You need to enable JavaScript to run this app.

Skip to main content

BU DüNYA, BU NESiL HER YÖNDEN, HER CİHETTEN KIYAMET ALAMETi!

BU DüNYA, BU NESiL HER YÖNDEN, HER CİHETTEN KIYAMET ALAMETi!

Acemi Üye
RE: BU DüNYA, BU NESiL HER YÖNDEN, HER CİHETTEN KIYAMET ALAMETi!
İlluminatiler/Masonlar/Siyonistler/Satanistler aynı zamanda bilgi kaçakçısıdır. Herkesin bildiği gibi tüm bunlar birer gizli bilgi parçalarıdır. Bütün medyaları ve bilgi kurumlarına sahiptirler, içlerinde adamları vardır. Bizim aldığımız haberler, bize göre seçilir.

Neden İlluminatiler “bekçiler” olarak bilinir biliyor musunuz?

Masonlar/Siyonistler/Satanistler/İlluminati sapık inançları için Dünya’daki tüm ana enerji noktalarını kontrolleri altında tutabilmek için tüm eski güzellikleri bu önemli enerji noktaları üzerine inşa etmişlerdir. Masonların/Siyonistlerin/Satanistlerin/İlluminatinin sapık inancına göre bu özel girdap noktalarının tuşlarına basıldığında Yıldız Geçitleri açılır ve cinler dünyaya gelir.

Şeytan Âdemoğlunun damarında kan dolaşır gibi dolaşır.
[Ravi: Hz. Safiyye Radıyallahu Anha, Ramuz El Ehadis/Ahmed Ziyâüddin Gümüşhanevî, Sayfa 102]

Her insanın iki şeytanı[yani cin] vardır. Bu şeytanlar[cinler], en büyük şeytan iblise bağlıdır. İblisin emir komutasında, kişiyi şerre sevk eden bu şeytanlar[cinler], kişinin nefsi ve ahlakına göre şekillenmişlerdir. Bunlar kişinin damarlarında dolaşarak, kişiyi kendilerine bağlarlar. Şuuru cinlerin elinde olan kişi, faydalı, nurlu ve sevaplı amelleri kötülük, kötülüğü de faydalı, nurlu ve sevaplı amel olarak görmeye başlar. Bu cinler şayet iman etmişlerse, kişiyi faydalı, nurlu ve sevaplı amellere sevk ederler. Şeytanın emir komutasından çıkanlar, iblisin bir yalancı, sahte, aciz olduğunu söylerler.

Masonlara/Siyonistlere/Satanistlere/İlluminatiye göre şeytanın ve cinlerin dünyaya gelebilmesi için “Yıldız Geçidi” dedikleri kapıların açılması gerekiyor. Şeytanlar, cinler zaten içimizde, vücutlarımızda dolaşıyor.

9-11/911/11 Eylül[dokuzuncu ay]’in sembolü
Masonlar/Satanistler/Siyonistler/İlluminatiler pratik sanat ve gizli ritüellerle hareket eder. Çünkü onlar hedeflerine ulaşmak için evrenin düzen ve kanunlarıyla oynamak zorundalar. Bu ritüelleri gerçekleştirmek için yasaları kullanarak enerji hat kontrol noktalarını kendi çıkarlarına kullanıyorlar.

Masonlar/Siyonistler/Satanistler/İlluminati neden piramit kullanır?
Masonların/Siyonistlerin/Satanistlerin/İlluminatinin sapık inancına göre enerji geldiğinde, piramitler girdap noktaları üzerinde çok etkilidir. Uzay ve zamanı döndürmek için özel öğeler vardır. Bu nedenle İlluminati, geçmiş ve şimdiki Karanlık ritüelleri uygulayarak karanlık enerjiyi piramitlerdeki kanallara çekerler. Ne kadar çok karanlık olursa o kadar çok şeytana ve cine hâkim olduklarını sanıyorlar!

11 Eylül 2001 tarihinde ne olduğunu ve neden olduğunu biliyor musunuz?

9-11aslında Masonların/Siyonistlerin/Satanistlerin/İlluminatinin Mega Ritüelidir.

Yazar Relph Ellis’in açıklamasına göre, Masonik Öğretim Tablosundaki ilk şekil Süleyman Aleyhisselam’ın Mescidi’nin bir temsilidir. Süleyman Aleyhisselam’ın Mescidi, Giza gibi model olarak kullanılacak. Giza Plateu’un 3 dev piramit ve 3 sütunları olacak. Ayrıca piramitin 2 küp çıkış ve kapıları olacak. Kral odasının kat planında iki kare sembolü yani her masonik konum için loca bulunacak. Süleyman Aleyhisselam’ın Mescidi’ndeki iki sütunu ve beş noktalı yanan yıldız araştırılıp incelendiğinde görülür. 9-11 durumunda insanlara gösterilenlere bakın aynı unsurlar beklendiği gibi görünüyor. 11 Eylül günü Masonlar/Siyonistler/Satanistler/İlluminatiler bir Mega Ritüel gerçekleştirdi. Ne zaman sembolik sütunlar yani “ikiz kuleler” yıkıldı, 9-11 o zaman doğdu ve Masonlara/Siyonistlere/Satanistlere/İlluminatiye göre kutsal sayılanlar ortaya çıktı. İsis açıklandı. Herkül’ün kulelerini sütunlar olarak düşünün sonra ne oldu? Yeni Atlantis ortaya çıktı. Dünya Ticaret Merkezi’ni sol ve sağ kuleler temsil eder. Orta sütunun arasında oluşturduğu boşluk: kozmik aydınlanma ya da yüksek bilinç arasındaki şeyleri temsil eder. Orta sütunda Dünya Ticaret Merkezi 7 olarak görülebilir. 1. derece gösterilen Masonik tabloda 3. sütun Süleyman Aleyhisselam’ın Mescidi’ni temsil eder. Giza’nın üç büyük piramitleri 9-11 Mega Ritüel sırasında uyarılmaya açılmıştır. Bu da bizi günümüzün en gözde karşılaştırması olan Yıldız Geçidi’nin yüksek bilincine götürüyor.” [Yazar Relph Ellis]

İkiz Kule’lerin arasına yapılan yapının ne olduğunu biliyor musunuz? Ve daha önemlisi ne biliyor musunuz? Bu kurumsal heykel ikiz kulelerin arasına Fritz Kunich tarafından yapılıp yerleştirildi. “The Spherical Cariatid”[kadın şeklindeki küresel taş sütün heykeli] olarak isimlendirildi. Takma adı küre oldu. Bu parça hakkındaki bilgi dünya barış kütüphanesine eklendi. Fritz Kunich Bavyera’da bu heykeli yaptı. Aynı yerde İlluminati kuruldu. Dünya Ticaret Merkezi Plaza kürenin yerleştirme hakkındaki en ilginç bilgi aslında mimar ve Dünya Ticaret Merkezi tasarımcısı olan Minoro Yamazaki hakkında olması. Mekke Ulu Cami, özellikle kürenin Kâbe yerini alarak kendisi büyük bir caminin temsili olarak plaza yapmayı amaçlamıştır. Yakında öğrenmiş olacaksınız neden Kâbe. Ayrıca büyük piramitin pi oranı matematiksel tasarım kodlanmış olduğunu bu konuda akılda tutmak gerekir. Benben dikilitaş piramit daire ve küre böylece hepsi yakından bağlantılıdır. Ralph Ellis: “Müslümanların Hac ibadetlerinin Eski Mısır’daki Giza Piramidindeki Dairesel ritüelinden geldiğini iddia eder. Bu yüzden küre dünya Ticaret Merkezi’nin çevresinde her 24 saat boyunca dönmesi için kurulmuştur. Bu küre; Kâbe’nin ve Giza piramitlerinin profesyonel ritüellerini taklit etti.“ demektedir.

Şimdi ki film yapımcıları din ve dini ritüeller konusunda diğerleri gibi yanlış sonuçlar çiziyorlar. İnsanlar araştırma yaptıkça onların gizli ritüellerini, tarihlerini, temalarını ve inançlarının kesiştiğini fark ediyorlar. Fakat onların her biri farklı amaçlara hizmet ediyor. Her birinin yolları farklı olsa da ortak benzerlikleri vardır. Bu benzerlik araştırmacıları dinlerin gizemini araştırmaya sevk ediyor. Ve dini uygulamaların bir gizliliğe sahip olduğu sanılmaktadır. Özü ise tam tersidir. Dinini gerçekten öğrenen ve anlayanlar bu gizli toplumları ve uygulamalarını en doğru şekilde analiz edebilir. Çünkü evrenin yasalarını gizli dinler oluşturmadı, onlarda bu dine tabidir. Bu tür keşifleri sadece ALLAH’ın kelimeleri doğrular. Gizli topluluklar asla ALLAH’ın varlığını yalanlamaz. Ama yine de şeytanı takip ederler. Neden biliyor musunuz?

Şeytanı takip edenler de kandırılmışlardır.

Gizli dinlerin mistik okullarında Tanrı ve insan eşittir. Ve Tanrı kindarlığından insanları cennet vaadi ile dünyaya kapatmıştır. Şeytanın insanları cehaletten kurtarmış ve insanın [haşa] ilah olabileceğini söylemiştir. Ve bu şeytani öğretiler nedeniyle Siyonistler/Masonlar/Satanistler/İlluminatiler şeytanın Adını Gurur ile anıp tüm çabalarıyla [haşa] ALLAH’a meydan okurlar.

