You need to enable JavaScript to run this app.

Skip to main content

General
RE: Ülkeler tarihi
Kaynak çokbilgi.com

Bütün Türkler Kardeştir Azerbaycan Tarihi

*Savaş bölgelerindeki Azeri evleri dağıtıldı, öldürüldü ve göç ettirildiler. Çarizm Osmanlı ve İran’dan Ermenileri büyük guruplarla Azerbaycan topraklarına Erivan, Nahçıvan, ile Bakü’ye yerleştirdi. Cephelerdeki mağlubiyet neticesinde imparatorluk düzenin bozulmasından istifade eden Azerbaycan Milli Hareketi esarete karşı direnişini güçlendirdi. Ekim Devrimiyle Çar devrildi partiler kuruldu, Musavat siyasi faaliyetlerine başladı. Sosyalist teşkilatlar Azerbaycan’da İşçi Milletvekilleri Sovyetleri kurmaya başladı. Ancak dayanakları zayıftı. sosyalistleri Azerbaycan Türklerinin dışındaki unsurlar desteklemekteydi Azerbaycan’da siyasi partilerin genişlemesiyle birlikte Müslüman Milli Şuraları kurulmaya başlandı. Komitesi’nin başkanı Memmed hasan Hacınski, yardımcısı ise M. E. Resulzade oldu.
*Milli Şuralar güçlü idi. Ekim Devrimi’nden sonra milli bağımsızlık harekatında Müslüman Milli Şurası’nın Azerbaycan’ın şehir ve kazalarında şubeleri kuruldu. Milli bağımsızlık harekatında ve Milli Azerbaycan Devleti’nin kurulmasında Musavatın rolü ölçülemez .1917 sonbaharında Güney Kafkasya’da Musavatın nüfuzu arttı. 26 Ekim’de Musavat partisinin I. kurultayını açan Resulzade bağımsız Azerbaycan Devleti’nin kurulacağını söyledi. Azerbaycan’da milli bağımsızlık üç yönde yapılıyordu. Birincisi, hükümetin esaret altına aldıkları halklara uyguladıkları politikalara karşı mücadele idi. geçici hükümet Çarın politikasını yürütüyordu. Azerbaycanlıları bölücülükle suçlayarak milli bağımsızlık harekatını boğmaya çalışıyordu.

*İkincisi, Sovyetlere karşı mücadeleydi İçinde Azerbaycanlılar azdı, esasen Ermeni ve Rus Bakü işçi ve asker milletvekilleri Sovyet yönetiminin Azerbaycan halkıyla ters olduğunu ifade ediyordu.
Menşevik ve Taşnaklar Bakü Sovyeti bir ve bölünmez Rus idealini savunuyordu. Azerbaycan Milli Hareketi siyasetin aleyhine idi. Üçüncüsü imparatorluğun dağılması ile keskinleşen Ermeni-Müslüman düşmanlığı idi. görüşe, Milli bağımsızlık hareketi ile milli aydınlar katılıyordu. Azerbaycan zenginleri ise milli bağımsızlık hareketine gizli yardım etmekteydiler 1917 Ekimi’nde Petrograt’ta Bolşevik ihtilali ve geçici hükümetin devrilmesi neticesinde Bolşevik diktatörlüğü kuruldu ülkede yeni siyasi şartlar oluşmuştu. *Bolşevik hakimiyetini kabul etmeyen milliyetçi güçlerin Güney Kafkasya’yı Rusya’dan ayırmaları gerekliliği artık şüphe götürmezdi.Bolşeviklerin hedefi Rus müstemlekelerini başka başka adlar altında koruyarak bir yönetimde birleştirmek idi. Azerbaycan’da Azerilerin dışındaki milletlerden ibaret olan Bolşeviklerin dayanakları çok zayıftı. Ekim Devriminde Bakü yönetimi için yapılmış seçimlerde Bolşeviklerin aldıkları 3770 oyun 2600’den fazlası Ruslarındı Musavat partisi 25. 000 seçmenden 10.000 oy alarak oyların %40’ını almıştı. Bolşevikler aynı mahiyette Bakü Sovyeti’nin konferansını çağırıp Bakü’de Sovyet hakimiyetini ilan ettiler.

*Bakü Sovyeti’nin İcra organına Sovyet parti temsilcileri dahil edildi Bunlar Azerilerin dışındaki kavimlerdendi. Bolşevik-Taşnak ittifakı da resmi bir hüviyet kazandı. Musavat Partisi İcra Komitesine girmedi. ABD, İngiltere ve Fransa’nın yardımı ile Tiflis’te Azerbaycanlı, Gürcü ve Ermeni temsilcilerinden ibaret Kafkasya Komiserliği kuruldu. 1917 Aralık ayında Erzincan Anlaşması ile Osmanlı ve Rusya arasında Kafkas cephesinde ateşkes ilan edildi Rus ordusu işgal ettiği toprakları boşaltmalıydı. Kafkas cephesinden dönen Rusya Azerbaycan köylerini talan ederek, açlık ve sefalet içerisinde olduklarından Rusya’ya dönmektense Bakü’de kalmayı tercih ediyorlardı. *Rus ordusu ksilah ve mühimmatını Ermenilerle, Bakü Bolşeviklerine verdiğinden Azerbaycan silahsız kaldı.1918 Martında Bakü Sovyeti 20.000 silahlı güç topladı. Bolşeviklerin ve Ermenilerin en güçlü rakibi Azerbaycan’ın bağımsızlığı uğrunda mücadele eden, geniş sosyal desteği olan ve yerli ahalinin savunduğu, sınıflar üstünlüğünü reddeden, milli bağımsız cumhuriyetin ilkelerini ileri süren Musavat Partisi idi. Bolşevikleri kuvvetlendirmek, Musavat başta olmak üzere milli güçleri güç olmaktan çıkarmak gerekçeleriyle Şaumyan Azerbaycan Türklerinin soy kırımını başlattı. Türkler ve Müslümanlar topluca imha edildi Azerbaycan aydınları Müslüman ahaliyi sakinliğe, ve tahammüle çağırıyorlardı.
Bunu ilk beğenen sen ol.
General
RE: Ülkeler tarihi
Kaynak pakman.worldpress.com

