve manen diyor ki: "Keşke o vazife-i ubudiyeti bulunmasa idi". Ve bu arzudan bir manevî adavet-i ilâhiyeyi işmam eden bir inkâr arzusu uyanır. Bir şüphe, vücud-u ilâhiyeye dair kalbe gelse, kat'î bir delil gibi ona yapışmaya meyleder. Büyük bir helâket kapısı ona açılır. O bedbaht bilmiyor ki, inkâr vasıtası ile gayet cüz'î bir sıkıntı —vazife-i ubudiyetten— gelmeye mukabil inkârda milyonlar ile o sıkıntıdan daha müthiş manevî sıkıntılara kendini hedef eder. Sineğin ısırmasından kaçıp, yılanın ısırmasını kabul eder..

"Basar(Göz) sanatı(mahlukatı) görürde, basiret(kalp gözü) sanatçıyı(Halıkımızı, Saniimizi, Ma'budumuzu, Rabbimizi) görmezse çok abes olur."

Ne ki SEVDA:Hakka sevdalanmadıktan sonra..
Ne ki HAYAT: Hakkı yaşamadıktan sonra..
Ne ki KAVGA: Hak yolunda olmayınca..
Ne ki ÖLÜM:Şehadet vurmayınca..

[Resim: ry185oo.jpg]
Bunu ilk beğenen sen ol.
General
RE: Hz. Eyyup (a.s)'ın Münacatı
Evet, günah kalbe işleyip, siyahlandıra siyahlandıra, tâ nur-u imanı çıkarıncaya kadar katılaştırıyor. Her bir günah içinde küfre gidecek bir yol var. O günah, istiğfar ile çabuk imha edilmezse, kurt değil, belki küçük bir manevî yılan olarak kalbi ısırıyor.Allah muhafaza etsin.rabbim eyüp as mın sabrından azda olsa bize versin inş.selametle
Ne kadar seversen sev, bir gün ayrılacaksın.
Ne kadar toplarsan topla, bir gün bırakacaksın.
Ne kadar yaşarsan yaşa, bir gün öleceksin.
Ne yaparsan yap, bir gün hesabını vereceksin.
[Resim: 9qfd91186dd20fz6.gif]
[Resim: 373jx0.gif]
Bunu ilk beğenen sen ol.

İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren İslami Forum sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.K'nın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur. Sitemiz hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri bağlantısından bize ulaşıldıktan en geç 3 (üç) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmenlikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.