Masonların/Siyonistlerin/Satanistlerin/İlluminatinin sapık inançlarında ki Numaralojiye baktığımız anda hayat ağacını görürüz ve bu büyücülerin kullandığı extra boyutlar haritasıdır. Harita üzerinde 10 nokta vardır ve Sephiroth denir. Türkçe isimlendirmesine göre ise bahir ağacı yani yaşam ağacıdır. En üstte Trinity vardır. Hepsi birbirlerinin aynısıdır. Fakat birbirlerinin yansımalarını oluştururlar. Yukarı doğru çıkınca 10 tane nokta vardır. 10 Masonların/Siyonistlerin/Satanistlerin/İlluminatinin taptığı şeytandır. 10 Hermaproditic [çift cinsiyet, ırk, boyut] sembolüdür. Lucifer Yunanca da şeytan olarak geçer. Fakat Masonlara/Siyonistlere/Satanistlere/İlluminatiye göre Lucifer ve şeytan farklıdır. 1 ve 0. böylece Siyonistlerin/Satanistlerin/Masonların/İlluminatinin putlarına ulaşılır. İşte bu Hermaphrodite’dir [Baphomet]. Siyonistlerin/Satanistlerin/Masonların/İlluminatinin sapık inancına göre 9’u geçip 11’e atlarsan, Şeytan’ı atlayıp Lucifer’a ulaşılır. Çünkü 11 büyücülerin sayısıdır. 10 sayısına yukarı bir adım attığında yaşam ağacının büyücüsü olmayı başarırlar. Ama sadece 10 sayısında atlayabilirler. Çünkü 10 sayısı Masonların/Siyonistlerin/Satanistlerin/İlluminatinin ilah edindiği şeytandır. 9/11’in sembolü budur. 9-11 numaralojisi: tamamen ALLAH inancına meydan okumadır. Numaralojide ki 10 sayısı Masonların/Siyonistlerin/Satanistlerin/İlluminatinin ilah edindiği şeytandır. Bu hermafroditdir[çift boyutlu varlıktır] ama onların inancına göre 9’da durup 11’e atlarlarsa taptıkları şeytanı atlayıp Lucifer olurlar. Çünkü 11 büyücülerin sayısıdır. 10 sayısına yukarı bir adım attığında yaşam ağacının büyücüsü olmayı başarırlar. Ama Satanistler/Siyonistler/Masonlar/İlluminatiler tapındıkları şeytanı atlarlar. Bu 9-11’in sembolüdür.

Güneş dönüşünü 11 yılda tamamlar. Güneş en son 1989-1990 yıllarında dönüşünü tamamladı. Bir sonraki 2000-2001’de. Güneş dönüşü tamamladığı zaman Amerika Birleşik Devletleri senatosunda konuşan senatör ne demişti?
“Bu büyük bir fikir, Yeni Dünya Düzeni”. [11 Eylül 1990’da Amerika Birleşik Devletleri Senatosunda yapılan konuşma] ve 10 yıl değil, tam 11 yıl sonra ve güneş dönüşünü tamamladığında, 10 sayısını yani Masonlar/Siyonistler/Satanistler/İlluminati tapındıkları şeytanı atlayıp Lucifer olabilmek için 11 yıl sonra Mega Ritüeli gerçekleştirmişlerdir.

11 Eylül 2001 de Amerika Birleşik Devletleri’ndeki İkiz Kulelere Masonlar/Siyonistler/Satanistler/İlluminati tarafından saldırı düzenlenmiştir.

[Amerika Birleşik Devletleri, Haberler] 9/11 saldırısının 2. yıl dönümünde Dünya Ticaret Merkezi için George W. Bush ordu için 87 milyon dolar istedi.

George W. Bush’un büyük babasını hatırlıyor musunuz? Büyükbabası Giza Piramidi’nin merkezinde “Satanist Kanunlar Kitabını” yazan kişi.

Aleiste Crowley 1904’de Büyük piramidin kral odasında meditasyon yaptı ve “yasalar kitabını” burada yazdı. “Aiwass” adlı varlık ile iletişime geçildiği iddia edilmektedir. Aleiste Crowley çalışmaların da, etrafında 7 köşeli yıldız olan bir sembol kullanmıştır. Sembolün yanında “z:” var. Bazı anlamlar 77 sayısına bağlanmaktadır. Bu da İbranice “Put Pan’a” işaret etmektedir. Aleiste Crowley ritüeller sırasında gördüğü insan kafatası olmayan bir çizim yaptı. Aiwass ve Oz büyücüsü arasında iletişim kurduğu ileri sürülür. Aleiste Crowley arasındaki benzerliklere işaret edip gri uzaylı gibi çizmiştir ve film versiyonunda Oz sihirbazı projeksiyor olarak tasvir edilmiştir.

George W. Bush Aleiste Crowley’in torunudur!

George W. Bush 9/11 ritüeli meydana gelirken, yani 11 Eylül 2001 tarihinde İkiz Kule’lere saldırı düzenlenirken Aleiste Crowley’in ritüeller sırasında çizmiş olduğu kafatası olmayan resmin de bulunduğu “Benim Evcil Keçim” adlı kitabı okuyordu. Bu kitap daha önceden yasaklanmıştır. Çünkü ritüelistik satanist duygulara adanmış içerikler vardı.

Put Pan= Boynuzlu Keçi Putu

Dünyada bir sürü kitap varken, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı 11 Eylül 2001 günü bu kitabı okuyordu. Saldırılar varken bulunduğu yerde bu kitabı okuyordu. Satanistler her zaman tersine veya ters-aşağı semboller kullanırlar. George W. Bush 11 Eylül 2001 günü “Benim Evcil Keçim” kitabını ters okumuştur.

Şimdi 1978 yılında çekilen Oz büyücüsü filmine bakalım. Oz büyücüsü, “Whiz’in” yine New York’un Zümrüt şehrine bağlandığı görülmektedir. Sarı tuğladan yapılmış yolun sonuna geliyorlar. Dorothy ve arkadaşları dairesel kapının bir ucundan diğer ucuna üzerinden portala geçiyorlar ve görünen 3 piramidin arkasında piramit şekillerinin arasında Dünya Ticaret Merkezi’ni ve küreyi görülmektedir. Küre; Kâbe’yi temsil ediyor. Oz topluluğu kürenin çevresinde ritüalitik biçimde dans ediyorlar. Dev harfler şeklinde kubbenin üzerinde Oz yazısını görüyoruz. “Oz” Pan[Boynuzlu Keçi Putu] ve Aiwass’ın sembolüdür. Yıldız geçidinin kalbinin açıldığı yerde sonsuzluk başlamıştır. [Masonların/Siyonistlerin/Satanistlerin/İlluminatinin sapık inançlarını insanlara gösterme şekilleri]

İkiz Kulelerin arasındaki “küre”yi hatırlıyor musunuz?

Fritz Kunich tarafından yapıldı. Adı “The Spherical Cariatid” [kadın şeklindeki küresel taş sütun heykeli] oldu. Fritz Kunich bu heykeli Bavyera’da yapmıştır. Aynı yerde İlluminati kuruldu. Dünya Ticaret Merkezi Plaza kürenin yerleştirme hakkındaki en ilginç bilgi aslında mimar ve Dünya Ticaret Merkezi tasarımcısı olan Minoro Yamazaki hakkında. Kendisi Mekke Ulu Cami, özellikle kürenin Kâbe yerini alarak kendisi büyük bir caminin temsili olarak plaza yapmayı amaçlamıştır.

Kâbe’den ne istiyorlar biliyor musunuz?

Gelecekte Kâbe’yi yıkacaklarını ima ediyorlar!

Amerika Voice Of America TV’de bir yayında spiker milletvekiline soruyor:
Soru: Amerika’ya yönelik terör saldırıları devam ederse ne gibi önlemler almayı düşünüyorsunuz?
Cevap: Gerekirse en kutsal yerlerini bombalamaya kadar gidebiliriz.
Soru: En kutsal yerlerden kastınız Kâbe’mi?
Cevap: Evet Kâbe, gerekirse bombalarız.
Saldırıları yapanlar kendileri, Müslümanları suçlayıp saldıranlar kendileri ve kıblemiz, kutsal yerimiz, Kâbe’yi bombalamakla tehdit eden Masonlar/Siyonistler/Satanistler/İlluminatiler!

Kâbe’nin yıkılması kıyamet alametlerindendir.
[Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevi, Kıyamet Alametleri; Müsned, (15/35); “el-Fiten ve’l-Melâhim” (1/156); “Sahih Hadisler” (2/120 Hadis no: 579); Müsned, (12/14-15 Hadis No: 7053); Müsned, (18/103 Hadis no: 9394); Buharî, Hac (3/460 Fethu’l-Bâri); Müslim, Fiten (18/35-Nevevî Şerhi); Müsned, (3/315-316 Hadis no: 2010); Müsned, (15/227 Hadis no: 8080)]

Dünya yüzeyinde çeşitli yerlerinde anahtar enerji noktaları vardır. Ne zaman 2 çizgi çapraz olarak kesişse veya ne zaman dünya üzerinde enerji şekil değiştirirse sarmal şekilde saat yönüne doğru döner. Enerjiler serbest haldedir ve aslında duygu ve düşüncelerin içinde de hareket enerjileri vardır. Ancak bir şey Kâbe hakkında çok farklı! Enerji hatları en fazla Kâbe’nin üzerinden geçer. Dünya üzerindeki en güçlü enerji noktası Kâbe’dir. Ama Kâbe’yi özel yapan bu değil sadece. Kâbe Dünya’daki en güçlü enerji kanallarını topluyor ve bırakıyor. Dünyadaki en çok ziyaret edilen yer olduğu için bunun sebebini anlamak kolay. Ama Kâbe’de enerji farklı bir şekilde akar. Saat yönünün tersine doğru hareket eder. Bu nedenle ALLAH’ın[c.c.] neden belirli bir eksen üzerinde dönmemizi istediği anlaşılıyor. Müslümanlar Kâbe’yi kaç kez tavaf eder? 7 kere. Her seferinde saatin ters yönüne doğru tavaf edilir. Neden biliyor musunuz? Biz insanları hayata bağlayan şeylerin, zaman ve mekânın sınırlı olması!

ALLAH’ın [c.c.] kulların yapacağı ibadet, namaz ve dualara ihtiyacı yoktur. Ama bizim ibadetlere ihtiyacımız var. Bizim başka yollara değil, sadece ALLAH’a ihtiyacımız var.
Ebû Hüreyre Radıyallâhu Anh anlatıyor: "Resûlullah Aleyhissalâtu Vesselâm buyurdular ki: "Allah [c.c.] kendisinden istemeyene kızar"
[Tirmizî, Daavât 3, (3370); İbnu Mâce, Dua 1, (3827); İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları:6/547.]