Azerbaycan Tarihi

*Türkler öncesi Azerbaycan, MÖ VIII. yüzyılda kurulan Manna İmparatorluğundan günümüze pek çok kavmin denetiminde bulunmuş, birçok medeniyete beşiklik etmiş ve büyük mücadelelere sahne olmuş bir ülkedir. Bölgede Urartular, Medler, Persler,, Romalılar, Ermeniler, Parthlar, Sâsâniler, Bizans, Emeviler, Abbasiler, Şirvanşahlar, Şeddâdîler ve Ahmedîliler egemen olmuşlardır. bölgeye Türk göçleri de olmuştur.Türklerin Azerbaycan’a ilk gelişleri Milattan önceki zamanlara, Saka-İskit dönemine rastlar İskit
Saka göçlerinde  ilk kez Kıpçak, Bulgar ve Oğuz boylarından Türk oymakları bölgeye yerleşirler. Bulgarlar, Hazarlar, Sâbirler ve Uygurlar Azerbaycan’a yerleşen Türk boylarıdır. 
*M.S. 395-96 yıllarında Hun Türkleri Balkanlardan Trakya’ya ilerlerken, bir kısmı da Kafkaslar üzerinden Anadolu’ya indiklerini, İç Anadolu bölgesine geldikten sonra Azerbaycan-Bakü yoluyla kuzeye, döndükleri bilinmektedir. Hun akınlarında Hazarlar bölgeye gelen Türk boylarındandır.  Hun, Kuşan ve Sâbirlerin akını ise MS 486’ya rastlar. VII. yüzyıl göçleri Orta Asya’dan batıya yönelince, Hazarları ve Sâbirlerin Azerbaycan’a gelmelerini sağlamışdır VII. ve VIII. yüzyılın sonuna kadar Araplar, birçok doğu ülkesi gibi Azerbaycan’a da hâkim olmuşlardır. bölge halkını Araplaştıramadıkları gibi, kendileri de halk ile kaynaşarak erimişlerdir.

*Azerbaycan’da Arapların hâkimiyeti sırasında Türk boyları bölgeye yerleşmiştir. VII. yüzyılda Oğuz ve Peçenek göçleri kalabalıklaşmıştır. Selçuklu Türklerinin Azerbaycan’da ilk görülmeleri,  1015-1021 yılları  Selçuk Bey’in torunu Çağrı Beyin akınlarıyla başlar. Çağrı Bey, Azerbaycan’ı alır Oğuz boylarını bölgeye yerleştirir. Tuğrul Bey 1054’de Gence’yi kurtarmak için Bizans’a yaptığı sefer, Azerbaycan üzerinden Doğu Anadolu’ya olmuştur. Selçuklu akınları sonucunda bölge Türkleşir. Alparslan’ın seferi ile 1064 te Azerbaycan Selçuklular’ın eline geçer ve Büyük Selçuklu Devleti’nin eyaleti olur. Sultan Alparslan zamanında Azerbaycan bölgesindeki krallıklar etkisizleştirilmiş Alparslan’a Ebu’l-feth unvanı verilmiştir. *Melikşah dönemi Azerbaycan’ın Türkleşmesinin son safhasını oluşturur. 1086 da Türklerin Azerbaycan’daki durumunu belirten Nesevî XIII. yy. Azerbaycan düzlüklerinde, dağlarında ve kalelerin-de Türkler yayılmışlardı.” demektedir. Büyük Selçuklular’dan sonra Azerbaycan 1118-1194 te Irak Selçukluları’nın 1137-1225 te İldenizliler Hanedanı’nın idaresine girer. Gence’de  Selçuklu valisi Şemsettin İldeniz’in 1146’da bölgeye hakim olması ile Atabegler İldenizliler devri başlamıştır. Şamahı’da Şirvanşahlar sülalesi hüküm sürüyordu.Moğollar Karakoyunlular, Akkoyunlular 1231’de Celalettin Harzemşah’ı takip eden Moğol kuvvetlerinin bölgeye gelmesi ise İlhanlılar dönemini başlatır

*Azerbaycan, İlhanlılar’dan  sonra Altınordu hakimiyetinde kalmış, 1358’den  itibaren Celayirlilerin egemenliğine girmiştir. Timur 1383’de Azerbaycan’ı emirliğine katmıştır Timur’un 1405’de Çin seferinde ölmesiyle Azerbaycan Türkmen boylarından 1380-1468 te Karakoyunlular ve
1340-1514 te Akkoyunlular hakimiyetine girer Türkmen devletleri zamanında Azerbaycan Türk nüfusu bakımından en yoğun dönemini yaşar. Safevi hanedanlığının kuruluşu 1502’de Şah İsmail’in Nahçıvan’da Akkoyunlu ordusunu yener. Safevi şeyhi Şah İsmail’in güçlenmesinin en önemli sebebi Türkmen aşiretlerine güvenmesi ve Türklere değer vermesinden  kaynaklanır.
*Ne yazık ki, tarihimiz asıl unsurlarını Türkmen  boylarının oluşturduğu iki Türk devleti Safevi ve Osmanlı devleti karşı karşıya gelmiştir 15. yüzyılda Safeviler ile Osmanlı savaşları refahı geriletti savaşlar Sultan Selim, Kânûnî, IV. Murâd, III. Ahmed dönemlerinde aralıklarla yaklaşık 150 yıl (1514 – 1747) devam etti ve Azerbaycan toprakları Osmanlı, ve Safevi idaresine girdi. Şii-Sünni mücadelesinin en yoğun dönemi 1514 te Sultan Selim Şah İsmail’i Çaldıran’da yenerek Tebriz ve Güney Azerbaycan’ı Osmanlı topraklarına kattı. 1524’te Şah İsmail’in ölümüyle Tahmasb, 10 yaşında tahta çıktı.  Azerbaycan’ı ele geçirdi Sultan Süleyman, Azerbaycan üzerine 3 sefer yaptı Kanuni’nin 1534 teki Irakeyn Seferi ile Azerbaycan’ın tamamı Osmanlı idaresine girdi
Bunu ilk beğenen sen ol.
General
RE: Ülkeler tarihi
Kaynak pakman.worldpress.com

