You need to enable JavaScript to run this app.

Skip to main content

Beni bir gözleri ahuya zebun etti felek

Beni bir gözleri ahuya zebun etti felek

General
Beni bir gözleri ahuya zebun etti felek



"Merdüm-i dideme bilmem ne füsûn etti felek

Giryemi kıldı hûn eşkimi füzûn etti felek
Şîrler pençe-i kahrımdan olurken lerzân
Beni bir gözleri âhûya zebûn etti felek "


Cihan padisahı Yavuz Sultan Selim, Sam yakınına otagını kurdurarak burada üç ay kadar kalmıs. Bir Türkmen kızı da, zaman zaman padisahın çadırına gelerek, otagın temizlik islerini yapar, hünkâr çadırını tertibe ve düzene sokarak sıradan gündelik islerle mesgul olurmus…

Yine bir sabah temizlik için geldiginde, Sultan Selimi görmüs. Türkmen güzelinin gönlü sultana, su gibi anîden akıvermis gönlünü kaptırmıs ona.- Hani kalbin, her an bir halden baska bir hale geçmek, gibi anlamları da vardır ya- Zamanla kalbinin içini, ince bir sızı sarmıs genç kızın ve baslamıs kalbi için için göynümeye.

Bir gün, gözü, hünkâr çadırının diregine ilismis. Diregin üst kısmına askın gücü ona, söyle bir satır yazma cesareti vermis:

"Seven insan neylesin"

Yavuz Sultan Selim, otagına yatmaya gelince, birden direkteki yazıyı fark etmis,” Bu da ne ola ki” diyerek uzun bir muhakemeden sonra, bir vehim ve bin endise derken… Almıs eline kalemi söyle bir satır da o düsmüs aynı direkteki dizenin altına.

"Hemen derdin söylesin"


Türkmen kızı, ertesi gün gelip baktıgında otagın diregine, sevincinden aglamıs, o küçücük kalbi heyecandan gögsüne sıgmaz olmus, yer de onun olmus âdeta gök de… Fakat koskoca cihan sultanına ilân-ı askta bulunmanın, atesle oynamak, ates girdabına bilerek atlamak gibi ölümcül bir tehlikesi de varmıs. “Varsın olsun bu ask, buna deger diye düsünmüs.” Aldıgı mesajı heyecanla hemen cevaplandırmaktan kendini alamamıs ama yine de içinde bir korku kurdu varmıs ki genç güzelin, yüregini her gün dis dis, burgu burgu kemiren... Askın gücü, zoru ve korkuyu nefes nefes yasayan o gencecik yüregin imdadına yetismis derhâl. Bir satır daha yazmıs aynı direge

"Ya korkarsa neylesin"

Yavuz sultan selim, aksam, çadıra döndügünde, not düstügü direkteki satır gelmis aklına. Bakmıs ve okumus ki askın heyecanın ve korkunun karıstıgı, tezat dolu sözcüklerin bulustugu satırlar, bir mızrak gibi durmakta karsısında. Hemen o satırın altına bir mısra daha eklemis, aska yenik düsen koca padisah:

"Hiç korkmasın söylesin"



Bir askın bulusan, karmasık ve bulanık duyguları söyle dizilmis diregin üzerine:

“ Seven insan neylesin
Hemen derdin söylesin
Ya korkarsa neylesin
Hiç korkmasın söylesin”


Sabahın olmasını sabırla beklemis padisah. Seher vakti sırdası Hasancan’ı çagırtmıs, derhâl bir emir vererek:” Biz dahi merak edip onu görmek isteriz tîz elden bu kızı huzura getirin.” Emir derhâl yerine getirilmis ki Ahu gözlü, endamı hos, alımlı, nazenin, ceylân gibi bir Türkmen güzeli… Hünkârın emriyle derhâl bir dügün alayı tertip edilmis. Eglenceler, yemeler içmeler…
Dügünün son gecesi, sırlarla dolu bu askın bilmecesi kader-i ilâhî tarafından çözülmüs, Çözülen bu kara baht çıkınından yayılan acı haber, saskına çevirmis herkesi, yer gök âdeta üzüntüye, mateme bogulmus. Ahu gözlü Türkmen dilberinin

”Selim” diye çarpan saf ve küçük yüregi, bu büyük cihan sultanın askındaki sırrı kaldıramamıs ve birden duruvermis.
O çadırın diregi, bu olayın canlı fakat ketum sahidi olmus asırlardır. Bu dünya hayatında vuslat nasip olmadıgı gibi o gencecik yürege, buna fani alemde bir çare de bulunamamıs. Bu hazin gönül çarpılmasının ve gönül yangınının sonunda derler ki:

“ Koca hünkâr, aglamıs” ve Türkmen kızına yaptırdıgı mezarın mermer tasına, su dörtlügü kazdırarak, dünyaya, askın gücünün karsısındaki çaresizligini en güçlü orduları yenen koca hünkâr söyle haykırmıs:




"Merdüm-i dideme bilmem ne füsûn etti felek

Giryemi kıldı hûn eşkimi füzûn etti felek
Şîrler pençe-i kahrımdan olurken lerzân
Beni bir gözleri âhûya zebûn etti felek "

Bilmem ki gözlerime felek nasıl bir büyü yaptı ki
Gözümü kan içinde bıraktı, askımı artırdı
Benim pençemin( gücümün) korkusundan arslanlar(bile) titrerken
Felek beni bir ahu gözlüye esir etti.



YAVUZ SULTAN SELİM HAN
Bunu ilk beğenen sen ol.
Uzman
RE: Beni bir gözleri ahuya zebun etti felek
çok etkileyici

cemal safi de benim adım aşk derken bunu anlatıyor demekki
Kamil iken cahil ettim alimi,
Vahşi iken yahşi ettim zalimi,
Yavuz iken zebun ettim Selim'i,
Her oyunu bozan gizli zor benim...
bir dost
Bunu ilk beğenen sen ol.
Uzman
RE: Beni bir gözleri ahuya zebun etti felek
koca yavuz zebun olmuşta
biz bi satır yazmışız çok mu
ah minel aşk

ricalar
bir dost
Bunu ilk beğenen sen ol.
Profesör
RE: Beni bir gözleri ahuya zebun etti felek
evet seyr sanırım cemal safının anlatmk ıstedıgı de bu ımıs o benzersız dızelerde...

bılena cok hos bı hıkaye,hatta muhtesem desem yerıdır....
.
Bunu ilk beğenen sen ol.
Profesör
RE: Beni bir gözleri ahuya zebun etti felek
Vay Vay vayy.. Aşk sen nelere kadirsin..Seni bir tek yüreğine saplayanlar anladı, gözlerinden lime lime akıtırken.

[Resim: avatar_1657.gif]

Bırak ey biçare feryadı belâdan kıl tevekkül
Zira feryat belâ ender hatâ ender belâdır bil
Eğer belâ vereni buldunsa, safâ ender atâ ender belâdır bil
Eğer bulmazsan bütün dünya cefâ ender fenâ ender belâdır bil
Bunu ilk beğenen sen ol.

İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren İslami Forum sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.K'nın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur. Sitemiz hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri bağlantısından bize ulaşıldıktan en geç 3 (üç) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmenlikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.