Kâbe’nin çevresinde 7 kez dairesel olarak dönmenin özünde ibadet vardır. Ama bu ibadeti taş ya da bir eve değil ALLAH’a yapıyorsunuz. Kâbe sadece odak noktası ve tüm Müslümanların tek bir merkezde toplanıp bir enerji odağı oluşturması! Aslında duaların ALLAH’a ibadet olarak iletilmesi. Eğer Kâbe olmasaydı, tüm Müslümanlar yine de aynı nokta da dualarını yaparlardı. Çünkü Kâbe sadece ibadetlerle yüzümüzü ALLAH’a döndüren nokta. Şimdi, saat yönünün tersine dönmek bizi zaman ve mekândan ayırmıyor. Ama gerçekten Dünya üzerindeki en güçlü enerji Kâbe’de! Ve saatin tersi yönünü takip ederek bu manevi enerjiye bağlı olarak kalp gözümüzü açmış oluyoruz.

9-11’i anlamak için bir kez ve hepsine dikkat edin.

Masonlar/Siyonistler/Satanistler/İlluminatiler cinlerle bu şekilde iletişim kurduklarına inanmaktalar. Masonların/Siyonistlerin/Satanistlerin/İlluminatilerin sapık inancı sayı ve sembollerle çalışır. Masonlar/Siyonistler/Satanistler/İlluminatiler hakkında araştırma yapıldığında inançlarının öngördüğü sapkın dinlerinin sayılarını ve sapkın dinlerinin geometrik şekilleri görülür.

Bu ne anlama geliyor?

Masonların/Siyonistlerin/Satanistlerin/İlluminatinin inancına göre; her numaranın ve her şeklin bir anlamı vardır. Masonlar/Siyonistler/Satanistler/İlluminati bu sayı ya da şekillerle cinlerle iletişime geçtiklerine inanmaktadır. Masonların/Siyonistlerin/Satanistlerin/İlluminatinin numerik tanımında 10 sayısı; Alfa veya Omega ya da tapındıkları Şeytan demektir. 11 tapındıkları şeytanın 1 adım yukarısıdır. 911 veya 9-11 Masonların/Siyonistlerin/Satanistlerin/İlluminatinin tapındığı şeytanı atlamaktır. Bu en büyük meydan okumadır. Bu 9’dan sonra 10’u önemsemeyip 11’e atlamak anlamına gelir. Masonlar/Siyonistler/Satanistler/İlluminati tapındıkları şeytanı atlar ve Lusifer’a ulaştıklarına inanır. Bu olayın 9/11’de olması tesadüf değildir!

Hangi olayları 911’e bağlıyoruz?
Amerika Birleşik Devletleri’nde acil durumlarda 911 numarası aranır. Acil yardıma ihtiyacı olan insanlara yardım etmek elbette güzel bir şeydir. Buna kimse bir şey diyemez. Dünyada inançlı ya da mantıklı hiç kimse bunun kötü bir şey olduğunu söyleyemez. Ama Masonların/Siyonistlerin/Satanistlerin/İlluminatinin nasıl uğursuzca çalıştıklarını anladığın zaman, onlar senin düşündüğünden daha çok çalışırlar. Amerika Birleşik Devletleri’nde insanlar ne zaman acil bir duruma düşse, yardıma ihtiyaç duysa, telefonu eline alıp onlardan yardım isterler. Numara Masonların/Siyonistlerin/Satanistlerin/İlluminatinin tapındığı putu atlama ve üste çıkma sistemidir.

9-11 [11 Eylül 2001] saldırısı içeriden yapıldı. Büyük bir ritüeldi, kimse de suçluyu uzakta aramadı. İlluminati’nin nasıl çalıştığını anladığımızda bu ortada!

9-11’in planlanmasında 4 temel unsur var
-ALLAH’a giden bütün manevi yönelişleri Şeytani Güçler için şeytanın yolundan gidenlerce kapatılması ve [Haşa] ALLAH’a meydan okuma. Ve ister kabul edin ya da etmeyin şuan siyasi güç ellerinin altındadır.

-Masonların/Siyonistlerin/Satanistlerin/İlluminatinin amacı Dünya siyasetine en ihtiyaç duydukları zamanda dünyayı etkilemek ve Yeni Dünya Düzenini devreye sokmak.

-Masonların/Siyonistlerin/Satanistlerin/İlluminatinin Numerolojisi nasıldır anlamalıyız, tarihleri ve konuşmaları anlamalıyız, ritüalistik kurbanların neler olduğunu anlamalıyız.

-İkiz Kuleler. Dünya üzerindeki ikiz kuleler Süleyman Aleyhisselam’ın Mescidi’nin 2 sütununa benziyor. “Jachin” ve “Boaz” olarak daha iyi bilinir. Süleyman Aleyhisselam’ın Mescidi’nin girişindeki 2 sütun Masonların/Siyonistlerin/Satanistlerin/İlluminatinin inancında “Geçiş” olarak adlandırılır.

İnsan vücudu; mükemmel bir kare ve dairenin uyumu içerisine uzanan sadece bir organdır. Kare fiziksel bölgeyi temsil eder. Daire ruhsal bölgeyi temsil eder. Doğudaki ruh ile ilgili okullar; 7 çakrayı tartışırlar. Biz 5 tanesini anlatalım.

Kuyruk Sokumu Çakrası cinsel enerji ile ilgilenir. İslam da ALLAH tarafından “helal” ve “haram” veya “korunan” ve “yasaklı” kavramları vardır. Çoğu kez, bazı uygulamaları kendi durumunuza bağlı olarak korunmuş ya da yasaklı olabilir. Bu nedenle evlilik dışı ilişki yasak, bir evlilik süresi içinde yer alınır ve bir nimet olarak kabul edilir. Kuyruk Sokumu Çakrası sadece sağlıklı enerjiyi evliliğin uygun zaman ortamında zenginleştirilince üretebilir.

Göbek Çakrası midemizin yanında bulunan kişisel güç ve yaşam gücü depolama ile ilgilenir.[Prana] Doğru yaşam gücü oluşturmak için, sağlıklı ve doğal gıdalar yemek gerekir. Yani Helal gıdalar tüketmeliyiz. Haram gıdalar ruhumuza zarar verir.

Kalp Çakrası şefkat, sevgi, saygı ve duygusallıkların yerine getirilmesi ile ilgilenir. Bu sağlıklı ilişkiler aracılığıyla sevgi ve insanlar arasındaki uyum elde edilebilir. Hz. Muhammed Aleyhisselatu Vesselam Efendimiz bahsi geçen övgü, nezaket ve iyi davranış öğretilerini bizlere gösterdi. İsa Aleyhisselam ve diğer peygamberlerin de insanlara gösterdiği gibi. Sadece sağlıklı bir toplum şefkat ile büyüyebilir.

Boğaz Çakrası iletişim ve insanın kendini ifade etmesi ile ilgilenir.
Bismillahirrahmanirrahiym. Ancak, iman edip de salih ameller işleyenler birbirlerine hakkı tavsiye edenler, birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka[onlar ziyanda değillerdir.] Sadakallahül-Aziym. [Asr Suresi, 2 ve 3. ayetler]

Son olarak Taç Çakrası bilgi, sezgi, bilinç ve maneviyat ile ilgilenir. Sadece bütün çakraları doğru şekilde zenginleştirebilirsek, gerçek bir insan olabiliriz. Tüm fiziksel, zihinsel ve duygusal gereksinimleri doğru yolda zenginleştirmek için bir yatırım gerekiyor. Maneviyatımızın çoğalması için nefsimizin efendisi, yönetici olmamız gerekiyor. Ancak o zaman gerçek bir insan olabiliriz.

Masonlar/Siyonistler/Satanistler/İlluminatiler bunları biliyor. Masonlar/Siyonistler/Satanistler/İlluminatiler özellikle bunları kullandıkları için bu şekilde savaşıyorlar. Bu anlatılanlar tesadüf değildir! Masonlar/Siyonistler/Satanistler/İlluminatiler sırasıyla tek tek insanın çakralarına saldırıyorlar. Maneviyatımızın çoğalması için, insanın enerji çakralarını yükseltmesi gerekir. Kuyruk Sokumu Çakrası en düşük olmalı, Taç Çakrasını en yüksek yere yükseltmek gerekir.

Masonlar/Siyonistler/Satanistler/İlluminatiler Kuyruk Sokumu Çakramızı kızıl giyinen kadınlarla, açık seçik giyinen kadınlarla, sex filmleriyle, açık saçık fotoğraflar ile besliyorlar.