Azerbaycan Tarihi

*Şirvan, Dağıstan ve Tiflis hanlıklarının Safevilere isyan etmeleri ve Osmanlı Devleti’nden yardım istemeleri üzerine Osmanlı-Safevi mücadelesi yeniden başladı Safevî şehzadesi Elkas Mirza’nın 1547’de Osmanlı’ya sığınmasıyla 1548’deki İran Azerbaycan Seferine çıkıldı. Tebriz’e giren Kanunî’nin amacı Elkas Mirza’yı İran tahtına geçirmekti. uygun ortam bulamayınca Van Kalesi’ni fethedip geri dönmüştür.1552’de İran seferine çıkan Sadrazam Rüstem Paşa, Şehzade Mustafa’nın askeri taraftarının çok olduğunu söyleyince, Kanunî veziriazamı çağırnıştır. Kanunî 1553’te ordusuyla Üsküdar’dan hareket etmiş, Ordu 5 Ekim’de Konya Ereğlisi Aktepede konaklamış Burada Şehzade Mustafa öldürülmüştür
*Osmanlı ordusu İran’a seferlerinde 1554’te Karabağ’a girmiş Revan ve Nahçıvan Osmanlıların eline geçmiştir. Nahçıvan Seferi’yle Kars ile Arpaçay’a kadar uzanan saha Osmanlı topraklarına katılmıştır.1578’de Osmanlı’nın Diyarbakır Beylerbeyi Özdemiroğlu Osman Paşa Çıldır Muharebesi’nde Safevilerce işgal olunmuş Şirvan’ı kurtardı. Şirvan Beylerbeyliğine verildi.beş yıl İran Şahları ile uğraştı. Şirvan, Azerbaycan, Dağıstan ve Gürcistan’da Osmanlı egemenliğini güçlendirdi. Şirvan beylerbeyi iken cesareti ve yüksek komuta becerisi ile İran Şahlığının büyük ordularını yendi. 9 Eylül 1578’de İran birliklerini Koyun Geçidi Muharebesi’nde bozguna uğrattı.Kırım Hanı Mehmed Giray’ın yardımı ile Karabağ, Mugan ve Kızılağaç’a kadar bütün Kuzey Azerbaycan’ı işgal etti.

*Kırım Hanı Mehmed giray ileri gitmeyi kabul etmeyerek Kırım’a döndü. Şirvan, İranlıların eline geçti. Kefe Beylerbeyi Cafer Paşa kumandasında İmam Kuli Han’ı Meşale Savaşı’nda yendi. Şirvan kesin olarak Osmanlı egemenliğine geçti.8 Mayıs 1583’te yetmiş bin kişilik İran ordusu Meşaleler Muharebesi’nde bozguna uğratıldı 27 Ekim 1585’de hastalığı nedeni ile Tebriz’den ayrıldı. Gazan’a kadar ağır hastalığı dolayısıyla tahtırevanla taşındı. üzerine bir Safevi ordusu geldi. Gazan Muharebesi’ni de Osmanlı ordusu kazanıp İran ordusu püskürtüldü.Özdemiroğlu’nun  Aralık 1585’de ölmesinden sonra Osmanlı iç meseleleriyle meşgul olduğundan, bölgedeki Osmanlı hakimiyeti kesintiye uğramış ve bölge Safevilerin yönetimine geçmiştir. *Safevi Devleti Osmanlı Devleti’ne yıllık vergi ödemek şartıyla azerbaycan topraklarında hakimiyetini devam ettirmiştir. 1590’da Ferhat Paşa Antlaşması ile  Tebriz, Karabağ, Gürcistan, Dağıstan ve Şirvan Osmanlılara bırakılmış Osmanlı toprakları ilk kez Hazar denizine kadar genişlemiştir. 1603-1618 savaşlarında topraklar tekrar Safevilere geçmiştir. V. Murat döneminde 1623-1639 arasında Osmanlı Azerbaycan’ı tekrar ele geçirmek istemiş ancak mümkün olmamış  17 Mayıs 1639 Kasr-ı Şirin Anlaşmasıyla Osmanlı- Safevi savaşları sona ermiştir Afşar Türklerinden olan Nâdir Şâh, 1735’te Kuzey ve Güney Azerbaycan’da İran hâkimiyetini kurmuştur.

*Avşarlar, Türkiye’de Kayseri, Adana, Ankara, Kahramanmaraş; İran’da Urmiye, Horasan, Tebriz, Tahran; ayrıca Azerbaycan, Suriye, Irak, Afganistan ve Balkanlar’da yaşamaktadırlar.1747’de Safevi hükümdarı Nadir Şah’ın ölümü ile Azerbaycan’da Safevi hakimiyeti sona ermiş ülke hanlıklara bölünmüştür. Azerbaycan hanlıkları kuzey ve güney iki gruptur. Kuzeyde; Şeki, Gence, Bakü, Derbent, Kuba, Nahçıvan, Talış, Revan. Güneyde; Tebriz, Urumiye, Erdebil, Hoy vs. 50 yıl boyunca Azerbaycan iç savaşlara sahne olmuş, hanlıklar toprak mücadelesi etmiştir.Ruslar 16 ve 17. Yüzyıllarda Türk topraklarını işgale başlayan Rusya 17. Asırda Kafkasya seferlere başlamıştır. Tek başlarına Ruslara mücadele edemeyen Azerbaycan hanlıkları Ruslara karşı, beraber hareket etmeyi denemişlerdir *1794 de Tahran merkezli olarak Kaçar hanedanı bugünkü Azerbaycan ve Gürcistan topraklarında Rus işgaline karşı koymaya çalışmıştır. 1801’de Gürcistan, 1804’de Gence Rusların eline düşmüştür. 13 Eylül 1813’te Gülistan Antlaşmasıyla Kaçarlar Gürcistan ve Kuzey Azerbaycan’ı Ruslara vermiştir.  Kaçarlar 1813’den itibaren de Karabağ’da tutunmaya çalışmışlardır. 1828’e kadar Karabağ Rusya ile İran Kaçar hanedanlığı arasında  çekişme olmuştur. Azerbaycan, 1828 de Türkmençay Anlaşması’yla Aras nehri sınır olmak üzere, Kuzey ve Güney Azerbaycan olarak ikiye ayrılmıştır.  Kuzey Azerbaycan yani Karabağ’ın içinde olduğu Aras’ın kuzeyinde kalan Revan, Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti, Gence ve hanlıklar Rusların eline geçmiştir.  Aras nehrinin güneyinde kalan ve Azerbaycan topraklarının üçte ikisini  oluşturan kısım da İran’a bırakılmıştır.
Bunu ilk beğenen sen ol.
General
RE: Ülkeler tarihi
Kaynak türk tarihim.com