Masonlar/Siyonistler/Satanistler/İlluminatiler Göbek Çakramızı Mcdonald’s’la, Burger King’le, Dondurulmuş yemeklerle, katkı maddeleri katılarak son kullanma tarihi uzatılan yemeklerle, [GMO, Genetically Modified Organisms] GDO, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar ile besliyorlar.
GDO, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar Nedir? [GMO, Genetically Modified Organisms]
Günümüz dünyasında genetiği değiştirilmiş yaklaşık 1600 gıda maddesi var. Doç. Dr. Mesut Başak, bu ürünlerden uzak durmanın mümkün olmadığını belirtirken, mısır ve soyaya dikkat çekti. Çünkü bu ürünlerin katkı maddesi olarak kullanıldığını ve bu sebeple birçok ürünün içinde yer aldığını ifade etti. `Özellikle mısır nişastası, bebek mamaları ve tatlılarda yoğun olarak bulunuyor.` diyen Başak, araştırmaların gıdaların ömrünün uzatılması sürecinde oynanan genlerin zehirli proteinler ürettiğini ve bu proteinleri yiyen böcek ve kuşların da öldüğünü gösterdiğini belirtti. Hükümetin genetiği değiştirilmiş gıda üretimine kapı aralaması, tartışmaları da beraberinde getirdi. STK'lar genetiği değiştirilmiş ürünlerin ciddi tehlikeler taşıdığını ortaya koydu. [3 Haziran 2009]

Hükümetin genetiği değiştirilmiş bitkilerin üretimine kapıyı aralaması, tartışmaları da beraberinde getirdi. Bazı sivil toplum kuruluşları GDO'lu ürünlerin insan sağlığıyla ilgili ciddi riskler taşıdığını savunurken, Tarım Bakanı Eker sıkı denetim olacağını söyledi. Önce tanımını ortaya koyalım. Kendi türünden ya da kendi türü dışındaki bir canlıdan gen aktarılarak bazı özellikleri değiştirilen bitki, hayvan ya da mikroorganizmalara "Genetiği değiştirilmiş organizma" [GDO] deniyor. Ticari kaygılar yüzünden tarım ürünlerinde ilk olarak domates genleriyle oynandı. Biyolojik teknoloji şirketleri tarım ilacı azalacak, üretim maliyeti düşecek yüksek verim küçük çiftçiyi zengin edecek söylemleriyle, genleriyle oynadıkları tohumları 1990'lı yılların ortasında ülkelere soktular. 1996'da 6 ülkede 1.7 milyon hektarlık bir alanda başlayan GDO'lu ekim, günümüzde 25 ülkede 125 milyon hektarlık alanda yapılıyor. En son Mısır bu ülkelere katılırken, Tazmanya GDO'lu üretim projesini erteledi, Yunanistan ise GDO'lu mısır ithalatı yasağını 2 yıl uzattı. Türk hükümeti de, Haziran 2009’da aldığı bir kararla, Ulusal Gıda Güvenliği ile genetiği değiştirilmiş bitkilere izin verilmesinin önünü açtı. Bilimsel elekten geçen genetiği değiştirilmiş bitkiler, üretim hakkı elde edecek. Dünya genelindeki gıda açığı ve tarım sektörünün ülke ekonomisi açısından önemi dikkate alınarak hazırlanan yasa tasarısı, beraberinde endişeleri de gündeme getirdi. Tarım Bakanı Mehdi Eker, genetiği değiştirilmiş ürünlerin sıkı denetleneceğini vurgularken, "Bu konu AB için de Türkiye'nin kendi ihtiyaçları için de önemli" dedi.

BiYOLOJiK ÇEŞiTLiLiĞi YOK ETME RiSKi VAR!

1. İnsan sağlığı

Alerjik reaksiyona neden oluyor. Antibiyotik direncini zayıflatıyor. Toksik etki yaratıyor.

2. Ekosistem

Normal ve organik tarımı tehdit ediyor. Ne kadar uzak alanda olursa olsun rüzgâr ve arılar yoluyla organik ürünlere de bulaşıyor. GDO'lu tarım yapılan alanlardaki haşereleri yiyen kuşların türü tükeniyor. Canlı türleri açısından tehdit oluşturuyor. Biyolojik çeşitliliği yok ediyor. GDO'lu ekinler, tozlaşma yoluyla aynı türden akrabalarının da genlerini değiştirebiliyor.

Tarıma uygun olmayan alanlarda tarım yapılabilmesini sağlaması, tarımsal verimi artırması, tarım ilacı kullanılmasına ihtiyaç duymaması, üretim verimliliğini 10 kata kadar artırması, vb. sebeplerden dolayı üretilmekteler.

'GENETİĞİ Değiştirilmiş Organizma' (GDO) ile üretim birçok ülkede tartışma konusu oluyor. Bazı ülkeler GDO projelerine ağırlık vererek biyolojik teknoloji tarım için sahalar açarken, sağlık açısından tehlikeli gördüğü için buna karşı çıkan ülkeler de mevcut. Japonya, Güney Kore, Yeni Zelanda ile çok sayıda Avrupa Birliği ülkesi ve bazı Afrika ülkelerinde genetiği değiştirilen ürünler ya yasaklılar listesinde ya da bu ürünlere katı sınırlamalar getirilmiş durumda. Dünyanın dört bir tarafından çiftçi örgütleri ve ihracatçılar yayınladıkları bildirilerde GDO çalışmalarının insan sağlığı için tehdit içerdiğini savunuyor. Son olarak Yunanistan hükümeti, Amerika Birleşik Devletleri tarafından üretilen genetiği değiştirilmiş mısır ithalatı ile ilgili yasağı 2 yıl daha uzatma kararı aldı. Tazmanya da ticari ölçekte genetik değişime uğramış ürün yetiştirilme kararını geçtiğimiz günlerde 2014 yılına kadar 5 yıllığına erteledi. Yaklaşan seçimlerle birlikte Almanya'da da GDO'lu ürünler tartışılıyor. Alman hükümeti, ulusal müzakere platformu oluşturarak politikacılarla birlikte çiftçi, gıda endüstrisi grupları ve bilim adamlarını bir araya getirdi. Dünya Sağlık Örgütü de ürünlerin sağlık risklerine dikkat çekiyor.

Türkiye de GDO hakkında neler söylendi?
- Türkiye Tohumculuk Endüstri Derneği Başkanı Dr. Mete Kömeağaç:
“GDO'LU üretim yapmak bir teknolojidir ve biz Türkiye'nin böyle bir teknolojiyi kullanmak için yeterli altyapı, bilgi ve beceriye sahip olduğunu düşünmüyoruz. Türkiye doğal ürün cennetidir. GDO da bir üretim tekniği, kesinlikle bir sakıncası olmaz. Doğal ürünlerle artan nüfusu beslemek mümkün değil. Ancak tıp adamları çıkıp bu iş zararlıdır derse bunu kimse kullanamaz.”

- Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık:
“GDO'lar ne çiftçinin ne tüketicinin ne de hükümetlerin talebi. GDO’lu ürünler biyolojik teknoloji şirketlerinin çıkarı içindir. Bu şirketlerin başını MONSANTO adlı firma çekiyor. Amerikan Federal Mahkemesi'nde firmanın aleyhine açılmış onlarca dava var. Viyana Üniversitesi yaptığı araştırmada farelerin 3-4 nesil sonra üreme yeteneklerini kaybettiklerini ortaya koydu. Arjantin'de GDO'lu tarım yüzünden 1 milyon hektarlık alanı yabancı otlar bastı.”

- Ekolojik Ürün Üreticileri Derneği Başkanı - Levent Gürsel Alev:
“GDO'lu ürünlere karşı 4-5 yıl kampanya yürüttük. Bu ürünler kesinlikle yasaklanmalı. İnsan sağlığı ile ilgili ciddi riskler içeriyor. Bu üretimden kazançlı çıkan tek taraf GDO'lu tohum patentini elinde tutan şirketler. Madem tehlikeli değil neden Tarım Bakanlığı GDO'lu ürünlerin bebek mamalarında ve çocuk gıda ürünlerinde kullanılmasını yasaklıyor?”

Her ne kadar GDO'ların insanlar üzerindeki etkileri henüz bilinmese de hayvanlar üzerindeki etkileri belirlendi. İskoçya Rowett Enstitüsü Dr. Arpad Pusztai'nin genetiği değiştirilmiş patates ile beslediği farelerin tümünün iç organlarında küçülme, sindirim sistemlerinde bozukluk, bağışık sistemlerinde çökme görüldü. Rusya Bilimler Akademisi'nden Dr. İrina Ermakova'nın fareler üzerinde yaptığı denemede, genetiği değiştirilmiş soya ile beslenen farelerin yavrularının yüzde 55.6'sı, doğumdan 3 hafta sonra öldü.

Masonlar/Siyonistler/Satanistler/İlluminatiler bizi bunlarla besliyor!

Masonlar/Siyonistler/Satanistler/İlluminatiler Kalp Çakramızı şiddetle, açık saçık giyinen kadınlarla besliyorlar. Böylece duygularımız doğrudan değersizleşiyor.

Masonlar/Siyonistler/Satanistler/İlluminatiler Boğaz Çakramızı yalanlarla besliyorlar. İslam’a saldırıyorlar, dans ettiriyorlar, şarkı söylüyorlar. Dünyayı gösteriyorlar. Filmler çekiyorlar.

Masonlar/Siyonistler/Satanistler/İlluminatiler Taç Çakramızı medya düşünce kontrolü ile besliyor. USA Mk-Ultra[Amerika beyin yıkama programı] MK-ULTRA kod adlı programa ait çok sayıda dosya, program da başından beri yer alan CIA Başkanı Richard Helms tarafından, 1973 yılında görevi bıraktığı sırada yok edildi. CIA, beyin kontrolünün işkenceye dayanıklı kurye[bellek, önceden belirlenmiş bir sinyalle canlandırıyordu] ve bir programlanmış suikastçı oluşturmanın bir yolu olduğunu gördü. Sirhan Sirhan’ın Senator Robert Kennedy’i öldürmeden önce CIA bağlantılı bir beyin yıkayıcı tarafından eğitildiği yolunda kanıtlar var. CIA ayrıca karşıtlarını bozucu maddelerle saf dışı bırakılabileceğini fark etti. Mahkûm ve ajanlarına izinsiz test etti ve LSD deneklerinde ölüm emri verdi! Emir uygulandı.

Yüksek Frekanslı Aktif Atmosfer Araştırma Programı HAARP Projesi kontrol ve yapay deprem iklim silahı olarak kullanılabilme iddialarından dolayı çok tartışmalı bir konu hâlini almıştır. [Tsunami’yi HAARP’ın yaptığı konusunda kanıtlar var]

Masonların/Siyonistlerin/Satanistlerin/İlluminatilerin en büyük korkuları bizim her bir çakramız için mücadele ediyor olmamız. ALLAH’a inanıp, ALLAH’a güvenen bu savaşı kazanır. Çünkü tüm çakralarımız uyumlu ve doğru ise, Maneviyatımızı çoğaltırız.

Ya Masonlara/Siyonistlere/Satanistlere/İlluminatilere bir köle olacaksınız ya da tam bir insan!