Hun İmparatorluğunun Kuruluşu ve Yükselişi

Orta Asya bozkırlarında kabileler halinde yaşayan Ön Türk boyları birbirlerinden bağımsız halde Türkistan olarak adlandırdığımız Tanrı Dağları ve Çevresinde varlıklarını sürdürmüşlerdir. kavimlerle mücadele eden Hunlar, varlıklarını sürdürebilmek için güçlü kabilelerle bir araya gelerek diğer toplumlara karşı küçük savaşlar yaşamışlardır Türk Tarihi, M.Ö. 2.500’lü yıllara kadar uzar

İlk Türk İmparatoru Teoman (M.Ö.  220- 209)

*Hun İmparatorluğunu kuran İlk Türk İmparatoru Teoman,  M.Ö. 300 lü yıllarda, güçlü bir kabilenin lideridir Teoman, bölgesindeki kabileleri kendisine katarak güçlendi Hun kabilelerini himayesine alarak merkezi bir yönetimde topladı ve M.Ö. 220 de Dünya Tarihine yön veren Büyük Hun İmparatorluğunu kurdu. Türk boyları, Çinliler ile mücadele ettiler. Teoman, 11 yıl içerisinde bugünkü Kazakistan sınırlarından geniş bir alanı hakimiyetine aldı. Tunguz ve Moğol boylarıda Hun yönetimine girdiler. M.Ö. 209 yılına kadar yaşayan Teomanın iki karısından iki oğlu vardı Oğulları arasında bir seçim yaparak karısı Yenşi den olan oğlunu muhafazasına alarak diğer oğlu Mete’yi, ihtilaflı olduğu Yüeçi’lere rehin gönderdi. *Ancak daha sonra oğlu Mete’nin ellerinde bulunmasına rağmen Yüeçilere savaş açtı. Çin kaynakları Mete’yi öldürmek için savaşı başlattığını vurgular. Mete, Yüeçilerin elinden kaçtı. Teoman, Meteyi ödüllendirmek için 10 Bin çadırlık topluluğu Mete’nin emrine verdi. Mete, güçlenerek Teomanı, üvey annesi Yenşiyi ve kardeşini öldürerek kağan oldu. 

Mete Dönemi (M.Ö. 209-174)

*Mete, Türk Tarihinin en kudretli kağanıdır. Tarihi yazıtlarda Oğuz Kağan ve Zulkarneyn a.s. olduğu iddia edilir. Hükümdarlığı döneminde Hun İmparatorluğunun sınırları Hazar Denizinden Japon Denizi Kuzey Koreye kadar genişletmiş, tarihe adını altın harfle yazmış büyük bir imparatordur. ilk Düzenli orduyu kurarak ilham kaynağı olmuştur.
Tarihde Çavuş Oku ıslıklı okun mucididir Bu ok, hangi yöne giderse emrindeki asker o yönü hedef alarak hedefi yok ederlerdi. Mete, okunu kendi atına yöneltti.  Askerleri tereddüt etti. Mete, okunu tereddüt çevirdi ve ok atmakta tereddüt eden tüm askerlerini kendi okuyla öldürdü. Bu olay binlerce yıl Türk Askeri yapısındaki emrin tartışılmazlığı olgusunu ortaya çıkarttı. *M.Ö. 234 te doğan Mete, babası Teoman’ın ikinci oğludur. Hun yükselişine şahitlik ederek kağanlık ve liderlik vasfı kazanmıştır. Babası Teoman 15 yaşında kendisini, ihtilafta olduğu Yüecilere rehin vermesiyle 4 yıl esir yaşadı. babasına kin duydu. Kendisi esir olmasına rağmen, babası Teoman’ın Yüecilerle savaşması ölümü anlamına geliyordu. Mete, babası Teoman Yüecilerle karşılaşmadan kaçarak esaretten kurduldu. Babası, ödül için Mete’nin emrine 10 Bin çadırlık verdi. Mete, büyük bir ordu kurdu ve M.Ö. 209 da babası Teoman’ı, üvey annesi Yenşi ve kardeşini öldürüp Hunların ikinci ve en büyük kağanı oldu. 

*Mete, babası Teoman’dan toprak isteyen doğudaki komşuları Donghulara ağır bir darbe vurarak vergiye bağladı M.Ö. 208 yılında hakimiyeti altına aldı. Donghu’lardan sonra Kuzey Moğolistandaki Tunguzları hakimiyetine aldı. M.Ö. 177-165 yıllarında gençlikte esir olduğu Yüeçilere sefer düzenledi. M.Ö. 203 de, Çinden sonra en büyük tehdidi olan Yüeçileri mağlup ederek topraklarına kattı. Ordos bölgesine hakim olan Tahin Türklerini yenerek hakimiyetini güçlendirdi bölgede hakimiyetine almadığı tek Çin kaldı. Yeni hedef Çinin üzerine sürekli ve yoğun seferler düzenleyerek Altın Nehirdeki Çin kalelerini egemenlik altına aldı. Hunlara büyük gelir getirecek ticaret yollarının kontrolünü ele geçirdi
*M.Ö. 221 Çinde birlik sağlanarak M.Ö. 206 da Han Hanedanı  iktidara geldi. Mete bozkır birliğini kurarak hakimiyetini kesinleştirdi. Çin ve Hun çok büyük bir savaş kaçınılmazdı. Çin Han hanedanı, Hunların üzerine 320 Bin kişilik devasa bir orduyla yürüdü Hun ordusu, az olmalarına karşın yüksek askeri teknikler ve stratejilerle ordunun başındaki Han’ın Ordusunu yenilgiye uğrattı. savaş tarihe Baideng muharebesi olarak geçmiştir. savaş sonucunda Hunlar, Çin Hanedanlığının kuzey bölgesindeki geniş topraklara sahip olmuş yüksek vergiye bağlayarak Çine Hun Türk korkusunu yaşatmıştır. *M.Ö. 174 te Mete, öldüğünde Hazar Denizinden Japon Denizine kadar 18 Milyon M² lik bir alana sahipti bölgedeki toplulukları yönetiminde toplamış,  tarım havzaları ve vahalar oluşturmuş, Hunların önünü açıp, yüksek disiplinli ve çok güçlü bir orduya sahip devasa bir imparatorluk bırakmıştır. 


Lao-Şang / Kiyük / Ki-Ok Dönemi (M.Ö. 174-161)

Mete den sonra, hükümdarlığı Lao-Şang almıştır. tarihi kaynaklarda ismi Ki-Ok olarak da geçmektedir. Lao-Şang döneminde Mete nin kurduğu muazzam imparatorluğu devam ettirdi. Hun sınırları zaten çok büyük bir coğrafyaya hükmettiği için fazla sınır genişletilmedi. Lao-Şang, Mete’nin tarihden silmek için uğraştığı ve yok olma noktasına getirdiği Yüecileri tarih sahnesinden silmiştir. Çin, Hun’lara yenildiği ve küçüldüğü coğrafyada büyük ve önemli reformlar yapdı. Çin Askerini Hun askeri sistemine göre düzenleyip disipline etti Hunları yıkmak için hunlarda Türk olmayan toplulukları kışkırttı entrikalar üretti kaleyi içten fethetmeye çalıştı
Lao-Şang döneminde çin girişimleri sonuçsuz kalsa da ilerleyen dönemlerde başarılı olmuştur. 
Lao-Şang’ın ölümünden sonra veliahtı Kün-Çin döneminde Büyük Hunlar muazzam gücünü Kün-kaybedip ve küçülmeye başladı. Çinin Hun entrikaları başarılı olmuş Hunlar Kün-Çin döneminde zayıflatmıştır.
Bunu ilk beğenen sen ol.
General
RE: Ülkeler tarihi
Kaynak türk tarihim.com

Büyük Hun İmparatorluğunun Zayıflaması

*Büyük Hunlar, Teoman, Mete ve ki ok döneminde yükselmiş, Kün-Çin döneminde gerilemiştir. Çin iç çatışmalara son verip reformlarla güçlenmiş, Hunlara karşı farklı bir yol izlemiştir Çin, askeri yerleşik ve ağır savaş kuvvetleriydi Hun birlikleri ise atlı süvarilerdi çok hızlı hareket ediyorlardı. Çin askeri sistemini Hun birliklerine göre yapılandırdı süvari düzenine geçti Hun askeri stratejilerine önem vermeye başladı Çin prensesleriyle Hun kağanları ve boylarının evlenmeleri sağlanarak Hunların siyasi oyunlar oynadılar. Hun kağanlarının çocuklarına Çin isimleri verildi Çin prenseslerinin yanındaki politikacılar kağanları kışkırtıyor ve iç çatışmalar çıkartılıyordu. *Hunlarda süregelen Cenk ve Savaşçıları, Çin ile yapılan ticarette Lüks mallar ve ipeğin kullanımıyla sefahat ve lüks yaşantıya alıştı Çin güçlendi Hunların iç çatışmalar ve sefahatle zayıflayarak güç kaybetti yapılan savaşlarda Çin üstün gelmeye ve topraklarını geri almaya başladı süreç, Kün-Çin döneminde başlamış ve Çiçi dönemine kadar devam ederek, M.Ö. 54 te İmparatorluğun bölünmesiyle sonuçlanmıştır.

Kün çin

Lao-Şang’ın oğlu Kün-Çin, babasının ölümüyle veliaht olarak tahta geçti Kimi tarihi kaynaklarda Çün-Çin, Çün-Çen, Kung-Sin olarak geçmektedir.
Kün-Çin, 34 yıl yönetimi elinde bulundurdu Büyük Hunlarda en uzun süre yönetimi elinde bulunduran hükümdardır. Kün-Çin dönemi, Hunların yükselişi sona erdi hunlar Hazar Denizinden Japon Denizine kadar uzanan dünyanın en büyük imparatorluğuydu Çin’in Lao-Şang döneminde başlattığı reformlar kendisini göstermeye başladı. 

Türk boyları, hemde Tunguz, Moğol boyları arasına nifak ekerek iç çatışma başlatan Çin, genç hun hakanlarının Çinli prenseslerle evlenmelerini sağlayarak, prenseslerin ordularına çinli politikacılar yerleştirdi Kün-Çin’in oğullarını arasında iç çatışmalar çıkardı. İmparatorluğa ticaret yoluyla giren ipek ve lüks eşyalarla, Hun kültürüne sefahat ve lük empoze edildi hunların savaşçı ruhu zayıfllatıldı Hun – Çin savaşlarında Çine karşı kaybedilen savaşlar İmparatorluğu zayıflattı. İpek yolu Çinin yönetimine geçti Moğol ve Tunguz boylarının zayıflayan Hun yönetiminden çıkmasıyla zayıflayan Hunlar düşüş sürecine girdi
34 yıl yönetimde kalan Kün-Çin, devraldığı Dünya İmparatorluğunu zayıflamış ve iç karışıklıklar içerisinde veliahdına devretti. Hunlar iç ve dış karışıklıklarla yönetildi

Çöküş Süreci ve (M.Ö. 126-56)

Kün-Çin dönemindeki iç karışıklıklar ve Çin’in güçlenmesiyle hunlar küçüldü ve taht kavgaları hızlandı. hun hakanları ve prensleri Çince isimler alıyor, Çin kültürüne asimile olmaya başlamıştı. Çöküş süreci olan 70 yılda, 10 yabgu değişmiştir. İç karışıklıklar nedeniyle veliahtlar arasındaki kavgalar Hun İmparatorluğunu yıkıma getirdi. 
Yönetimde bulunan hükümdarlar ve hüküm süreleri aşağıdaki gibidir ;