[Amerika Birleşik Devletleri, Haberler] “Dolar hafta sonu yine düşüşte. Dolar 96 seviyesindeyken, Dow Jones Hisseleri 105 puan artıyı gördü ve yükselmeye devam ediyor. Enflasyon %0.8 çıkıyor, bunun gerçek olmasına imkan yok. Eğer hükümet bu konuda ayrıntılı bir rapor verseydi, gerileme durumunda olduğumuzu bilirdik. Piyasalarda %50-60 civarında düşüş olacağını düşünüyoruz. Karamsar konuşmaktan nefret ederim ama zaman iyimser ya da kötümser olma zamanı değil, gerçekçi olma zamanıdır. Bütün sistemimiz kredilerin gelişmesi üstüne kurulu. Ekonominin devamlı büyümesi için kredi oranlarının her yıl yükselmesi gerekli. Konjenktür gerilemesinde ekonomi küçülür ve bu devam ederse basamak basamak küçülme devam eder. Mühim olan ne kadar dolarınız olduğu değil, doların değerinin ne olduğu ve onunla ne satın alabildiğinizdir. Ve dolar ekonomideki kötü gidiş, büyüyen ticaret açığımız sebebiyle her geçen gün değer kaybetmeye devam ediyor. Yetersiz iç manifaktürümüz ve yetersiz iç tasarrufumuz yüzünden doların yapacağı tek şey var. O da batmaktır. Finansal bir krizle karşı karşıyayız. Senelik performans açığımız 600 milyar Dolar’ın üstünde. Dış borç 3 Trilyon Dolar’ın üstünde. Yabancıların devlet hazinesindeki payı 1.4 trilyon dolar. Harcama yapmak için her iş günü sermaye sahiplerinden 3 Milyar Dolar borç almamız gerekiyor. Açığımız her yıl 600 Milyar Dolar’ın üstünde ve bu maskaralığı durdurmak için biz daha fazla para basıyoruz. Bununda bir sınırı var ve ben sınırı aşmaktan endişeliyim.
[Kongre Üyesi: Ron Paul M.D. 17 Eylül 2005]

[Amerika Birleşik Devletleri Breaking News, Haberler] Dışarıda bir dolar krizi var ve insanların parası çalınıyor. Para biriktirmiş insanlar göz göre göre soyulacaklar.

Şeyh İmran Hüseyin’in Vaazı: “Deccal 1 ay kadar ömür süreceği yere gitti. Amerika Dünya’ya uzun süre hükmeden Britanya’nın yerine geçti. Ve Amerikan Doları uluslar arası para birimi olarak tanıtıldı. Ve şimdi Amerika gücünü İsrail’e devrediyor. Dünya’nın Egemen ülkesi İsrail olacak. Peki, yeni para birimi ne olacak? Cevap: Amerikan Doları batırılacak, beraberinde bütün dünya para birimlerini de götürecek. Sonra kâğıt paranın yüzünü görmeyeceksiniz. Sonra yeni para birimi ne olacak? İsrail dünyayı hangi para birimiyle köleleştirecek? Amerika’nın Dolar’ı kullandığı şekilde mi? Cevap: İsrail göremeyeceğin bir para birimi kullanacak. Dokunamazsın. Elektronik para olacak. Garip olan, tehlikenin elektronik para olması ve bunun dünya çapındaki bankacılarca kontrol edilmesi. Ve bankacılık sistemini Yahudiler elinde tutuyor. Bu asılsız bir iddia değil! Bu asla yalandan bir suçlama değil! Gerçek bu! İsrail’in büyük bir savaş planlıyor! MOSSAD ve CIA 11 Eylül saldırılarının suçunu Müslümanlara attıklarından beri hazırlanıyor. Onlar bunun yalan olduğunu biliyor, korkunç bir yalan olduğunu biliyorlar!”

Bizler şuan bile elektronik para kullanıyoruz. Çünkü çoğumuz birikimlerini paraya hiç dokunmadan kullanıyor. Uyumla dijital sayıları takip ediyoruz. Kredi kartları, bankamatik kartları kullanılıyor. Günümüz parası, geçmişteki gibi altın ve gümüşle kıyaslanmıyor. Faiz ve değeri geçici aldatma üzerine kurulu. Ve bu sebeple bugün tanık oldukların, sadece başlangıç! Bizi bekleyen ekonomik çöküntülerin ilk aşamasıdır!

Ulusal Bankaların sahipleri Masonlar/Siyonistler/Satanistler/İlluminatilerdir. Ve bu çöküş önceden planlanmıştır.

Bilgisayarı nasıl kullanacağınızı bildiğimiz halde, çoğumuz toprağın nasıl işlendiğini bilmiyoruz! Yemek sipariş etmesini bildiğimiz halde, çoğumuz sebze yetiştirmeyi bilmiyoruz! Çocuklarımız oyunlar konusunda uzman! Peki, onlara yaşamın temellerini, bizi yaratanı öğretebildik mi? Biz doğal yaşamdan uzaklaştık ve biz makinelere dönüştürüldük. Mekanizmanın bir parçası olduk.

[Şeytanın Avukatı Filminde Şeytan ne diyordu?] “Şimdi buradayım ve geri döndüm. Her şey yeni başlıyor. 20. yüzyıl benim yüzyılım olacak, sadece benim. Her saniyesi benim olacak, her saniyesi. Benim. Başlıyor. Şimdi benim zamanım.”

Kıyametin kopmasına bir gün kalmış olsa, ALLAH[c.c.] o günü uzatır ve ehl-i beytimden Mehdi’yi gönderir.
[Sünen-i Tirmizi 4/92; Sünen-i Ebu Davud, 5/92; Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Muntazar, 10; El-Kavlu-l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, 27; Ölüm-Kıyamet -Ahiret ve Ahir Zaman Alametleri, sayfa 437]

Hz. Mehdi Aleyhisselam 12 İmam’ın sonuncusu ve ALLAH’ın halifesidir.
HALİFETULLAH!

Mehdi tıpkı Zülkarneyn ve Süleyman Aleyhisselam gibi dünyaya hükmedecektir.
[El Kavlul Muhtasar Fi Alamatil Mehdiy-il Muntazar, sayfa 29]

Mehdi bütün dünyaya malik olacaktır.
[Kitab-ul Burhan fi-Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sayfa 10]

Mehdi doğu ile batı arasındaki her yeri fetheder.
[El Kavlu’l Muhtasar Fi Alamat-il Mehdiyy-il Muntazar, sayfa 56]

Mehdi Aleyhisselam kimsenin bilemediği gizli bir duruma kılavuzlandığı için kendisine Mehdi denilmiştir.
[Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sayfa 77]

Kab'dan rivayet edildi ki: Mehdi Aleyhisselam, kimsenin bilemediği gizli bir gücün sahibi olduğu için kendisine Mehdi denilmiştir.
[Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman]

ALLAH Mehdi Aleyhisselam’a o kadar güç verecek ki, zulmü ve zulmedenleri ortadan kaldıracak, İslam’ı hâkim kılacak, İslam'ı ihya edecek, önemsenemez bir hale geldikten sonra İslam’a tekrar kıymet kazandıracak. İslam’ı, Resulullah Aleyhisselatu Vesselam’ın zamanında olduğu gibi aynen uygulayacak.
[Muhyiddin Arabi el-Endülüsu, Futuhat-ül Mekkiye, Bab 66, Kıyamet Alametleri, sayfa 186]

Mehdi Aleyhisselam kimin soyundan gelmektedir?
İbrahim Aleyhisselam’ın kanından gelmektedir! İshak Aleyhisselam ve İsmail Aleyhisselam’ın soyundan gelmektedir. İshak Aleyhisselam soyundan gelen peygamberler Yakup Aleyhisselam, Yusuf Aleyhisselam, Musa Aleyhisselam, Harun Aleyhisselam, Davud Aleyhisselam, Süleyman Aleyhisselam ve İsa Aleyhisselam’dır.
İsmail Aleyhisselam’ın soyundan, Hz. Muhammed Aleyhisselatu Vesselam gelmiştir.

İmam Mehdi’yi özel kılan şey nedir? Mehdi Aleyhisselam İbrahim Aleyhisselam, İshak Aleyhisselam, İsmail Aleyhisselam, Yakup Aleyhisselam, Yusuf Aleyhisselam, Musa Aleyhisselam, Harun Aleyhisselam, Davud Aleyhisselam, Süleyman Aleyhisselam, İsa Aleyhisselam ve Resulullah Aleyhisselatu Vesselam’ın soyundandır.

Peki, günümüzde Mehdi Aleyhisselam biliniyor mu?

İnsanların ümitsiz olduğu ve “Mehdi yokmuş” dediği bir sırada ALLAH [c.c.] Mehdi Aleyhisselam’ı gönderir.
[Ali Bin Husameddin el-Muttaki, Kitab-ul Burhan fi-Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sayfa 55]

Aşırı Hıristiyanlar Deccalın “İmam Mehdi” olduğunu sanıyorlar.
Aşırı Yahudiler Deccalın “İmam Mehdi” olduğunu sanıyorlar.
Aşırı Sünniler Deccalın “Şii İmam Mehdi” olduğunu sanıyorlar. [Türkiye haricindeki diğer ülkelerdeki Sünniler böyle sanmaktadır.]
Aşırı Şiiler Deccalın “Sünni İmam Mehdi” olduğunu sanıyorlar.

Peki, Gerçek Deccal nedir?

Hiç şüphe yok, Deccal çıkacaktır. Onun sol gözü kördür. Ve üzerinde beyaz bir ben vardır. Gözsüzleri ve hastaları iyi eder. Ölüleri diriltir. Ve "ben rabbinizim" der. Kim onu tasdik ederse Deccal fitnesine düştü.
[Ravi: Hz. Sumre Radıyallahu Anh, Ramuz El Ehadis/Ahmed Ziyâüddin Gümüşhanevî, Sayfa 97]

Deccal, ilah olduğunu söyler.
[İ.Ebi Şeybe]

Âdem Aleyhisselam’dan, Kıyamete kadar Deccaldan büyük fitne yoktur.
[Müslim]

Deccal, bir kimseyi öldürüp diriltecektir.
[Buhari, Müslim]

Hz. Huzeyfe Radıyallahu Anh anlatıyor: "Resulullah Aleyhissalâtu Vesselâm buyurdular ki:
"Deccal çıktığı vakit beraberinde su ve ateş vardır. Ancak halkın ateş olarak gördüğü tatlı sudur; halkın su olarak gördüğü ise yakıcı bir ateştir. Sizden kim o güne ererse, halkın ateş olarak gördüğüne düşmeyi kabul etsin. Çünkü o, tatlı soğuk sudur."
[Buhârî, Fiten 26, Enbiya 50; Müslim, Fiten 105, (2935); Ebu Davud, Melahim 14, (4315). İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 14/296.]