M.Ö. 126-114 İti-Sie / İçisiye
M.Ö. 114-105 Uvey  / Vu-vey
M.Ö. 105-102 Vuşiluır  / Usuliuusilu
M.Ö. 102-101 Çülihu / Kiuliuhou
M.Ö. 101-96 Çüdihu / Tsietiheu) 
M.Ö. 96-85 Hulugu
M.Ö. 85-68 Hounyenti / Huandi 
M.Ö. 68-60 Çüan-çu / Khuyluy
M.Ö. 60-58 Üven / Güydi
M.Ö. 58-56 Khukhasie
Bunu ilk beğenen sen ol.
General
RE: Ülkeler tarihi
Kaynak türk tarihim.com

Büyük Hun İmparatorluğunun Zayıflaması


Hohanye – Çiçi Dönemi (M.Ö. 54)

*Hohanye – Çiçi dönemi, Türk tarihinde önemli yeri olan bugünlere ulaşmamızı sağlayan yegane bir dönem olmuştur. Hohanye ve Çiçi, Khukhasie nin iki oğluydu. Çiçi, Hohanyeden büyük olmasına rağmen hunların sağ yabgusu Hohanye idi. Hohanye, ağabeyi Çiçi ye göre zayıf karakterliydi. Çiçi ataları Teoman ve Mete gibi savaşcı teslimiyeti kabul etmeyen biriydi. Hunlar 100 yıldır küçülmekteydi. önemli bir coğrafyaya hükmediyordu ve önemli bir güçtü tarihinin en parlak dönemini yaşayan Çin Hunlar üzerinde baskı kurmuştu *Çine zayıf düşen Hunlar, Hohanye idaresinde varoluş mücaledesi sürdürmekteydi. Hohanye, baskılara dayanamayacağını anladı. Çin ile barış yapmak ve Çin himayesine girmek düşüncesindeydi. çok tepki çeksede Sağ Bilge Kağan Hohanye, kararında ısrar ederek Çine gitti iyi ilişkiler kurmaya çalıştı. Çiçi ye göre, Hohanye yabgu olamazdı. Yönetimin başına geçti. Hohanye Çiçi ayrılığı imparatorluğu ikiye bölmüş, Çiçi Batı Hunları Hohanye Çin idaresine girmiş Doğu Hunlarını oluşturdu (M.Ö.54). 10 yıl kadar İmparatorluk iki ayrı Yabgu tarafından yönetildi. M.Ö. 44 te, Hohanye Çin ile bir anlaşarak saldırıya maruz kalması halinde desteklenmesini kabul etti. 

*Çiçi, imparatorluk yönetimini elinde bulundurduğu 18 yıllık dönemde güçlenerek pek çok cephede savaştı. Kuzeyde Kırgızları yönetimine aldı, batıda Vusuları tehdit olmaktan çıkarttı. Güney doğuda Çine yürüyerek çoğu savaşı kazandı. Çiçi’nin amacı, Çinin üzerine gitmekti. Çin ile mücadeleye hazırlandı. kardeşi Hohanye, Çinin desteği ile Çiçi üzerine akına girdi. Çiçi, Çine karşı zayıftı saldırıyı Çinden bekliyordu ancak saldıran kardeşiydi. Çiçi, Batı Türkistanda soğuk hava nedeniyle çok sayıda askerini kaybetmiş ve sayıları ordu sayılamayacak kadar azalmıştı. Kırgızistan bölgesinde bir kaleye konuşlanan Çiçi, kardeşi Hohanyenin kuşatmasıyla karşılaştı. Çin destekli büyük bir orduyla gelen Hohanye, sayıları 1500 kadar olan Çiçi ordusuyla 2 gün boyunca savaştı. savaşta Çiçi, tüm askerleriyle son nefer ölünceye dek savaştı ve askerleri gibi kendiside öldü. *Hun İmparatorluğu bölünmüş, üstelik Hun Kültürüne sahip son yabgu Çiçi ve Batı Hunları yıkılıp, Doğu Hunlarının Çin idaresine girmesiyle Büyük Hun İmparatorluğu dönemi sona erdi Çiçi idaresindeki Batı Hunları Hohanye idaresindeki Doğu Hun’a katılmayıp bölgedeki Siyenpilerin baskılarıyla Hazar Denizine itildiler. Kuzey Hunları ve Güney Hunları olarak ikiye bölünerek tarihden silindi ve Hunlar asimile oldular.
Bunu ilk beğenen sen ol.
General
RE: Ülkeler tarihi
Kaynak türk tarihim.com

Avrupa Hun İmparatorluğu

*Avrupa Hun İmparatorluğu, Atilla nın Avrupada kurduğu ve Fransaya kadar giderek Kavimler Göçünü başlatan Hun İmparatorluğunun muhteşem tarihidir Hunlar, Orta Asyada varlığını yitirerek Batıya göç ederek Hazar bölgesinde toplanan Hunların çoğalmasıyla ortaya çıkan, Tarihe silinmeyecek izler bırakmış ve büyük Türk imparatorluklarının temelini oluşturmuş önemli bir devlettir*Avrupa Hunları Hazar denizinden Avrupaya ilerlemeden önce, Avrupadaki yapı belirsizdi. Avrupa Roma ve Barbar kavimlerden oluşuyordu. barbarlar imparatorluk seviyesine ulaşmamış, ancak toprakları Roma yönetimine bırakmamışlardır. Barbarlar Avrupanın atalarıdır Hunlardan önce Kafkaslara uzanan barbarlar Hunların Tuna nehrini aşarak Avrupayı otoritesine almasıyla barbarlar Avrupa içlerinde Roma ile karşılaşmıştır Roma bölünmüş barbarlar kendi yönetimlerini oluşturmuştur. bu dönem Kavimler göçüdür. Hunların Avrupaya girmesinde başlar, Avrupa Hun İmparatorluğunun yıkılmasıyla neticelenir. Avrupa ülkeleri, varlıklarını “Barbar Türkler” olarak telafuz ettikleri Avrupa Hunlarına borçludur

Avrupa Hunlarının Tarih Sahnesine Çıkışı  (352)

Önce Doğu ve Batı, sonra Kuzey ve Güney olarak ikiye bölünen Büyük Hunların Orta Asyada varlığını yitirmeye başlamasıyla batıya göç eden Hunlar Hazar gölünde yoğunlaştı. M.Ö. 36 da başlayıp, M.S. 300 e kadar devam eden göçle Bu bölgede yaklaşık 300 yıl boyunca yaşayan Hun toplulukları, bölgeye hakim oldu Büyük Hun İmparatorluğu döneminde devlet vasfı kazanan Hun Türkleri, güçlerini birleştirerek yeni bir imparatorluk kurdular
374 te Avrupa, Hunları Gotları yener Avrupa Hunlarının ilk hakanı“Kama Tarkan Hunları yönetimine toplayarak 352 de Avrupa Hun İmparatorluğunu kurdu ve yönetimi 370 yılına kadar elinde bulundurarak Hazar çevresinde önemli bir güç haline geldi hakimiyet alanını batıya ilerletti. 18 yıl, Hazar bölgesinde yaşayan Hun Türklerinin teşkilatlanmasını ve Devlet düzenine geçmesini sağladı.