İbnu Ömer Radıyallahu Anh anlatıyor: "Resulullah Aleyhissalâtu Vesselâm Veda haccı sırasında (bir ara): "Halk susup dinlesin!" buyurdular. Sonra Allah'a hamd ve senada bulunup, arkadan Mesih ve Deccal'den uzun uzun söz ettiler ve buyurdular ki:
"Allah'ın gönderdiği her peygamber, ümmetini Deccala karşı uyardı. Nuh Aleyhisselam ümmetini Deccala karşı uyardı, Nuh Aleyhisselam’dan sonra gelen peygamberler de kendi ümmetlerini Deccala karşı uyarmıştı. Deccal sizin aranızda çıkacak. Deccalın hali sizden gizli kalmayacak. Rabbinizin tek gözlü olmadığı size kapalı değildir. Deccal ise sağ gözü kör birisidir. Deccalın gözü, sanki (salkımdan) dışarı fırlamış bir üzüm tanesi gibidir. [İki gözünün arasında kefere yani kâfir yazılmış olacaktır. Bunu her Müslüman okuyacaktır]."
[Buhârî, Fiten 27; Müslim, Fiten 100-103. (169)-(2933). İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 14/298.]

Şa'bî'nin, Fatıma Bintu Kays Radıyallahu Anhâ'dan nakline göre Fatıma şöyle anlatmıştır: "Resulullah Aleyhissalâtu Vesselâm buyurdular ki: "Temîmu'd-Dari Hıristiyan bir kimse idi. Gelip biat etti ve Müslüman oldu. O, benim Mesih Deccal'dan anlattığıma uygun olan bir rivayette bulundu. Bana anlattığına göre, Temim, bir gemiye binip denize açılmıştır. Yanında Lahm ve Cüzam kabilelerinden otuz kişi vardı. (Hava şartları iyi olmadığı için) onlarla denizin dalgaları bir ay kadar oynadı. Sonunda güneşin battığı esnada denizde bir adaya yanaştılar. Geminin kayıklarına binerek adaya çıktılar. Derken karşılarına çok tüylü kıllı bir hayvan çıktı. Bunlar, tüylerinin çokluğundan hayvanın baş tarafı neresi, arka tarafı neresi anlayamadılar. [Şaşkın şaşkın]:
"Sen necisin, neyin nesisin?" dediler. O cevap verdi:
"Ben cessâseyim!"
"Cessâse nedir?" denildi.
"Ey cemaat! Şu manastıra kadar gelin! İçinde bir adam var, o sizin haberinizi istemektedir!" dedi. O, bir adamdan söz edince, biz onun bir şeytan olmasından korktuk. Hemen koşarak manastıra girdik. İçeride bir adam vardı; yaratılanlar arasında gördüklerimizin en irisiydi ve elleri boynuna, dizlerinden topuklarına demirle sıkı şekilde bağlanmıştı.
"Vah sana! Kimsin sen?"
"Benim haberimi alabilmişsiniz. Şimdi siz kimsinizi? Bana söyleyin!" dedi. Arkadaşlarım:
"Biz bir grup Arabız. Bir gemideydik, denizin coşkun bir anına rastladık. Dalgalar bizi bir ay oynatıp oyaladı. Sonra şu adaya yaklaştık, sandallara binip adaya çıktık. Tüylü ve çok kıllı bir hayvanla karşılaştık. Tüyünün çokluğundan başı ne taraf, arkası ne taraf anlayamadık. "Vah sana, nesin sen?" dedik.
"Ben cessâseyim!" dedi. Biz: "Cessâse de ne?" dedik.
"Manastırdaki şu adama gelin, o sizin haberinize pek isteklidir!" dedi. Biz de koşarak sana geldik. Biz onun bir şeytan olmadığından emin olmadığımız için korktuk" dedik. Adam:
"Bana Beysan hurmalığından haber verin!" dedi. Biz:
"Onun neyinden haber soruyorsun?" dedik.
"Ben onun ağacından soruyorum, meyve veriyor mu?" dedi.
"Evet!" dedik.
"Öyleyse meyve vermeme zamanı yakındır!" dedi.
"Bana Taberiya gölünden haber verin!" dedi.
"Onun nesinden haber istiyorsun?" dedik.
"Onun suyunun çekilmesi yakındır!" dedi.
"Bana Zuğer gözesinden haber verin!" dedi.
"Sen onun neyinden haber istiyorsun?" dedik.
"Gözede su var mıdır? Orada su var mıdır?" dedi.
"Evet, onun çok suyu vardır! Sahipleri onun suyu ile ziraat yapıyorlar!" dedik.
"Ümmilerin peygamberlerinden bana haber verin. O ne yaptı?" dedi.
"O Mekke'den çıkıp Yesrib'e (Medine'ye) yerleşti" dedik.
"Araplar O'nu öldürmeye çalıştı mı?" dedi. Biz:
"Evet!" dedik.
"Onlara karşı ne yaptı?" dedi. Biz de, (onu öldürmek için) peşine düşen Araplara üstünlük sağladığını, Arapların kendisine itaat ettiklerini haber verdik. (O da bize):
"Bu, onların itaat etmeleri, kendileri için daha hayırlıdır. Ben şimdi size kendimi tanıtayım: Ben Mesih Deccal'ım. Çıkış için bana izin verilme zamanı yakındır. O zaman çıkıp yeryüzünde dolaşacağım. Kırk gün içinde uğramadığım karye (köy) kalmayacak. Sonra Resulullah Aleyhissalâtu Vesselâm çubuğuyla minbere dürterek:
"Bu Taybe'dir! Bu Taybe'dir! Bu Taybe'dir! Ben bunu size anlattım değil mi?" buyurdular. Halk da: "Evet!" diye karşılık verdi. Bunun üzerine Aleyhissalâtu Vesselâm:
"Mesih Deccal Şam denizinde veya Yemen denizindedir. Evet, Deccal doğu tarafından zuhur edecektir. Deccal doğu tarafından zuhur edecektir!" buyurdu ve eliyle doğu tarafına işaret etti."
[Müslim, Fiten 119, (2942); Ebu Davud, Melahim 15, (4325, 4326); Tirmizî, Fiten 66, (2254); İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 14/290-292.]

AÇIKLAMA:

1- Deccal, kelime olarak örtmek manasına gelen bir asıldan gelir. Yalancıya deccal denmiştir. Çünkü batılıyla hakkı örter.
2- Bu hadis, rivayetin baş kısmından da anlaşılacağı üzere, Resulullah Aleyhissalâtu Vesselâm'ın Temîmu'd-Dâri'den rivayet ettiği bir haberdir.
3- Hadiste geçen bazı yer isimleri var: Beysan hurmalığı diye çevirdiğimiz Nahlu Beysan, Şam'da bir yerin adıdır. Zügar gözesi (Ayn-u Zugar) da yine Şam yakınlarında bir yer adıdır. Taybe, Medine'nin isimlerindendir. Medine'ye cahiliye devrinde Yesrîb dendiğini, daha sonra peygamber şehri manasına Medinetu Resulullah'dan kısaltılarak Medine dendiğini belirtelim. Taybe yerine, Tâbe de denir. Güzel koku demek olan tib'den gelir. Medine'nin toprağı güzel koktuğu için Tâbe denmiş olduğu söylenir. Taybe kelimesinin maddî manevî pisliklerden temiz manasını taşıdığı da söylenmiştir.
4- Hadisteki Şam kelimesi, daha ziyade Suriye bölgesinin ismidir. Tarsus, Maraş, Antakya gibi Türkiye’de ki şehirler de Şam'a dâhildir. Şam denizi ile Yemen denizi tabirlerinin, iki ayrı denizi değil, aynı denizin Yemen tarafını ve Şam tarafını ifade ettiği söylenmiştir. Bu, Kızıl Deniz'dir. Zira her iki tarafla da irtibatı var.
[İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 14/293.]

Masonların/Siyonistlerin/Satanistlerin/İlluminatinin oyunlarıyla Mehdi insanlar tarafından bilinmiyor ya da Deccal olarak biliniyor. Mehdi hiçbir zaman Mesih ya da Hıristiyan olduğunu söylemeyecek.

Kiliselerdeki resimler, İsa Aleyhisselam’a ait değil! Kiliseler Hıristiyanları kandırdı!

Kiliselerdeki İsa Aleyhisselam’ın resmiymiş gibi gösterilen resimlerin arkasında hep güneş vardır! Bu Pagan sembolü güneşe tapmaktır!

Taht İsrail’den başka bir yerde kurulmadı. Ve Deccal dünyaya hükmetmek için; bu Dünya’nın bozuk liderleri tarafından kabul edilecektir. Birçok yanlış Mehdi beyanları olacak. Ama Deccal hiçbiri olmayacak.

Masonlar/Siyonistler/Satanistler/İlluminati kendilerini nasıl göstermeye çalışır? Masonlara/Siyonistlere/Satanistlere/İlluminatiye göre yaptıkları hızlı ve barışçıl İsrail çözümüdür. Yüzyıllar öncesi gibi insanlar bir arada olabilir.1948 den önce İsrail’de yaşayan hahamları gösterirler. Bu hahamların Müslümanlarla nasıl yaşadıklarını anlatırlar. Birbirlerinin çocuklarına baktıklarını anlatırlar. Puryomki’ye nasıl geldiklerini ve kadınların nasıl Puryomki’ye gittiklerini anlatırlar. Müslüman çocuklara baktıklarını iddia ederler. Müslümanların hayatlarındaki en değerli şeyleri olan çocuklarını onlara emanet ettiklerini iddia ederler. Bütün her şey Masonik/Siyonist/Satanist/İlluminatist bir KOMPLO!

Deccalın gelişine hazırlandıkları sırada insanları kışkırtmak için Siyonistlerin oyunu:
“Böl, Parçala ve Yönet!”

Aşırılık için çalışıyorlar, şu an dünyada bulunan bütün mezhepler ve tarikatlar için geçerli!

Masonlar/Siyonistler/Satanistler/İlluminatiler uyum içerisindeler ve bugün karşımızda ki tüm sorunların sebebi onlar. Onlar küçükken gelip büyük oldular! Dünyanın %1’inden azı zenginliği elinde tutuyor. Bu %1’in Siyonistlerin amaçlarını desteklemesi ve Deccalın tahtı için çalışması tesadüf değil!

Ulusal bankaları kurdular ve lanetlenmiş faize bağlı banka sistemlerini kurdular.

Faiz yiyene, yedirene, faiz senedi yazana, bu senede şahit olana kıyamet gününde Muhammed Aleyhisselatu Vesselam dilinden lanet edilmiştir.
[Ravi: Hz. İbn-i Mesud Raduyallahü Anh, Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevi]

İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelir ki, faiz yemeyen adam kalmaz. Onu yemese bile kendisine tozu isabet eder.
[Ravi: Hz. Ebu Hureyre Radıyallahu Anh, Ramuz El E-Hadis/Ahmed Ziyâüddin Gümüşhanevî, Sayfa 141]

Faiz yiyenin hürmeti yoktur. Onun malında bereket yoktur.
[Ravi: Hz. İbni Abbas Radıyallahu Anh, Ramuz El E-Hadis/Ahmed Ziyâüddin Gümüşhanevî, Sayfa 267]

Allah, faiz yiyene, yedirene, faiz senedi yazana ve zekâtı vermeyene de lanet etsin.
[Ravi: Hz. Ali Radıyallahu Anh, Ramuz El E-Hadis/Ahmed Ziyâüddin Gümüşhanevî, Sayfa 347]

Kıyamet alametlerindendir; şüphenin açık olması ve açıkça faiz yenmesi.
[Ravi: Hz. İbni Mes'ud Radıyallahu Anh, Ramuz El E-Hadis/Ahmed Ziyâüddin Gümüşhanevî, Sayfa 448]

705. (2273) (6692)- Hz. Ebu Hureyre Radıyallahu Anh anlatıyor: "Resûlullah Aleyhissalâtu Vesselâm buyurdular ki: "Miraç gecesi, bir kavme uğradım ki, karınları evler gibi iri idi. Bu karınların içi yılanlarla dolu idi ve yılanlar dışarıdan gözüküyorlardı. Ben: "Ey Cebrail bunlar kimlerdir?"diye sordum. "Bunlar faiz yiyenler!" dedi."
[İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/260]

706. (2274) (6693)- Hz. Ebu Hureyre Radıyallahu Anh anlatıyor: "Resûlullah Aleyhissalâtu Vesselâm buyurdular ki: "Faiz yetmiş çeşit günaha sebeptir. En hafifi kişinin anasıyla zina yapması gibidir."
[İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/260]

Yeni Dünya Düzeni’nin Global hâkimiyeti İsrail’den yönetiliyor. İsrail dünyanın en güçlü Nükleer cephaneliğine sahiptir.

İsrail’de yeni bir elit komando tugayı kurulmuştur! Adı çok fazla şok edici bir kısaltma olmuştur.
Kfir Brigade[Kfir Tugayı]

Sözde Müslüman liderler Filistin’in kurtulması için yapmaları gerekenleri yapmıyorlar! Sözde Müslüman liderler petrolden kazandıkları milyarlarca doları adi dünya için kullanıyorlar!

Masonlar/Siyonistler/Satanistler/İlluminatiler ateist değil! Masonlar/Siyonistler/Satanistler/İlluminatiler şeytana tapıyorlar ve Deccalın gelişi için hazırlanıyorlar. Masonlar/Siyonistler/Satanistler/İlluminatiler şeytana hizmet etmekten ve şeytanın namını dünyaya yaymaktan gurur duyarlar.

Bismillahirrahmanirrahıym. Ant olsun ki şeytan, insanlar hakkındaki iddiasını gerçekleştirdi. Müminlerden bir grup hariç, hepsi şeytana uydular. Aslında şeytanın insanlar arasında hiçbir nüfusu yoktu. Fakat biz, ahirete iman edenle ondan şüphe edeni ayırt etmek için şeytana bu fırsatı verdik. Her şey, senin Rabbinin gözetimi altındadır. Sadakallahül-Azıym.
[Sebe Suresi, 20, 21. ayetler]

George W. Bush Amerika Birleşik Devletleri başkanıyken, 11 Eylül 2001 saldırından sonra ne diyordu? “Şimdi karar verin, ya bizimlesiniz ya da teröristsiniz!” Peki, bunu nasıl yapabilirler? Ellerinde olan medya ve basın sayesinde.

[Masonların içine giren ve onların ayinlerine katılan Roger J. Morneau anlatıyor]
“Rahip bize: “Biz ruhlara taparız, şeytana ve cinlerine taparız. İsa Aleyhisselam’ın tekrar dünyaya gönderilip Deccalı öldüreceğine inananlar satılmışlardır” dedi. [Masonların içine giren ve onların ayinlerine katılan Roger J. Morneau]

Zulümle dolu olan dünya, Mehdi Aleyhisselam geldikten sonra adaletle dolup taşacaktır.
[Beklenen Mehdinin Alametleri//El-Kavlu’l Muhatasar fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar]

Mehdi Aleyhisselam muhtelif depremlerin olacağı bir dönemde gönderilecektir.
[Beklenen Mehdinin Alametleri//El-Kavlu’l Muhatasar fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar]

Mehdi Aleyhisselam, insanlar ALLAH’a dönünceye kadar mücadelesine devam edecektir.
[Beklenen Mehdinin Alametleri//El-Kavlu’l Muhatasar fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar]

Aleyhisselatu Vesselam Efendimiz ‘Horasan tarafından bayraklar çıktığını gördüğünüzde, kar üzerinde sürünerek de olsa, o bayraklara katılınız, zira içlerinde Allahın halifesi Hz. Mehdi vardır.’ buyurmaktadır.
[Beklenen Mehdinin Alametleri//El-Kavlu’l Muhatasar fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar]

Huzeyfe’den gelen bir başka rivayet ise şöyledir: ‘Mehdi Aleyhisselam’ın ordusu, Rum kalelerini tekbirlerle fethederler. İstanbul’u fetheder ve bu arada 400 bin kâfiri de öldürürler. Altından ve çok çeşitli mücevherattan oluşan hazineleri çıkarıp mescitleri de inşa ederler. Burada bir sene kaldıktan sonra başka bir beldeye geçerek, o beldenin de hazinelerini çıkarırlar. O anda birisi ‘Deccal Şam’da çıkmış ve bütün çoluk çocuğunuzu elde etmiş’ şeklinde bağırır. ‘Hemen geriye dönerler, bir de bakarlar ki, yalandır. Sonra onlar, bin adet olan bineklerini hazırlayıp, aralarında Doğu ehli, Şam ve Hicaz ehliyle birlikte İstanbul ve çevresine gitmek üzere yola çıkarlar. Bir tekbirle o beldenin duvarları yıkılır ve bu ikinci defa da 600 bin kâfiri öldürürler’.
[Beklenen Mehdinin Alametleri//El-Kavlu’l Muhatasar fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar]

Mehdi Aleyhisselam aynen Zülkarneyn ve Süleyman Aleyhisselam gibi, bütün dünyaya hükmedecektir.
[Beklenen Mehdinin Alametleri//El-Kavlu’l Muhatasar fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar]

Mehdi Aleyhisselam içkiyi helal kılan toplulukları yok edecektir.
[Beklenen Mehdinin Alametleri//El-Kavlu’l Muhatasar fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar]

Mehdi Aleyhisselam İstanbul’u 4 tekbirle fethedecek ve burada 600 bin kişiyi yok edip Beytül Mukaddes’in hazinelerini, Tabut-u Sekine’yi [Hz. Davud Aleyhisselam’a ait, içinde mukaddes emanetlerin bulunduğu tabut.] , Ben-i İsrail sofrası ile levhaların madenlerini [Hz. Musa Aleyhisselam’a gelen, on emrin üzerine yazıldığı gerçek Tevrat levhaları.] Hz. Âdem Aleyhisselam’ın cübbesini, Hz. Süleyman Aleyhisselam’ın asasını ve Allah’ın Ben-i İsrail’e gönderdiği süt kadar beyaz olan eldivenleri çıkaracaktır.
[Beklenen Mehdinin Alametleri//El-Kavlu’l Muhatasar fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar]

Sonra Allah [c.c.], insanları darmadağın edecek olan bir yağmuru semadan boşaltacaktır. İnsanlar o hale gelecekler ki, eğer savaşsalar tilkiler bile onlara galip gelecektir.
[Beklenen Mehdinin Alametleri//El-Kavlu’l Muhatasar fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar]

Mehdi Aleyhisselam, bütün haramların helal sayıldığı, büyük bir fitneden sonra çıkacaktır.
[Beklenen Mehdinin Alametleri//El-Kavlu’l Muhatasar fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar]

Allah [c.c.] Mehdi Aleyhisselam’ı 3 bin melekle destekleyecektir.
[Beklenen Mehdinin Alametleri//El-Kavlu’l Muhatasar fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar]

Mehdi Aleyhisselam’ın işi zulüm ve kötülük değildir.
[Beklenen Mehdinin Alametleri//El-Kavlu’l Muhatasar fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar]

Mehdi Aleyhisselam’ın zuhurundan önce her 6 kişiden 5 kişinin öleceği fitneler görülecektir.
[Beklenen Mehdinin Alametleri//El-Kavlu’l Muhatasar fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar]

Mehdi Aleyhisselam şeytanı öldürecektir.
[Beklenen Mehdinin Alametleri//El-Kavlu’l Muhatasar fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar]

Ya Rasulullah; bir gün Kâbe’de namaz kılarken, müşrikler gelip üstüne deve işkembesi atmışları. Sen secdede öylece kalmıştın da, onlar katıla katıla gülüyorlar, düşmemek için birbirlerine yaslanıyorlardı. O anda Mekke sokaklarında kızın, anamız Fatıma koşa koşa gelmiş, sen ona “Ağlama! ALLAH babanı zayi etmeyecek kızım” demiş, onu teselli etmiştin. O terbiyesizliği yapanlara beddua etmemiş, kötü söz söylememiş, onların gıybetini hiç ama hiç yapmamıştın. Bugün Avrupada 1400 yıl önceki zihniyet hortladı! O gün senin üstüne deve işkembesi atanlardan farklı olarak, gazete köşelerinde çamur atıyorlar. Biz kendini Müslüman sanan kâfirlerse susuyoruz!