Balamir Dönemi (370-378)

Balamir, Kama Tarkan’ın ölümüyle yönetime geçti. Batıya ilerledi Alan ülkesini ele geçirdi. bölgede, imparatorluk olmayan ancak güçlü barbarlar bulunuyordu. Avrupanın atası barbar kavimler Roma sınırlarında varlıklarını devam ettiriyordu Balamir, İdil nehrini geçti Gotlarla İlk savaşını 375 te gerçekleştirdi. Savaşı kazanan Balamir, Gotları Avrupa içine, Romaya sürdü. Kavimler Göçü bu savaşla başlamıştır. Balamir döneminde Hunlar, genişleyerek Avrupaya ilerlediler.

Alipbi Dönemi (378-390)

Avrupalıların “Baltazar” dediği Alipbi, Balamir’in ölümüyle yönetime geçti. Alipbi’nin yönetimiyle Hunlar Balkanlarda hakimiyet alanını genişletti Tuna nehrini geçerek Trakyaya ilerledi. Romadan direniş görmedi. Hunların ilerlemesiyle barbarlar Hunlarla mücadele yerine Romanın üzerine gittiler Roma, barbarlarla uğraşırken Hunlar güçlendiler. 

Uldız Dönemi (390-412)

Alipbi’nin ölümüyle tahta Uldız geçti. Uldız, Karpat dağlarını aşarak bugünki Macaristana ulaştı. Theodosius’un 395 de ölmesiyle Roma Doğu ve Batı olarak bölündü. Theodosius Roma’yı tek başına yöneten son hükümdardı Romanın ikiye bölünmesiyle Uldız Trakya ve Balkanlara yürüdü. Şanlıurfa ve Lübnana kadar ilerleyip akdenize ulaştı.Türklerin Anadoluya ilk girişi 395 dir. Uldız Akdenize ulaştı ancak birliklerini Karadenize geri çekti. Avrupa Hunlarının dış politikası Uldızla şekillendi. barbarlara karşı Romayla iyi ilişkiler kuruldu. kavimler barbarca yaşıyorlar kontrole tutulamıyorlardı. 

Hunlar, Tunaya ilerledikçe barbarar Romayı zorladılar. baskılar sonucu Batı roma, Uldızdan yardım istedi. Hunlar ile Radagais komutasındaki barbarlar 406 da, floransa bölgesinde karşılaştı Uldız, Radagais’i esir aldı ve Batı Roma tarafından idam edildi.Batı Roma ile iyi ilişkiler kuran Uldız, Doğu Romayla mücadele etdi. 409 da Tunayı geçerek Doğu Romayı baskıya aldı. Uldız, Doğu Romanın gönderdiği elçiye “Güneşin Battığı Yere Kadar Her Yeri Zaptedebilirim” diyerek meydan okudu

Karaton Dönemi (412-422)

Karaton, Uldız’dan istikrarlı bir imparatorluk devraldı. Batı Roma ile iyi ilişkiler kurulmuş Doğu Doğu Romanında üzerine gidilmedi. Karaton 10 Yıl yönetimi elinde bulundurdu. Karadenizde Hun varlığını sağlamlaştırarak teşkilatı güçlendirdi. Karaton önemli gelişmeler olmadı. Avrupa Hunları için durgun bir dönemdi

Rua Dönemi (422-434)

Karatonun ölümüyle Hun yönetimi hükümdar ailesince ortak yönetildi. Kardeş Rua, Muncuk, Aybars, Oktar ülkeyi yönettiler. Rua devletin başına geçti. Doğu kanadını Aybars, batı kanadını Oktar yönetti. Muncuk öldü. Rua döneminde Doğu Roma imparatoru Theodosius, Hunlara bağlı barbarları kışkırttı Hunlardan ayırmaya çalıştı Rua Doğu Romada önemli bir savaş kazandı. Doğu Roma ilk kez Vergiye bağlandı. Uldız döneminde iyi ilişkiler kuran Batı Roma ile iyi ilişkiler devam ettdi.Batı Roma’da iç karışıklıklar ortaya çıktı. Doğu Roma imparatoru II. Theodosius, ordularını Batı Roma’ya gönderdi. Batı Roma’nın Rua’dan yardım istemesiyle, Rua güçlerini Batı Roma’ya gönderdi. II. Theodosius’un Hunları karşısına almak istemedi ve geri döndü. Doğu Roma, Hun kabilelerini kışkırttı . Rua Doğu Romalı tüccarların Hun topraklarına girmesini yasakladı. 
Bunu ilk beğenen sen ol.
General
RE: Ülkeler tarihi
Kaynak türk tarihim.com

Avrupa Hun İmparatorluğu


Attila Dönemi (434-453)