Ya Rasulullah; bir gün Taif’e gitmiştin. Onları Hakk’a çağırmak için. Fakat onlar seni aşağılamışlar, tükürmüşler, yuhalamışlardı. Bunlar yetmezmiş gibi çocuklarına da taşlatmışlardı. Hz. Zeyd gelen taşların önüne geçiyordu sana isabet etmesin diye. Sonra bir köşede oturmuştun kan revan içinde. ALLAH Cebrail Aleyhisselam’ı gönderip; “Habibim iste, şu dağı Taif’in tepesine indireyim” buyurmuştu. O ne merhametti ki sen “Belki bir gün içlerinden Müslüman çıkar” diyerek bunu istememiş ve onlara da dua etmiştin. 6900 yıl boyunca büyük çoğunluğu bir tek ALLAH’a iman eden bir ecdadın torunlarını, bizleri kâfir ettiler! Bizleri dinden, imandan ettiler. Bizleri putperest ettiler Ya Rasulullah.

Ya Resulallah! Uhud'daydın. Mübarek dişin kırılmış, miğferinin telleri mübarek yanağını kanatmıştı. Sen o kanları yüzüne, kollarına sürüyordun. Zira “peygamberinin kanı toprağa düşerse ALLAH o topluluğu helak eder” diye; ALLAH’ın kati emri vardı. Sen helak olmasınlar diye o kanları vücuduna sürüyor ve “Bilmiyorlar ya Rab, bilselerdi yapmazlardı” diyordun. Bugün bizim âlim dediğimiz sahtekârlar “Bu zamanda islamiyeti tam olarak yaşayabilmek için evden dışarı çıkmamak lazım diyerek; yaşamak için islamdan, dinden, imandan vazgeçin” diyorlar Ya Rasulullah.

Ya Resulallah! Öyle bir ashaba sahiptin ki, “Onlar birer yıldızdılar” derdin sen! Korku nedir bilmeyen, merhametin buluştuğu kavşaktı ashabın! Seni öyle seviyorlardı ki, ya zaferle döneceklerdi ya da şehitler tahtına yükseleceklerdi. Talha b. Ubeydullah savaşta can havliyle çarpışırken bir ara sendeledi ve Ebubekir Sıddık geliverince yardıma ilk “Sana bişey olup olmadığını” soruyordu.

Ya Resulallah! Musab b. Umeyr o kadar çok benziyordu ki sana; Uhud’ta müşrik ordusundan İbn-i Kamia Seni şehit etmeye gelirken Mus’ab b. Umeyr onun karşısına çıkıyordu! İbn-i Kamia Musab b. Ümeyr’in sağ kolunu kestiğinde, Musab b. Umeyr “Elhamdülillah! Resulullah’ın sağ kolu kurtuldu!” diyordu! İbn-i Kamia daha sonra Musab b. Umeyr’in sol kolunu kesiyordu. Musab b. Umeyr “Elhamdülillah! Resulullah’ın kolu kurtuldu” diyordu! Kolları kesilen Musab b. Umeyr sana siper ediyordu kendini! İbn-i Kamia son bir darbeyle Musab b. Umeyr’in kafasını kesiyordu! Musab B. Umeyr seni korumak için en son, seni korumak için kalan başını da uzatıyor ve senin yolunun uğruna şehit oluyordu. Şehit olduğunda mübarek başı utançtan toprağa gömülü haldeydi. Zira o seni koruyamadığının mahcubiyetini taşıyordu! Musab b. Umeyr sana o kadar çok benziyordu ki; müşrikler onu şehit edince seni şehit ettiklerini zannediyorlardı! Musab b. Umeyr’in şehit edildiğini gören ashabın senin şehit edildiğini sanarak bu acıyla duraksıyordu. Enes b. Nad bu acıyla duraksayan ashabına dönüp “Ne bekliyorsunuz daha? Allah’ın Resulü öldüyse biz niye yaşıyoruz!” diyordu.

Bizler İslam’a sahip çıkamadık! Bizler Müslüman olamadık! Bizleri sözde Müslümanlıkla oyaladılar! Bizleri Müslümanlara zulmetmek için kullandıkları birer kukla haline getirdiler! Bizleri dinden imandan ettiler! Bizleri kâfir ettiler, bizleri putperest ettiler Ya Rasulullah!

Hamd olsun Ya Rabbi! Hamd olsun! Biz kâfirleri, biz putperestleri, biz dinsizleri, biz şeytan perestleri, biz şehvetperestleri, nefslerine kul köle olan bizleri; yakacak olduğun; dünya ateşinden 70 kat üstün kıldığın cehennem ateşini yarattığın için, binlerce, milyonlarca hamd olsun Ya Rabbi! İzzetine, celaline şükürler olsun Ya Rabbi!

Hamd olsun Ya Rabbi! Hamd olsun! Biz Kemalist putperestlere, putuna saygı gösterene saygı gösterenlere, Hicret’ten sonra islamiyetten dönen bizlere, susadığımız zaman, başımızdan aşağı dökülecek kaynar suların eritecek olduğu organlarımızın irin halini içirteceğin için hamd olsun Ya Rabbi! İzzetine, celaline binlerce, milyonlarca hamd olsun Ya Rabbi!

Hamd olsun Ya Rabbi! Hamd olsun! Kuran’a küfretmek için resim çektiren bizlere, Mustafa Kemal’in resimleri bulunan paraları kullanan bizlere, Kuran’a küfretmek için televizyon izleyen bizlere; cehennemde acıktığımız zaman yedirilmek için; bir tanesi bile dünyaya düşmüş olsa; bütün dünyayı kokusundan zehirleyecek olan zakkumu yarattığın için şükürler olsun Ya Rabbi! İzzetine, celaline binlerce, milyonlarca hamd olsun Ya Rabbi! Hamd olsun!





Çok kan akacak ulan! Çok kan akacak! Sadece müslümanlara zulmeden Yahudilerin, Hıristiyanların, Siyonistlerin kanı değil, Siyonistlerin ekonomilerini güçlendirmek için, Siyonistlerin emellerine ulaşmak için, Siyonistlerin kölesi haline gelen bu Dünya’da çok kan akacak! Kuran’a küfretmek için resim çektiren, Kuran’a küfretmek için televizyon izleyen, 7 gün 24 saat her yerde şeytanın ezanını dinleyen bu Dünya’da çok kan akacak ulan! Marx’a, Lenin’e, Stalin’e, Firavun’a, Mustafa Kemal’e tapan bu putperest Dünya’da çok kan akacak! Yaptığı herşeyde küfrettiği halde, üstüne müslümanlık iddiasında bulunanların olduğu bu Dünya’da çok kan akacak! Toprak kâfir kanıyla sulanacak! Kâfir kanına doyacak! Ortalık kan gölüne dönecek ulan!

Ey Masonlar! Ey Siyonistler! Ey Satanistler! Ey İlluminatiler! Ey Siyonistlerin köleleri!
Ey Kâfirler! Ey kendini Müslüman zannedenler! Katiller! Tecavüzcüler! ALLAH’a yemin olsun! Gelen savaşta daha önce hiç görmediğiniz bir güçle karşılaşacaksınız!


Bu belki bir vasiyettir!
Belki bir nasihattir!
Belki yeni bir başlangıçtır!
Belki vuslat yolunda atılan ilk adımdır!

HÜKÜM ALLAH’INDIR EY LANETLENMİŞLER!







.:!ALLAHU AKBAR!:.
*********************************************************************************************

Bu bir İslam Cihad Fermanıdır!
***********
Cemâziyelâhir 1431-Mayıs 2010
***********
Bunu ilk beğenen sen ol.
Yeni Üye
RE: BU DüNYA, BU NESiL HER YÖNDEN, HER CİHETTEN KIYAMET ALAMETi!
bu yazıyı nereden alıntı yaptığınızı oğrenebilir miyim?
birde bazı yerlerinde çelişkiler var örneğin bir hadiste deccalin sol gözünün kör olduğunu bir diğerinde ise sağ gözünün kör olduğunu yazmışsınız
Bunu ilk beğenen sen ol.
köyün delisi
RE: BU DüNYA, BU NESiL HER YÖNDEN, HER CİHETTEN KIYAMET ALAMETi!
icon
PEAH!


“Somali'de, 90 günde, 29.000'den fazla çocuk açlıktan öldü. Mübarek Ramazan ayında son altmış yılın en büyük kuraklığını yaşayan Afrika ülkelerine 5 TL. yardım etmek için bir kısa mesaj atabilirsiniz:

Afrika yaz 5601 (Türkiye Diyanet Vakfı)
Afrika yaz 2868 (Türk Kızılayı)
Afrika yaz 3072 (İHH- İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı)..
Bunu ilk beğenen sen ol.

İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren İslami Forum sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.K'nın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur. Sitemiz hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri bağlantısından bize ulaşıldıktan en geç 3 (üç) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmenlikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.