*434 yılında, Rua’nın ölümüyle yönetim, Rua’nın kardeşi Muncuk’un iki oğluna kaldı. Bleda ve kardeşi Attila, yönetimine geçtiler. Yönetim Yaşça büyük olan Bleda daydı. Bleda, Savaşlarda başarısızdı savaşları Attila yönetiyordu.Attila, Ağabeyi Bledanın başarısız idaresine karşı mücadeleye girdi. İmparatorluk 10 yıl bu şekilde yönetildi. Attila, 445 te ağabeyi Bledayı öldürerek yönetimi aldı. amacı Doğu ve Batı Romayı egemenlik altına almaktı. Uldız Batı Roma ile iyi ilişkiler içindeydi. Ancak Attila, bu şekilde devam etmeyecekti. Doğu Roma ile ilişkiler kötüydü. baskı altına alınmıştı. Ve Hunlara vergi ödüyordu. Doğu Roma’nın Hunlar üzerindeki oyunları devam ediyordu. Attila, Doğu Romanın üzerine yürüdü ve savaşı kazanarak Margos antlaşması imzalandı. vergi iki katına çıkartıldı. *Doğu Roma, antlaşmaya uymuyordu. Attila, 441 de Doğu Roma’nın üzerine yürüdü. Trakyaya ilerledi vergi üç katına çıkartıldı. Balkanlar yolu açıldı Doğu Roma, Hun kavimlerini isyana teşvik etti. Ticaret kurallarını çiğnedi tüccarlarını Hun topraklarına gönderdi. Attila, Doğu Romaya iki koldan saldırdı (447). Bi kol Yunanistandan Tselya’ya ilerledi. Diğer kol Sofya, Lüleburgaz, Flibe şehirlerini ele geçirdi. Büyük Çekmeceye ulaştı. Doğu Roma barış istedi. Antolyos antlaşması imzalandı vergi üç katına çıkartıldı, savaş tazminatı ödetildi ve Tunanın güneyin Doğu Roma askerlerinden arındırıldı. 

*Attila, Batı Roma imparatorunun kızıyla evlendi (451). Karısının çeyizi olarak Batı Romanın yarısını istedi. Batı Roma ile büyük bir savaşa girdi. Attila ordularını, Batı Romanın asker deposu Galya’ya gönderdi. buraya 200 bin kişilik bir orduyla geldi. Ordunun 100 Bin’i Hun 100 Bin’i kavimlerdendi Batı Roma’da denk bir kuvvetle savaşa katıldı. Katalon ovasındaki Savaş 24 saat sürdü. çok ağır kayıplar verildi savaş sonuçlanmamıştı. Batı Roma yenilgiyi kabul etti. Attila, Galyayı işkal ederek yenilmezliğini tüm dünyaya kabul ettirmişti
Attilanın amacı Doğu Romayı kendisine bağlamaktı. 452 yılında Romanın karşı koyacak gücü yoktu. Attila, ordusuyla Alpleri aşarak Po ovasına indi ve İtalyanın kuzey kentlerini ele geçirerek Romaya kadar ilerledi. *Papa 2. Leo, Attilanın huzuruna çıkarak Attilanın romaya hakim olduğunu söyleyerek Hristiyanlığın merkezi Roma’nın yıkılmamasını talep etti. Veba salgını vardı. Attila Doğu Romayı egemenliğine aldı Bölgedeki Veba salgını nedeniyle ilerlemedi ve vergiyi arttırarak geri döndü. Attila, 453 yılında şüpheli şekilde öldü. tarih kaynakları Attilanın karısı tarafından zehirlendiğini ifade eder. 

İlek Dönemi (453-455) 

Attilanın 3 oğlu vardı. İlek, Dengizik, İrnek. Attilanın ölümüyle yönetime, en büyük oğlu İlek geçti. saltanat mücadelesi yaşandı.Hunları iç karışıklıklar yaşadı Hun kavimleri ayrıldı. Avrupa ülkelerinin ataları olan kavimler, Hunlardan ayrıldıktan sonra kendi yönetimlerini oluşturup Avrupanın alt yapısını oluşturdular. İlek döneminde, ilk ağır yenilgi alındı. Hunlar Nadao savaşında yenilgiye uğradı. iç karışıklık arttı. Almanların ataları Germenler, İlek dönemine kadar Hunlara bağlıydı isyan ettiler. İlek, isyanı bastırmak için Germenlerle girdiği mücadelede öldü. 

Dengizik Dönemi (455-469)

Yönetimi İlek’den devralan Dengizik, imparatorluğu 14 yıl yönetti. başarılı olamadı. Hunlar zayıfladı ve küçüldü. Hem Roma, hem Hunlardan ayrılan kavimler bölgede güçlenmeye başladı Dengizik, Doğu Roma ile girdiği savaşta öldü. Dengizik’in ölümü, Avrupa Hunlarının yıkılışıdır

Avrupa Hun İmparatorluğunun Dağılması

Dengizikten sonra Hunlar yönetilemedi İmparatorluk gücü zayıfladı, Hun kavimleri isyan ederek Hunların düşmanı oldu Attilanın en küçük oğlu İrnek, Hun kabileleriyle birlikte Karadenizin kuzeyine çekildi. İmparatorluk yıkıldı ancak Hun varlığı devam etti. İrnek’den sonra Hun kabileleri Tingiz, Belkermek, Çuraş, Tarya, Buyan ve Çelbir tarafından yönetildi. Avrupa Hunları yıkılınca Hunlar yokolmadı. Karadenizin kuzeyinde kabileler halinde varlığını devam ettirdi. Bugün Avrupa’da, Kafkaslarda, Balkanlarda, Kırımda Türk izlerine rastlamaktayız. İmparatorluğun yıkılmasıyla Hunların bir kısmı Karadenizin kuzeyinde Bir kısmı Hazara dönmek için Kafkaslara ilerledi, bir kısmı Avarlara katıldı, bi kısmı ise güneyde balkanlara yayıldı. 

Balkanlara yayılan Hunlar, Bulgaristanın temelini oluşturdu. Bulgar sözcüğü Türkçe bir ifadedir Bulgamak Dağılmak, yayılmaktan gelir Karadenizin Kuzeyinde varlığını sürdüren Hunlar Karpat dağları ve çevresine ilerleyerek Macaristanı oluşturdular. Macaristanın ismi  Hungary, Avrupa Hun mirasıdır Macaristanda Türk kültürünü görmek mümkündür. Gagağuz (Gökoğuz) lar  Türk olduklarının ve Attilanın torunu olduklarının farkındadırlar. Karadenizi terk etmeyen Hunlar ise Kırım Türklerinin atalarıdırlar. Hunların bir kısmı  Hazara dönmek üzere Kafkaslara çekildiler. Kafkaslardaki toplumlara karışarak asimile olsalarda varlıklarını uzun süre korudular
Bunu ilk beğenen sen ol.

İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren İslami Forum sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.K'nın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur. Sitemiz hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri bağlantısından bize ulaşıldıktan en geç 3 (üç) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmenlikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.